Milletvekili İbrahim Korkmaz Erol Tayhan'la Manşet programında son günlerde öne çıkan özel idareye genel sekreter atanmasından parti içinde yaşanan krize, üniversite ek binasının yapımını engelleği iddialarından kantin ihalesine kadar bir çok konuda gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.

Kenan Üstünel‘den boşalan Düzce İl Özel İdaresi Genel Sekterliği için AK Parti İl Başkanı ile yaşadığı anlaşmazlığı değerlendiren Korkmaz, teşkilatla aynı fikri paylaşmak zorunda olmadığını savunarak emanetin ehline verilmesi taraftarı olduğunu söyledi.

BÜTÜN TEŞKİLAT KARŞIMDA OLABİLİR, KUSURA BAKMASINLAR!

Atama krizini "Demokrasi" olarak nitelendiren Korkmaz, "Ben bütün teşkilatla aynı fikri paylaşmak zorunda değilim. Allah bana akıl, irade vermiş, tecrübe kazandırmış. Benim de kendime göre bir fikrim var. Benim şahıslarla özel bir düşmanlığım olmaz. Bir yere birisini seçerken, kriterleri düzgün seçmeliyiz. Benim emrime adam lazım değil, Düzce özel idareye sekreter lazım. Düzce'de 350 bin küsür insan yaşıyor. Bu insanların içinde özel idareye sekreterlik yapacak birçok insan vardır. Düzce bir şantiye olacak. Düzce şantiyesini sevk ve idare edecek adam arıyoruz. Teknik iş yapacak. Bu milletin benim üzerinde emaneti var. Ben bu emanete uygun hareket edeceğim. Bütün teşkilat karşımda olabilir, kusura bakmasınlar. 4 yıllık siyasi hayatım için 53 yılımı feda edemem. İbrahim Korkmaz tek başına da kalsa bildiği yolda gider. Bu demek değilki kafasına estiğini yapar. Ben özel idareye inşaat mühendisi bulalım diyorum. Bu inşaat mühendisi arkadaşımız yüksek lisans yapan biri olsun. Şantiyeci olsun. Ayağına çizme giymiş, başına baret takmış olsun. Kanalizasyondan arıtmadan anlasın. Su içerisinde yüzüyoruz, insanlar susuzluk çekiyor. Ben bu insanların yüzüne bakamıyorum. Hiçkimse kusura bakmasın bunun sorumlusu il özel idaresidir." dedi.

İMAM İMAMLIĞINI YAPACAK

Özel idarede uzun yıllar çalışmanın bir kriter olmadığının altını çizen Korkmaz, sekreter olarak atanacak kişinin belli kriterlere sahip olması gerektiğini savundu.

"Ben isim bile vermedim." diyen Korkmaz, teşkilatın önerdiği isimin aradığı kriterlere uygun olmadığını belirterek, "'Benim kriterlerim bunlar' dedim. Düzce'de bu işi bilen adam bulamıyor muyuz? Herkes kendi ihtisasını yapacak. Ben yarın millete hesap vereceğim. İktisattçı iktisatçılığını yapacak. İmam imamlığını yapacak. Mühendis mühendisliğini yapacak. Ben kriter arıyorum, arkadaş aramıyorum. İşine sahip çıkacak adam arıyorum. Benim kimseden korkum olmaz lafımı da esirgemem. Emeneti ehline verin diyoruz. Bu özel idare anlayışı başarısız bir anlayış. Bunu da herkes biliyor. Düzce kimsenin babasının malı değil. Düzce'nin ayağa kalkması için özel idarenin adam gibi olması lazım. Getirmek istedikleri adamlar iki tane soru sorsam cevap veremez. Bana masa başında oturan adam lazım değil." diye konuştu.

DÜZCE'NİN MANAVININ ORADA İŞİ YOK

İl Genel Meclisi'nin de aynı kriterlere bakılarak seçilmesi gerektiğini savunan Korkmaz, meclis üyelerini de "Düzce'nin manavının orada işi yok. Ne iş yaparsın diye sorsanız cevap veremeyecek adamlar var." şeklinde eleştirdi.

Aylardır çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne yapılamayan atamaya ilişkin konuşan Korkmaz, atama yapılamamasının işler yürümediği anlamına gelmediğini söylerken, atama konusunda yetkili ismin de Vali olduğu söyledi.

BAKANIN ÖNÜNDE BEKLİYOR

çevre ve Şehircilik Müdürlüğü konusunda Bakanlığa isim önerileri sunduklarını belirten Korkmaz, şunları kaydetti: "Sayın bakan istediğini de atar ama bize de sorar. Arkadaşlarımızla anlaştık ve isim sunduk. Bakanın önünde bekliyor. Başka isimler de istedi. Bekliyoruz. Belki arkadaşlarımızla biraraya gelir yeni isimler sunar, bakanıma gideriz. Bu işler yürümediği anlamına gelmez. İşler yürüyor. Bir yere vakelaten atama yapıldığında işler yürümüyor anlamına gelmez. Orada bir kadro var. O kadro o işi götürüyor. Bu konuda yetkili isim valimizdir. Oraya uzman bir arkadaşımızın atamasını yapmak lazım."

BAŞINA TAŞ YAĞSA BENDEN BİLECEK

Üniversite hastanesine ek bina yapılmasını engelleği yönündeki iddialara derin bir of çekerek cevap veren Korkmaz, söylentilerin Düzce Kalkınma ve Tanıtma Vakfı yöneticileri tarafından çıkarıldığını öne sürerek "Başlarına taş yağsa benden bilecek." dedi.

"Bu dedikoduları çıkartanları ıslah etsin." diyen Korkmaz, "Benim inşaatı engellediğim dedikoduları ilk kez tanıtma vakfından çıkardı. Bunları çıkartan adam, adam değil diye o zaman da söyledim. İlmin yok, fikrin yok. Benim üniversiteme gelecek olan yatırımı engellediğimi dillendirmek kadar bir sefillik, ahlaksızlık olur mu? Mevcut  Üniversite hastanesinin yapıldığı yer berbat. Hastaneye tepeden iniyorsunuz, karda kışta ulaşmak mümkün değil. Hilkat garibesi bir yer. Acil girişi bile acilen çözülmesi gerek bir durum. Üç araç peşpeşe gelsin giremez. Buraya bir ek bina yapmaya çalışıyorlar. Yanlış yere kuruyorlar. Rektör hanım da duysun. Benden ne istiyorsa yapmaya hazırım. Bu binayı buraya yapmayın zulümdür. Üniversiteyi gecekodulaştırırsız diyorum. Benim dediğim bu. Binaya neden karşı çıkayım. Bunu bana yaftalamak gibi bir rezillik olur mu? Utanmadan, sıkılmadan 'Vekil bunu engelliyor' diyorsunuz. Allah sizi ıslah etsin. Adam mısınız siz? Çok ayıp. Başına taş yağsa benden bilecek." şeklinde konuştu.

Kantin ihalesi hakkında da konuşan Korkmaz, eski ihaleyi ve yeni ihalenin incelenmesi gerektiği üzerinde durarak yetkililere suç duyusunda bulundu.

O PARANIN HESABINI VERECEKLER

Korkmaz, "Ağzı laf yapan Düzce'de kendisini nimetten sayıp sağda solda konuşan burnundan kıl aldırmayan vakıf üyelerine "Siz bu paraları naptınız?" diye sorun. Bir trilyona almış. Bu arkadaşımız bu parayı vermişse bu kantin bu parayı kazanır demektir. Eğer kantin bu kadar kazanıyorsa bu vakıftan bugüne kadar üniversiteye ne kadar para geçmiş. Yetkilileri göreve çağırıyorum. Maliyeye, savcılığa ihbar ediyorum. Kendisine iftira edilmiş bir vekil olarak buna hakkım var. Bu ihaleyi bir milyon 250 bin liraya alacaksa dünkü paralar nerede;? Sonuna kadar takipçisiyim. Bu vakıf yöneticileri bilsinler. Bu milletin bir kuruşunu gasp eden bunun hesabını verecek. bana iftira eden O vakıf çıkacak Düzce kamuoyu önünde benden özür dileyecek." dedi.

Kantin ihalesinin Rektörlüğün görevi olduğunu söyleyen Korkmaz, "Kantin ihalesini rektör başhekime vermiş. Eğer bunu Bünyamin Dikici yapmış olsaydı, kime giderse gitsin "İbrahim Korkmaz verdi" olacaktı. İhaleyi rektör yapmalıydı ve yaptı. Dikici 20 tane yazı yazmış ihaleyi yap diye. İstemese de bunu yapmak zorunda kaldı. . Rektör başbakandan bile yetkili. İş vakfın başına kaldı. Hayırlı olsun. Başlarına iş aldıar. O paranın hesabını vercekler. Şimdi sizi rektör kurtarsın." diye konuştu.

VALİMİZ O TAVRI HAK ETMEDİ

Üçköprü meselesine değinen Korkmaz, bürokrasinin kendilerini engellediğini Vali Adnan Yılmaz'ın kendisine gösterilen tavrı haketmediğini söyledi.

Korkmaz, "Halkın problemlerini çözemiyorsan vekillik yapmanın bir anlamı yok. Üçköprü meselesi çözülmezse bir daha vekillikle alakamın olmayacağını Üçköprü'de ilan ederim. Karayollarında 5 ayrı işin görüşmesini yaptık. Sonuna kadar takipçisiyiz. Karayolları hiç sözünü yerine getirmezse biz bu işi beceremiyoruz demektir. Bununda sonucuna katlanırız. Orada çok sözler verildi. Valimiz orada o tavrı hak etmedi. Sayın valimiz karayollarında söyleneni aktarmış. Sonra valimizi, beni sıkıntıya sokuyorlar. Bu yüzden bürokrasiden şikayet ediyoruz. Üçköprü'nün ya da herhangi bir ilçenin geçidinde boğulmak bize yakışmaz."



Haber: S. KAŞKIR