Türkiye’deki köklü meslek kuruluşlarından 24 Haziran’da yapılacak seçimler öncesi sıkıntı ve taleplerini içeren açıklamalar gelmeye devam ediyor. Bu kez Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İç Mimarlar Odası, çözüm bekledikleri sorunlara yönelik basın açıklamasını ülke genelinde temsilcilikleri aracılığıyla hem adaylar hem de kamuoyu ile paylaştı.

“En büyük problem, temel mesleki ve insan haklarının ihlal edilmesidir”
Düzce’de bir kafeteryada kameraların karşısına geçen İç Mimarlar Odası Düzce İl Temsilcisi Zülal Kahruman, siyasilere şöyle seslendi:  
“Ülkemiz de ve Kıbrıs’ta toplam da 63 üniversiteden diploma alan, 60 bin civarında mezunu olan, iç mimarların en büyük problemi, temel mesleki ve insan haklarının ihlal edilmesidir. Avrupa’da son derece geniş yetkilere sahip iç mimarlar, ülkemizde mesleklerini icra etmek için “Eser haklarını devredecek mi?”; bu durum ülkemiz açısından ciddi bir prestij kaybı oluşturmayacak mıdır? Planlı alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin revize edilmemesinin en büyük nedeni kamu kurumlarındaki meslek oligarşisidir. Ülkemiz kamu kurulularındaki gruplaşma, kamu yararı yerine mesleki taassubu üstün tutma yaklaşımlarından dolayı, ülkemiz ciddi bir zarar görmektedir ve biz iç mimarlar, diyoruz ki; kamu kuruluşlarında lobi kuramamış meslek mensuplarının, ülkemiz vatandaşının da insan hakkının ve meslek haklarının, korunması hakkı vardır. Devletimizin, her ülke vatandaşının insan hakkına ve meslek hakkına, saygılı davranması gerekmektedir. 60 bin iç mimar olarak siyaset kurumlarına sesleniyoruz; meslek haklarımıza, eser haklarımıza saygılı olunmasını, bir an önce gerekli düzenlemeleri yapılmasını ve bu sorunun çözülmesini istiyor, yılmadan usanmadan konunun takipçisi olacağımızı kamuoyu önünde önemle belirtiyoruz.”



“Düzce’deki binaların iç mimarisi depreme uygun değil”
Düzce’de ikamet eden ve İstanbul İç Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Nurullah Yıldız da Düzce’deki binaların iç mimari yapılarının depreme uygun olmadığını değerlendirerek şu şekilde konuştu:

“Devlet kurumlarında yapılan yanlış uygulamalardan dolayı okullarda öğrencilerin hayatları tehlikeye girebiliyor. Bu çok önemli bir sorundur. Geçen yıl yaşanmış bir olayda bir devlet okulunda okuyan ilkokul ikinci sınıf öğrencisi normal şartlardan daha yükseğe yapılan lavaboya boyu yetişmediği için boynunun asılı kalması ve lavabonun kırılması sonucu hayatını kaybetti. Ne kadar acıdır ki bu tehlike bütün devlet kurumlarında var. Bir içmimarın kurumlarda yetkili kılınması gerekiyor. Bu da imza yetkisiyle olacak bir şeydir. Bizim devlet kurumlarında imza yetkimiz olursa yapan kişiyi içmimar denetlemiş olacak. Diğer bir konuda hiç kimse iç mimariye önem vermediği için Düzce’deki binaların iç mimarisi depreme uygun değil. Bir kere mobilyaların duvara sabitlenmesi, köşeli olması, çocukların kreşlerindeki mobilyaların elverişli olmadığından dolayı zarar görmeleri yani mekansal olarak içmimariye önem verilmesi gerekiyor.”

Haber: M.AYDIN