Milletvekili İbrahim Korkmaz, Özlem Yavuz’la Haftaya Bakış programına konuk oldu. Ülke ve Düzce gündemini meşgul eden konulara sıcağı sıcağına cevap veren Korkmaz, yine olay yaratacak açıklamalarda bulundu. Korkmaz, öncelikle demokratikleşme paketinde çok tartışılan kamuda başörtüsü serbestliği ve ilkokullarda andımızın kaldırılmasını değerlendirdi. 

 

İLKOKULDA DA BAŞÖRTÜSÜ ÖRTÜLEBİLİR

 

Korkmaz Kamuda başörtüsü serbestliğine ilişkin “Türkiye normalleşiyor. Geçmişte bu ülke insanları geleneklerinden kopartılarak bir elbise içine sokulmak istendi. Biz bu elbiseyi yırtarak laik olduğu benimsediği genlerinde inandığı hayat tarzına dönmesinin yolunu açıyoruz. Bu ülkenin inancını, geleneğini “İslam” deyince salyası akan gözünü kan bürüyen tiplerden öğrenecek halim yok. Biz Müslümanız ve inancımızın bozulmasına müsaade edilmediği, herkesin dinini hür olarak yaşadığı bir toplum yaratmak için çalışıyoruz. Başörtüsü Müslüman kadının kimliğidir. Kimse kimseyi başını aç ya da kapa diye zorlayamaz. Devlet Allah’la kul arasına giremez, inanç dayatamaz. İlkokulda da başörtüsü örtebilir. Devlet bana bunu öğretemez. Devlet “Sen doğur, büyüt ama zihnini ben yöneteceğim” diyemez. Devlet halkın uşağı, efendisi değil.” İfadelerini kullandı.

 

Andımızda çok ağır ideolojik kavramlar içerdiğini savunan Korkmaz, İstiklal marşının ulu orta her yerde okunarak sıradanlaştırıldığını öne sürdü.

 

ÇOCUKKEN ANDIMIZA LANET EDİYORDUM

 

“Ufak bir çocukken andımıza lanet ediyordum.” Diyen Korkmaz, “ Soğukta sıraya dizerlerdi, bekler dururduk. Reşit Galip tam bir faşist. Bunlar Hitler Almanya’sından esinlenen Stalin Rusya’sından esinlenerek bahsettiğim elbiseyi giydirmeye çalışan aşağılık herifler. Milletin topunun bunların gözünde beş kuruşluk değeri yok. Bu adam milli eğitim bakanlığı yapmış, bu da onun safsatası. Andımıza karşıyım, istiklal marşının da ulu orta her yerde söylenmesine karşıyım. Bir apartman toplantısının başlangıcında bile söyleniyor. Tam bir komedi… İstiklal marşını gibi önemli, bu milletin kanıyla ruhuyla yazdığı marşı her yerde okuyarak sıradanlaştırıyoruz. Zaten bu kadar kötü bir beste olamaz. Sözleri mükemmel ancak marş şeklinde söylendiğinde bir şey anlanmıyor. İnşallah bununda her yerde okunarak sıradanlaşmasını kaldırırız. Andımızda çok ağır ideoloji vardı. Zihinlerden de biran önce silinip atılmalı.”dedi.

 

BU KADAR REZİLLİĞİNE RAĞMEN YANINDAN AYIRMIYOR

 

Düzce Üniversitesi Başhekimliğe getirilen Recep Özmerdivenli için yapılan “Hekim değil” tartışmalarına katılan Korkmaz, Özmerdivenli’nin Yargıtay tarafından tescillenmiş bir reçete hırsızı olduğunu öne sürerek rektör Şerifoğlu’na “Bu kadar rezilliğine rağmen bu adamı neden yanından ayırmıyor?”sorusunu yöneltti.

 

“Hastanesinde Başhekimin hekim olmadığı ilk ve tek üniversiteyiz.” İfadelerini kullanan Korkmaz, “ Rektörlükten yapılan açıklamada evlere şenlik, elle tutulur bir yanı yok. Bu arkadaş Yargıtay tarafından tescillenmiş reçete hırsızı. Bu arkadaşın attığı bütün imzalar geçersiz. Bu kararların geçersiz olduğu görülecek yakında. Bir rektör buna neden bu kadar itina gösterir, ne gibi bir ilişkileri var. Anlamakta zorluk çekiyorum. Bu rektör çok vefasızdır. Bakın yola beraber çıktıkları arasında kimse kalmadı. Bu kadar rezilliğine rağmen bu adamı yanından ayırmıyor. Ancak bu adam her taşın altından çıkıyor. Burada Profesör, Doçent oldular ayda bir kere geliyor, 2-3 gün kalıyor gittiği yerlerde para kazanıyor. Buradan da döner sermayeyi alıyorlar ancak gittikleri yerde hizmet veriyorlar. Yarın gelsin rektörlük seçiminde oy kullansınlar başka bir şey yok. 4 yıl boyunca kantinden aldığı 1 milyon 250 binin hesabını versin önce… Nerede bu paralar?” diye konuştu.

 

MHP SAHİP ÇIKIYOR ÇÜNKÜ ŞIRACININ ŞAHİDİ BOZACI!

 

Korkmaz, Düzce Üniversitesi Rektörü Funda Sivrikaya Şerifoğlu’nun MHP’den Belediye başkanlığı adaylığı konusunda şunları söyledi:

 

“MHP’nin teklif ettiğini duydum. Çok isterim ancak cesaret edeceğini düşünmüyorum. İnşallah girer, siyasi arenaya girer de daha iyi konuşma fırsatı buluruz. MHP destekliyor çünkü şıracının şahidi bozacı. Ondan sahip çıkıyor. Ticari siyasi nasıl ilişkileri var onlara bakmak lazım. Bu kadar ortada sırıtan bir durum varken MHP nasıl savunuyor.”

 

 

HASTANE, KÜLTÜR MERKEZİ IVIR ZIVIR İŞLER

 

Bir türlü bitirilememesi nedeniyle muhalefet ve Rektör tarafından eleştirilen üniversite yoluna ilişkin Korkmaz, sert konuştu

 

Korkmaz, “Yol istimlak nedeniyle beklemede o da çözüldü. Yakında asfaltlanacak. Asfaltını da karayolu yapacak. Ancak hanım efendi yoldan önce o acilin önünü düzeltsin. İkide bir bunu kimse konuşmasın. Biz yapacağımızı yapıyoruz. Hastane, kültür merkezi ıvır zıvır işler. Hepsi kanuna yönetmeliğe bağlı olduğu için bitirilemedi.” dedi.

 

OTOBAN BAĞLANTISI İÇİN KILIMI KIPIRDATMAM

 

Korkmaz, otoban bağlantı yolunun düzce merkezden verilmesini doğru bulmadığını bu noktada da herhangi bir çalışma yapmayacağını söyledi.

 

Korkmaz, “Düzce’nin merkezinden otoban bağlantısına karşıyım. Düzce’nin merkezinden otoyola bağlantısı doğru değil. Bütün trafiği, tırları merkeze yığar. Bana bu konuda partimden de karşı çıkanlar olabilir. Ancak karşıyım bunun içinde bir şey yapmam, “olsun” diye kılımı bile kıpırdatmam. Ben vermedim öyle bir söz. Biri söz vermiş ancak kim vermiş o da belli değil. Kaynaşlı ve Gölyaka olmak üzere iki bağlantısı var. Bizim yapacağımız. Kuzey çevre yolu gibi güney çevre yolu ile trafiği kaydırmaktır.”dedi.

 

 

MAHALLE OLMASI DÜNYANIN SONU DEĞİL

 

Korkmaz, Konuralp’in Mahalle olması konusunun kendisinden önce başlayan bir süreç olduğunun altını çizerek “Mahalle olursa kaybetmez kazanır” açıklamasında bulundu.

Korkmaz, “Bu süreç benden önce başlamış. Mehmet keleş zamanındaydı. Danıştay’da yürütmeye durdurmuştu. Tam olarak hukuki süreci bilmiyorum. Hukuki bir şey özelliklede ilgilenmiyorum. Yapacak bir şey yok. Hukuka başvurulmuş. Kararı hukuk verecek. Konuralp Düzce’ye bağlansa hiçbir değeri eksilmez. Düzce’nin tarihi orada yatıyor. Mahallede semtte olsa özel uygulama görür. Mahalle olursa kaybetmez kazanır… İnsanlar istemeyebilirler buna saygım var. Olursa dünyanın sonu olmaz. Konuralp’in hiçbir şeyi değiştirmez. Ben Konuralp’in mahalle olması ya da olmaması yönünde hiçbir sözüm ya da müdahalem yok. Konuralp halkı imza toplayıp geri döndürmek için çalışırsa saygı duyarım.” şeklinde konuştu.

 

 

KAN DAVASINA DÖNÜŞTÜRMEM

 

Korkmaz, aylardır il özel idaresi sekreterliğine asaleten bir atama yapılmamasını ise “ Gündemimizde değil. Ben sadece farklı bir görüş bildirmiştim. Atama makamı kimi atarsa saygı göstermekle mükellefiz. Görüşlerimin aksine atama olursa kan davasına dönüştürmem.” şeklinde değerlendirdi.

 

Yerel seçimlere ilişkin konuşan Korkmaz, 4 kişinin sorulduğu telefon anketinin genel merkezin yaptırmadığını söylerken, adaylık sürecinde milletvekilleri olarak tarafsız kalacaklarını belirterek “Halk istiyorsa önüne geçmeyiz” dedi.

 

 

KİMSEYE ÖNYARGIMIZ YOK

 

Korkmaz, “Telefon anketinin genel merkezin yaptırmadığını kesin olarak biliyorum. Birisi tarafından şu ya da bu amaçla yaptırılmış olabilir. Bizim partimiz kitle partisi. Bizim partimizden kendisini ifade edebileceğini düşünen herkes aday olabilir. Hiçleşmeye sende mi adaysın demeyiz. Ankette İsmi geçenler dava arkadaşlarımız. Bu arkadaşlarımız bizim için değerli. Biz tarafsız şekilde seyretmek durumundayız. Birinin lehine rey beyan etmek yakışık almaz. Başbakanımızın en fazla oy getirecek adayla devam edeceğiz açıklaması bizi rahatlattı. Bize bu günlerde görüşmelerde bulunanlar daha çok belediye başkanlığı konusunda oluyor. Gelenlerin hepsine “kamuoyundan çıkarsanız, desteleriz” diyoruz. Halk istiyorsa önüne geçmeyiz. Kimseye önyargımız yok.” dedi.

 

 

GÜÇLÜ ADAYDAN SEÇİM ALMAK ZEVKLİ OLUR

 

Korkmaz, Yaklaşan yerel seçimlerde diğer partilerin güçlü adaylarla çıkmasının kendilerini daha mutlu edeceğini söyledi.

 

Korkmaz, Belediye başkanlığı seçimde adaya önem veriyorlar. MHP ve CHP’nin adayları güçlü olursa mutlu oluruz. Güçlü adaydan seçim almak bizim için zevkli olacaktır.” dedi. 

 

Haber; S.KAŞKIR