Milletvekili Metin Kaşıkoğlu, geçtiğimiz günlerde ilimizi de ziyaret eden Meclis Deprem Araştırma komisyonu üyelerinin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Kaşıkoğlu, “Deprem Araştırma Komisyonumuz gerçekten son derece yararlı bir çalışmaya imza atıyor. 17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım Düzce Merkezli depremlerle birlikte tüm Türkiye’de deprem konusu birden gündelik yaşantımızın içerisine girmişti. İşte o milatla birlikte bir yeni sayfa açılmış, gerek teknolojik gelişmeler, gerek depremle ilgili olarak sürekli yüzleşmemiz gerçeğinden yola çıkarak atılan bir takım adımlar var. Yapılan bilimsel çalışmalar var, ayrılan ekonomik kaynaklar var. Ve mevcut konut stokuyla ilgili olarak, mevcut işyerleri, hastaneler, okullar, kamu kurumları, insanlarımızın kamu kurumlarıyla ilgili olarak yoğun olarak yaşadığı yerlerle ilgili alınması gereken önlemler belirlendi. Bu yol haritası çerçevesinde deprem öncesinde alınması gereken bir takım önlemlerle ilgili çok güzel sevindirici gelişmeler yaşamışız. Ama dikkat etmemiz gereken mesafeler var. Biz bu çalışmada şunu gördük tespit ettik ki, Türkiye’nin en büyük sıkıntı yıllarca sanki bir şekilde bilimsellikten uzak müteahhitler eliyle yahut ta bizzat kendi ellerimizle inşaat bilimine aykırı konut stokumuz bizi en çok etkileyen etken.” dedi.
Biz 7.2 ’yi gördük biliyorsunuz hep birlikte yaşadık, o sarsıntının nelere yol açabildiğini gördük. Onun için, mevcut konut stokumuzu nasıl değiştirebiliriz, güçlendirmeleri nasıl yapabiliriz, yeni inşaat şartnamelerini biliyorsunuz o deprem şartnameleri 2007 yılında daha değişik boyutlara geldi diyen Kaşıkoğlu şöyle devam etti; “Her deprem bir başka şartname oluşturuyor. İşte bu çerçevede bir takım yenilikler, bir takım güzellikler hayatımıza giriyor. Türkiye ekonomisini güçlendirdikçe, Türkiye Dünyadaki Global sermayeden payını artırdıkça, Türkiye kendi istikrar ve güvenini devam ettirdikçe ve ihracatının artıp ithalatının da bununla aradaki farkı, açık kapandıkça, kısır çekişmelerden kurtulup, ülkemiz top yekun gelişmiş ülkeler arasına girdikçe, Şili’de biliyorsunuz 1960’lı yıllarda yaşanan depremden sonra alınan önlemler sayesinde son 8 buçuk şiddetindeki depremde ne kadarlık bir zayiatın olduğunu hep birlikte gördük. Bunları gerçekleştirmek çok zor değil, sadece zamanı iyi değerlendirmek, elimizdeki imkanları iyi seferber etmek ve halkı bilinçlendirmekten geçiyor.”