Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurlar, boşanma olaylarının araştırılması ve aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun başkanlığını yapan Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, komisyon adına TBMM Genel Kurulu’nda söz aldı ve hazırladıkları raporun detayları anlattı.

“500'ü aşkın kişi ve kurum dinlendi”
Komisyon çalışmaları kapsamında araştırma ve incelemeler için 19 toplantı yapıldığını belirten Keşir, şöyle konuştu: “Bakanlık birim ve kamu kurumlarından çok sayıda uzmanın, bürokratın ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin, akademisyenlerin, mağdur aile bireylerinin, örnek ailelerin, medya profesyonellerinin görüşüne, tanıklığına ve uzmanlığına başvurulmuştur. Farklı bölgelerde 9 il ziyareti, 2 yurt dışı programı ile 4 ülke ziyareti gerçekleştirerek yerinde incelemeler yapılmıştır. Tüm bu toplantılarda, dikkatinizi çekmek istiyorum, 500'ü aşkın kişi ve kurum dinlenmiştir.”

Komisyon çalışmaları üç temel bölümde değerlendirildi
Komisyon çalışmalarının üç temel bölümde değerlendirildiğini aktaran Keşir, “Birincisi, aile yapısının güçlendirilmesi, değişim ve dönüşümün zamanın ruhuna uygun olarak yönetilmesi için gerekli araç ve yöntemler. İkincisi, ailenin karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri. Üçüncüsü, boşanma süreci ve boşanma sonrası sürecin çatışma çözümü yaklaşımıyla sağlıklı yürütülebilmesidir.” dedi. 

Müstakil bir ihtisas komisyonu kurulsun önerisi
Komisyon çalışmaları sırasında ele aldıkları sorun ve çözüm önerilerinden bahseden Keşir, hazırladıkları rapora, aile politikalarının bütüncül bir şekilde ele alınması için aile konusunda faaliyet gösteren müstakil bir ihtisas komisyonu kurulmasını önerdiklerini söyledi.

Keşir, konuşmasına özetle şöyle devam etti:

“Aile bireyleri sorunlarını küserek ifade ediyor”
“Aile bireyleri sorunlarını konuşarak değil, sessiz kalarak, küserek ifade etmektedir. Bu durumda sorunlar çözülememekte, aile çözümün değil, sorunun merkezi hâline gelmektedir. Aileyi güçlendirmek ve sorun çözme kapasitesini geliştirmek amacıyla devam eden aile eğitim programlarının ve aile danışmanlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması önem arz etmektedir.

“Şiddetle mücadele cezayi müeyyidelerle sınırlı kalmamalıdır”
Aile bütünlüğünü etkileyen kadına yönelik şiddet konusunda değişen ihtiyaçlara göre hukuksal düzenlemelerin yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Okulda, sporda görülen şiddet eğilimini azaltıcı, koruyucu önleyici tedbirleri arttırmaya yönelik bütüncül çalışmalar yapılmalıdır. Şiddetle mücadele şiddet kolluk ya da yargıya intikal ettikten sonra yapılacak cezayi müeyyidelerle sınırlı kalmamalıdır. Bu anlamda, disiplinler arası bir yaklaşımla ilgili kurumların eş güdümle çalışması önem arz etmektedir.

“Boşanma süreci danışmanlığı yaygınlaştırılmalı”
Komisyon çalışmalarımız sırasında görülmüştür ki boşanma sürecinde özellikle velayet ve mal paylaşımı konularında çatışma daha da derinleşmektedir. Eşler boşanmış olsalar dahi çocukları varsa ebeveyn hukukları ve sorumlulukları devam eder. Çocuğun yüksek yararı gözetilerek boşanma sürecinin sağlıklı götürülmesi önem arz etmektedir. Şiddet şikâyetleri hariç hâlen uygulanan ve seçenekli olan boşanma süreci danışmanlığının yaygınlaştırılması önem arz etmektedir.

“Bağımlılık tedavisine ilişkin merkezlerin yeniden değerlendirilmesini öneriyoruz”
Bağımlılık, ihmal, istismar ve şiddet aile hayatını olumsuz etkileyen sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bağımlılık, madde ve teknoloji, internet bağımlılığı, şans oyunları, kumar, şiddet gibi davranış bağımlılığı şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Bağımlılık tedavisine ilişkin merkezlerin nitelik ve nicelik olarak yeniden değerlendirilmesini öneriyoruz. Ancak esas önem arz eden husus, bağımlılıkla mücadelede koruyucu ve önleyici tedbirlerin yaygınlaştırılmasıdır.

“Komisyon raporu ailenin varlığını güçlü ve sağlıklı bir şekilde sürdürmesini amaçlıyor”
Evinde çocuklarıyla birlikte yaşayan yaşlıları da kapsayacak şekilde yaşlı bireylere yönelik gündüz bakım modelleri ve evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına raporumuzda yer verdik. Komisyonumuzda değerlendirdiğimiz konular elbette bunlarla sınırlı değildi, vatandaşlarımızdan, STK'lardan gelen pek çok konu ve sorun başlığını komisyonumuzda değerlendirdik. Komisyon raporunun ailenin varlığını güçlü ve sağlıklı bir şekilde sürdürmesini amaçlayan, aileyi sorunun değil çözümün merkezi olarak gören, kadim doğrular ve yeni gerçekleri dikkate alan bütüncül politikalar üretilmesi ve uygulanmasına vesile olmasını diliyorum.”

Haber: C. ÜSTÜNER