Düzce Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ziyarette, CHP ve İyi Parti Belediye Başkan Adayı Ömer Küçük, Kent Konseyi Kadın Meclisi başkan ve üyeleriyle bir araya geldi. Kadın Meclisi’nin taleplerini ve şikâyetlerini dinleyen Küçük, öenmli açıklamalarda bulundu.



İlk adaylığından bu yana seçimleri kazanan belediye yönetimlerini değerlendiren Küçük, Düzce’nin hak etmediği bir yerde olduğunu ve bundan üzüntü duyduğunu ifade etti.

Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Ulviye Dikmen ise kadınların yönetim mekanizmalarında olmaları gerektiğine vurgu yaparak, Başkan Adayı Ömer Küçük’ten kadınların daha çoksöz sahibi olmaları noktasında destek istedi.



“Düzce’nin belediyesini birilerine pazarlamak için yola çıkmadık”

Sorunların çözümü noktasında Düzce Belediyesi’nin yetkisine dikkat çeken Küçük, belediyenin elinin vatandaşın cebinde olduğu söylemini yineleyerek şöyle konuştu:
“Güç istiyoruz, niyaz istiyoruz ama bunları isterken, bilesiniz ki hiçbir Allah kuluna taahhüt vermiyoruz. Düzce’nin belediyesini birilerine pazarlamak için yola çıkmadık. Bu belediye Düzce’nin, benim değil, belediye meclis üyelerinin değil. Siyasette hep pazarlık vardır. Siyasette oy alabilmek için bir yerlere taahhütler vereceksiniz. Bir yerlere diyeceksiniz ki ‘biz belediyeyi alınca, sizlere bu nemalardan kazandıracağız.’ Biz bunları yapmadığımız için çekimleri kıl payı kaybettik. Düzce’nin insanı bize güç ve destek verdi. Biz o desteği bir türlü sandıktan çıkartamadık. Keşke Allah nasip etseydi. 5 sene 5 sene derken zaman o kadar hızlı geçiyor ki. Ben ilk aday olduğumda bir tane beyaz saçım yoktu. Gencecik delikanlıydım. Keşke o verimli zamanlarımızda belediyeyi alabilseydik de, keşke o zaman ki çevrelerimizle, Düzce’yi bütünleştirip, şehrimize üreten, istihdam sağlayan, suyu içilen, toprağı işlenen bir belediyeciliği yakalattırabilseydik.”



"Akçakoca'da sanayinin işi ne?"

Gelen belediyelerin göze hitap ettiğini, ancak hzimetlerinin kalitesi noktasında yaşam standardını yükseltmediğini sözlerine ekleyen Belediye Başkan Adayı Ömer Küçük, 'Akçakoca'da sanayinin ne işi var' dedi. Küçük, sözlerine şöyle devam etti;
“En basit örneklerinden biri şehrin merkezinde bu belediye binasının, bana göre yeri yok. Biz Düzce’mizi kilitledik. Kilitlediğimiz yerlere de parkeler yaptık, milletimizin ayağını kaydırıyoruz. Üniversite şehri değiliz, sanayi şehri değiliz, Kültür ve Turizm şehri değiliz, tarım şehri değiliz neyiz biz Allah aşkına. 15 yıl önce 7 yaşında olan çocuğumuz, bugün 22 yaşında, üniversiteyi de okumuş, işi yok gücü yok sokaklarda geziyor. Bunu mu hak ediyordu bizim çocuklarımız. Böyle mi olmalıydı Düzce’miz. Bu kadar gücün ve nüfusun arasında, Bir Eskişehir olabilirdik, bırakın Eskişehir’i, Hendek olamadık, Amasra olamadık. Bizim onlardan ne eksiğimiz var. Şimdi kalktı bizim yönetici arkadaşlarımız, şimdi göreve talip olanlar da, Akçakoca’ya OSB diyorlar. Allah aşkına Akçakoca’da OSB’nin ne işi var. Biz orayı 12 ay turist çeken bir ilçe yapamaz mıyız? Şamandıra şelalemiz, Güzeldere Şelalemiz, Konuralp’imiz var. Düzce Halkı’nın %90’ı oraları görmedi. Daha Düzce’mizi kendi insanımıza tanıtamadık ki.”



“Belediye Başkanımız geçen çeşmeden su içiyor”

Düzce’de musluk sularının içilemez olduğunu ifade eden Küçük, Belediye Başkanı Dursun Ay’ın musluktan su içmesini şu şekilde değerlendirdi;
“Daha içilebilir suyumuz yok. Musluklarından su içen kaç kişi var. İçemezsiniz çünkü bizim arıtma tesisimiz ekonomik ömrünü 5 yıl önce tamamlamıştır. Geçenlerde hastaneye gittim. Yeğenim çocuk doktoru. Kapısında dünya kadar küçücük çocuklar. O çocuklar artık o suyu kaldıramıyor. O sudan dolayı hepsi ateşli hastalık sahibi. Yazık değil mi çocuklarımıza. Hava kirliliği ne olacak, kömür dağıtıyorsanız da adam akıllı kömür dağıtın. İnsanımızı zehirlemeyin, kanserden gidiyor insanımız. Belediye Başkanımız geçen çeşmeden su içiyor. Bir zamanlar, biz Anavatan Partisi’ndeyken, Çernobil’de bizim bakanımız çay içmişti de, devamında dünya kadar insan kanser olmuştu. Bizim Düzce’nin geleceği de o bilesiniz.”



“Yeterince kadın olmazsa biz isyan ederiz”

Kadınların karar mercilerinde olmaları gerektiğine vurgu yapan Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Ulviye Dikmen ise Başkan Adayı Ömer Küçük’ten bu konudaki beklentisini şu şekilde dile getirdi:
 “Kadınların karar mekanizmalarında olmalarını çok önemsiyoruz. Bunun için muhtar adaylarımız var ve mecliste daha çok kadın görmek istiyoruz. Kent konseyinde kadınlar var, erkek arkadaşlarımız da var. Belediye Meclisi’nde veya siyaset arenasında, kadının karar mekanizmasında olması çok önemli. ‘Bu davetiyeyi dağıtın, bu bildiriyi dağıtın, bu bilgiyi götürün, buraya gidin, mahalle gezileri yapın’ şeklinde olmasını istemiyoruz. Ben buradaysam, kararın içinde olmalıyım ki haklarımı savunabileyim. Bu çok önemli bir şey, Ömer’e de bir uyarı yapıyorum burada. Eğer ki mecliste yeterince kadın olmazsa biz isyan ederiz. Peşin peşin söyleyeyim. İşimiz isyan çünkü başka türlü elde edemiyoruz.”

Haber: İ.İ.AYDOĞDU


Artı Yerel Medya'yı smart televizyon ve telefonlarınıza indirmeyi unutmayın.

Web'den izlemek için TIKLAYINIZ 

Android için TIKLAYINIZ

İOS için TIKLAYINIZ