AK Parti 24.Dönem Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz Gazeteci Erol Tayhan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Günlük’ programına katılarak anayasa değişikliği ve Düzce için değerlendirmelerde bulundu.

Belli başlı sorunlara yoğunlaştım
Düzce milletvekilliği döneminde hedeflediği, yaptığı ve yapmak istediklerini bilinmeyen yönleriyle izleyicilerle paylaşarak sözlerine başlayan Korkmaz, her şeyi yapma girişiminde bulunmak yerine ilin belli başlı ana sorunlarını masaya yatırarak çözüm üretme yoluna gittiğini söyledi.

Katar Prensi’ni Kardüz’e getirmiştim
‘50 yıl sonra nasıl bir Düzce olmalı?’ sorusu üzerinden hareketle bir kalkınma planı gerekliliğini paylaşan Korkmaz, Düzce’nin geleceği olarak gördüğü turizm hakkında ‘Kardüz Yaylası Türkiye’nin Davos’u olabilir’ diyerek kendisiyle özdeşleşen proje için açıklamalarda bulundu. Korkmaz, “Kardüz benim için sedadır. Türkiye’nin birçok yerini görmüş biri olarak Kardüz’ün ülkemizin en önemli yeri olabileceğini söyleyebilirim. Fakat bu konuda her şeyi siyasilerden beklemek doğru değil. Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu konudaki tavrı pasif kaldı. Parayı vererek yatırımı yapacak onlar. Siyasetin bu konudaki görevi onların önünü açmaktır. Kardüz’de işin sahibi Düzceli olsun istiyorum. Kimse bilmez ama milletvekilliği dönemimde Katar Prensi’ni Kardüz’e yatırım yapmaları için getirdim. Yatırım belli bir yere kadar gelmişti. Petrol fiyatlarında o dönem düşüş yaşanınca durdular.” Dedi.

Düzce’yi OSB ile doldurmak ihanettir
Düzce’nin mevcut potansiyelinin yüksekliğini ‘Burada para kazanmak çok kolay’ cümlesiyle ifade eden Korkmaz, sayıları bir dönem hızla artan Organize Sanayi Bölgelerini kente doldurmanın ihanet olacağını dile getirdi.

Fındık üreticisi kendi göbeğini kendi kesecek
Siyasinin görevinin Ankara’da yasa çıkarmak olduğunu söyleyen Korkmaz, sözü fiyatı nedeniyle üreticisinin dert yandığı fındığa getirdi. Üreticinin tutumu üzerinden eleştiride bulunarak mağduriyetin giderilmesine üretici bazlı ele alan Korkmaz, vatandaşın üzerine düşenler konusunda şöyle konuştu:
“Üretici fındığını koruyacak. Karanlığa küfretmekle sorun çözülmez. Işık yakmak gerekiyor. Üretici tasarruflu olacak. Fındığını imece usulü toplayarak her fındık döneminde verdiği işçi parasından yüzde 30-35 kar sağlayacak. Bu onun fındığının hasadını yapar yapmaz ürününü piyasaya sürmesine engel olacak. Türkiye’de her yıl ortalama 600 bin ton rekolte oluyor. Yüzde 30’unu piyasaya sürmeniz demek hasadın hemen ardından 200 bin tonunun pazara indirilmesi demektir. Böyle bir durumda ürün fiyatının kontrolü sizin elinizde olabilir mi? kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Politikayı ve politikacıyı halk belirler.”

Düzce’nin üniversite ve kongre şehri olabileceğini kaydeden Korkmaz, bu konuda Ticaret ve Sanayi Odasına seslenerek yurtdışından kendilerine iyi ortaklar getirebileceği çağrısında bulundu.
 
Referandum için sahaya çıkıyorum
Anayasa değişikliğinin hedefi ve içeriğine değinerek sözlerini sürdüren Korkmaz, “Teşkilatımın direktifleri doğrultusunda dağlara bayırlara çıkarak çalışacağım. Teklifin geçmesi için elimden geleni ardına koymayacağım. Sağlam argümanlarım var.” İfadelerini kullandı.

Teklif ‘varoluş reçetesi’
Anayasa değişikliği maddelerini Türkiye’nin, İslam coğrafyasının ve Müslümanların ‘varoluş reçetesi’ olarak değerlendiren Korkmaz, değişikliği herkesle tartışabileceğini belirterek meydan okudu.

Parlamento üretmiyor
Teklifle mükemmel bir sistemin getirilmek istendiğini aktaran Korkmaz şunları söyledi:
“Parlamento üretmiyor. Yasama görevini uzun sürede yapıyor. Muhalefetteki CHP ile HDP mecliste halkın kürsüsünü işgal ederek yasaların görüşmesinin önüne set çekiyor. Meclisin işini yapmasına engel olarak adeta darbe yapıyor. Böyle meclis üretemez. Muhalefet şov yapma derdi taşıyor. Haberlerde sık sık görüyorsunuzdur, ‘şu yasa görüşülürken kavga çıktı’ diye meclis başkanı ara verdiğinde kavganın devam ettiğini hiç görmedim. Kamera kapanınca kavga sona eriyor. Aylarca bir kanun görüşülüyor. Yasa görüşmeye toplanıyoruz. Söz hakkı veriliyor, Önergeler görüşülüyor, Bakan konuşuyor, derken akşam 6’da yasa çıkartmak için toplanan meclis gece 10 olmuş hala görüşeceği yasaya geçemiyor. Ertesi gün devam edilse aynı şekilde yaşananların başa dönülmesi gerekiyor. Gece 3’e kadar mecliste çalışılır mı?”

Devleti terbiye edeceğiz
Yasamanın işleyişine dair tespitinin ardından ‘Türkiye yönetilebilir’ olmalı diyen Korkmaz, “Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni dikta devletten, halkına yukarıdan bakan bürokrasiden, fırsatını bulunca darbe yapan ordudan çıkararak halkına hizmet eden devletle değiştirmek istiyoruz. Devleti rehabilite ediyoruz. Devleti halka hizmeti kendine şiar etmiş bir devlet haline getireceğiz. Devleti terbiye ederek halkına hizmet eden bir devlet haline getireceğiz. 10 yılda bir darbe yapan bir devlet istemiyoruz.” Şeklinde konuştu.

12 Eylül’ün darbeci anayasasına ‘bu çok demokratik’ diye savunuyorlar
‘Türk Tipi Başkanlık Sistemi’ söylemi üzerinden CHP’yi sert sözlerle hedef alan Korkmaz muhalefetin süreçte kullandığı argümanlara yanıt verdi.
“Biz ‘Muz Cumhuriyeti’ değiliz. Niye bizim kendi başkanlık sistemimiz olmasın? Tarihimize bakılsın. Herkesin kendi kültürüne yönelik sistemi olmalıdır. Şuan ki anayasa darbe anayasasıdır. Silah zoruyla bize dikta edilen bir anayasayı insan savunmaya utanır. 12 Eylül 1982’de kapıda askerin beklerken kullandığı oyun tercihi şeffaf zarfa belli bir şekilde kabul edilen faşist darbeci anayasayı savunuyorlar. 12 Eylül’ün darbeci anayasasına ‘bu çok demokratik’ diyeceksin, Aday bulamamaktan korkacaksın, seçilememekten, halkın karşısına çıkmaktan korkuyorsun. Milletten ümidin yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarafsız olması gerekiyormuş. Niye tarafsız olsun? Adil olsun de adaletli olsun de onu anlayayım. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Mahkeme suratlıydı. İşi gücü kendi onayına sunulan kararları reddederek işe takoz koymaktı. Kimse tarafsız olamaz. ‘Partili Cumhurbaşkanı olamaz’ deniyor. Atatürk Cumhurbaşkanı iken partisinin başkanıydı. Aynı şekilde İnönü, Cevdet Sunay da.”
 
Böyle sistemin cehennemin dibine gitmesini istiyorum
‘Sistemi Türkiye’nin geleceği için değiştiriyoruz Erdoğan için değil’ diye konuşan Korkmaz, “halkı adam yerine koymayan köhnemiş, berbat sistemi atacağız. Devleti çok başlılıktan kurtaracağız. Böyle sistemin cehennemin dibine gitmesini istiyorum. Cuntacı askerin bütün yargıyı karşısına dizdiği sistemin cehennemin dibine kadar yolu var. Böyle bir anayasayı savunmalarını benim kanıma dokunuyor.”

MHP, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’ne seslendi
Aday olma, makam mevki sahibi olma gibi niyetinin bulunmadığının altını çizen Korkmaz, MHP, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’ne seslenerek ‘yeterli değil ama gerekli’ olarak nitelendirdiği teklifin geçmesi için varoluş mücadelesine sahip çıkmalarını, insaflı ve dikkatli olmalarını istedi.

Yüzde 70 hayır yüzde 30 evet çıkacakmış gibi çalışacağım
Referandumda Düzce’de yüzde 80 oy bekleyerek sonuca ilişkin tahminini paylaşan Korkmaz, yüzde 70 hayır yüzde 30 evet çıkacakmış gibi çalışacağını söyledi.