AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Star Gazetesi için kamuoyunda çok tartışılan izdivaç programlarıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Evliliğin tanımı ve aile olmanın anlamıyla ilgili görüşlerini ifade ederek yazısına başlayan Keşir, evlilik programları üzerinden medyanın aile algısının tartışıldığını dile getirdi.

Sosyal deformasyona alan açıyor
Medyadaki aile temalı yapımlara değinerek yazısını sürdüren Keşir, iletişim araçlarının çeşitliliğinin bilgi kirliliği ve sosyal deformasyona alan açtığını kaydetti.

Değerler kapitalizme yenik düşüyor
‘Evlilikte tanışma, eş dost tanıdık, akraba ile olması gerekirken, bu programlar ile tam bir gösteri şekline dönüşmektedir.’ diyen Keşir, Bu kararın milyonların gözü önünde ve hiç tanımadığı kişilerin müdahalesiyle olması, evlilik birliğinin sağlam temellerini sorgular hale getirmektedir. Evlilik programlarının birinci hedefi, eğlence ve reytingdir. İnsan hayatını çok etkileyen bir kararı, birlerini eğlendirerek ve bir şovun içinde alınması ne kadar sağlıklıdır? Evliliğin, ev, araba, ev işleri gibi konularla pazarlık konusu haline gelmesi ve bu pazarlığın milyonları eğlendirmek için yapılması, aşk, sevgi, muhabbet gibi değerlerin kapitalizme yenik düşmesidir.” İfadelerini kullandı.

Araştırmalar bu tür yapımlara karşı olan güvensizliğin ortaya koyuyor
Evlilik programlarına ilişkin yapılan araştırmaları aktaran Keşir, toplumda bu tür yapımlara karşı olan güvensizliğin ortaya konduğunu söyledi.

Çözüm mekanizmalarını sıraladı
Yazısında evlilik programlarının tartışılmasıyla ilgili çözüm mekanizmalarına yer veren Keşir, sektörün sorunlarının kendi dinamikleri ile çözüleceği kanaatinde olduğunu paylaşarak, “Medya sektörünün tüm tarafları, kamu, özel sektör, meslek örgütleri arasındaki iletişim ve koordinasyon son derece önemlidir. RTÜK sadece ceza veren kurum olarak algılanmaktadır. Kurumun hem medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara rehberlik etmesi hem de vatandaş şikayetlerinin izleme değerlendirilmesinin sağlanması, STK’lar ile işbirliği yapması gerekmektedir. Sektör hangi durumlarda ne tür cezalar alacağını bilmelidir. ‘Aile dostu’ yayınlar, yapımlar paradigma değişikliğine gidilmelidir. Reklamverenlerin aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen yayınları tercih etmemesi için farkındalıklarının artırılması, ‘aile dostu’ yayınlara yönelmeleri çeşitli mekanizmalar ile teşvik edilmesi önem arz etmektedir.” İfadelerine yer verdi.