Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal ile Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu ve her perşembe akşamı Öncü TV ekranlarında izleyicisi ile buluşan Kripto’da yine konuşulmayanlar konuşuldu. Programa konuk olarak katılan Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş, belediye başkanlığından istifa süreci, tekrar siyasete döneceği iddiaları ve Düzce Belediyesi’ne aldığı makam arabası hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.



“Şu anda emeklilik hayatı yaşıyorum”

Şuan neler yaptığı hakkında konuşan Mehmet Keleş şunları söyledi: “Aslında işin aslına bakarsanız ben emekliyim şu an. Belediye Başkanlığı esnasında yani ikinci belediye başkanlığının ortalarında memuriyetten emekli olmuştum. Bu haklarını biliyor belediye başkanlarının yani belediye başkanları belediye başkanıyken emekli olabiliyorlar. Yani görev esnasında emekli olabiliyorlar. Ben de emekliliği hak etmiş emekli olmuştum. Aslında şu anda da emeklilik hayatı yaşıyorum. Hatta siyasetin emeklisi de yok ben siyaseti tarif ederken hep şöyle tarif ederim. Siyaset acı biber yemek gibidir. Çok hoşunuza gider ama sürekli ağzınız yanar yine yersiniz, böyle siyaset iştah açıcı bir şeydir. Bu aslında biraz da memlekete hizmet ile alakalı bir şey.”

“Teşkilat beni çok kabul etmemişti”
Belediye başkanlığı görevinden neden alındığının sorulması üzerine Keleş şunları söyledi: “Ben de biraz takım oyununa, ekip çalışmasına uygun bir adam değilim. Hani içerisindeki organizasyon kastetmiyorum burada bir siyasi organizasyon var sonuçta yani olabilirim bağımsız davranmış olabilir. Milletvekilleriyle olan irtibatım çok güçlü olmamış olabilir. Evet bunlar benim hatalarım ama sonuçta Hani değirmen taşının üzerine buğday ya da mısır dökerseniz. Çünkü yapılmak istenen asıl iş değil bundan un alabilmek önemli. Yani eğer atıyorsun yani gerisini araştırmaya gerek yok. Ben hep bunu düşündüm ya hizmet varsa ben varım. Burada bir siyasi organizasyon var sonuçta yani milletvekilleri ile olan çok güçlü olmamış olabilir. Bunlar benim hatalarım ama sonuçta hani değirmen taşının üzerine buğday ya da mısırınızı dökerseniz eğer taş döndükçe değirmen taşı un atıyorsa sorun yoktur. Çünkü yapılmak istenen asıl iş belli. Yani gerisini araştırmaya gerek yok. Onlar hizmet yaptık yapılmasının ya da hizmet engelleyelim anlamında bir çalışma yapmak Yani şöyle söyleyeyim benim aslında yani tam tersinden girerek anlatmaya çalışayım sen ilk dönemde İstanbul'dan geldim. Siyaseti ya da düzenek siyasetini şekillenmesini çok iyi bilmiyorum. Biraz tepeden gelmiş gibi olduk o günkü İl Teşkilatı beni çok kabul etmemişti. Başka bir teşkilat vardı hani onlarla mücadele eden onlar da kabul etmemişler o günden itibaren belediye başkanından ayrıldığım güne kadar hiç arkamda ne il teşkilatını ne de milletvekilleri arkamda durdu. Şimdi siz takmışsınız bir taş üzerine daha koymak için uğraşıyorsunuz yani 1 gram daha fazla hizmet edeyim diyor o iş işten odaklanmış başkalarının fazla iş olmadığı için sürekli Ankara'da ben şikayet edilen adam oldum. Burada insanlar bunu merak ediyor.  Yaptıkları da çok açık biçimde gözle görülen birisi Şimdi size bir soru soruyor diyor ki ya Var mı böyle bir Benim yaptığım bir iş. Hizmet varsa bunu kimse silemez yok edemez. Benim rahatsız olduğum şeylerden ya da şikâyet ettiğim şeylerden şikâyet etmeyen bir kişi var mı ? Ankara'ya sürekli şikâyet edilen kişi olmasaydım 3 kat daha fazla çalışırdım.”

“Bunda abartılacak bir şey yok”
Belediyeye taktırdığı şifreli kapı hakkında konuşan Keleş şunları söyledi: “Bu arama cihazıydı. Polisiye güvenlik önlemek için yapılan tedbirler. Daha önce silahla tehdit edildik, sözlü tehdit edildik. Belediye başkanı belediyenin kapısına silahlı adam girmesin diye cihaz koyduk. Bunda abartılacak bir şey yok. Adam silahla içeriye mi girsin illa. İlin yetkili amirinin kapısına güvenlik amacıyla konulan kapı polemik oluşturuluyor. Bir diğer ikinci konu şuydu. Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı buradan geçiyor. Evet ben de Düzce dışındayım başka bir yerdeyim. Hatta ve hatta bana genel başkan yardımcıları arkadaşım olduğu için Seyit Torun yardımcı olmamızı da istemişti ya orada gel konusunda falan destek filan da olduk. Terbiyesizsin biri önüne bir kamyon hayvan gübresi döktü. Şu anda hapiste yatıyor adam ve suçunu itiraf etti gazetelere çıktı hatırlıyorsunuzdur. Bir genel başkan buradan geçiyor ve önüne pislik dökülüyor belediye başkanından şüpheleniyorsunuz. Bir belediye başkanı bunu yapmaz. Ben İstanbul’da yemekteydim biri aradı açtım bir şeyler anlatıyor ama benim zaten haberim yok konudan.




“Amerikan ajanı dedikleri adam Amerika'daki Türkiye’nin Büyükelçisi”

Damadının FETÖ’cü olduğu iddialarına karşılık Mehmet Keleş şunları söyledi: “Bunu da ahlaksız bir tanesi biliyorsun kim olduğunu bir fotoğraf yayınlıyor ve “Amerikan ajanları ile senin ne işin var?” diyor. Kim biliyor musun fotoğrafta bulunan kişi Türkiye'nin Amerikan Büyükelçisi. Başkanlarla birlikte oraya gitmişiz yanımıza 25 tane belediye başkanı var. Dışişleri Bakanlığının Amerika'dan sorumlu Dış İlişkiler dairesine gitmiştik. Gidişimiz ile ilgili bilgi vermişiz orada gittiğimiz yerlerde bir bağlantı kurup, Türkiye'nin Amerikan Büyükelçisi aramışız. Bizi karşılamış. Bütün Amerika'daki gezi programımız onlar ayarlamışlar. Hiçbir şey bilmeden hiçbir şeyden alakası olmadan tamamen yani birinin adı kötüye çıktığında ne olursa olsun. O diyor Amerikan ajanları ile ne işin var senin. Amerikan ajanı dediğin adam Amerika'daki Türkiye’nin Büyükelçisi.”

“Arabayı 200 bin liraya aldık”
Belediye Başkanlığı döneminde makam arabasını nasıl aldığı konusunda açıklamalar yapan eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş şunları söyledi: “Audi aldık. Söyleyeceğim şimdi nasıl aldık. İşte bu araç meselesindeki bilinmesi gereken en büyük gerçek. Düzce Belediyesi'nin şirketinin parasıyla aldık niye şirketi parasını aldık ve şirkete parasını nereden geldi? Şirketin parası şirketin yaptığı işlerden geldi. Ben şirket kurmuşum.  Bu şirketler tabela şirketi vs. Ben geldiğimden beri bu şirketlerle iş yapmışım piyasada para kazandırmış şirketler. Kazandırdım paranın bir kısmıyla vergi ödemek yerine kim vergi ödemiyor onun yerine araç satın alabilirsiniz. Sadece araç satın almamış iş makinesi satın almışsınız otobüs toplanmışız kamyon satın almışsınız.  Bunlar kira suretiyle şirkete almışız. Şimdi aracı satın alınca ne oldu ? Bu aracın o günkü kirası 15 bin TL. Biz aylık kira verseydik 750 bin liraya kira vermiş olacaktık. Arabayı 200 bin liraya aldık 4,5 yıl sonra 670 bin liralık arabayı 650 bin lira geri satıldı. Her şey gayet açık ve net.“

“Kendi kararlarını veren bir başkan olmadı”
Kendisinden sonra göreve gelen Dursun Ay hakkında konuşan Keleş şunları belirtti: “Kendi görev yaptığı süreç içerisinde kendi kararlarını veren bir Belediye Başkanı olmadı ne yazık ki. Belki ben söyledim şimdi buradan çok rahat ifade edebiliyorum. Dursun bey bir geçiş dönemine başkanlık etti. O süre içerisinde de beni dinlemedi. Sen hiçbir şeye dokunma etliye sütlüye dokunma. Melen su parkı bitirdik. Sokak bitmişti zaten biliyorsun beni bitirdim. Mesela işte köprünün ışıklandırması yaptık dedi, köprü ışıklandırması bir proje için çok gerekli bir şey değil. “Esas spor kompleksi bitirdik” dedi, bitmişti zaten. Kültür Merkezi’ni bitirdim dedi, bitmişti zaten. Yani aslında o dönemde bana göre bitmiş projeler zaten bitmişti. Yeni bir projeye de başlamadı. Peki hala başlanan bir proje var mı? İstanbul Caddesi düzenlemesi zaten bitirdim. İşte İstanbul Caddesi'nde benim dönemindeki ile bu dönem arasındaki farklılık ne diye sorsam size herhalde bisiklet yolu diyeceksiniz zaten vardı. Yolun bir tarafına yapılmış bisiklet yolu vardı. Yani ortadan tramvay geçiyordu sol tarafta kaldırımda tramvay arasında bisiklet yolu olarak yapılmıştı zaten.”

“Her şey prosedüre uygun yayınlandı”
İstanbul Caddesi’nde yapılan çalışmalar hakkında açıklamalar yapan Keleş şöyle konuştu: “Düzce Belediyesi bir kamu kurumu. Kamu kurumunda önce ilan çıkartılır. O ilan şartnameye dönüştürülür. İhale yapılır ondan sonra yaptırılır. Sistem belli işin yapılmasına da belediye başkanı karar verir. Belediye başkanı karar verir yaptırılır. Karar benden çıkar ama işleyişi ben yapmıyorum. Sizin dediğiniz gibi olmuyor bu işler. Bunların hepsi bir şekilde aydınlığa çıkar. Vatandaş dışarıdan duyduğu şeyi söylüyor. Her şey prosedüre uygun yayınlandı.”




“Düzce’de ilk ben gündeme taşımıştım”

YHT konusunda açıklamalar yapan Keleş şunları belirtti: “Zonguldak’tan İstanbul’a giden bir sahil şeritti hattı vardı. İzmir’den Gerede’ye vardı. Bu konuyu Düzce’de ilk ben gündeme taşımıştım. Aslında o gün ben bir şeyi ispatlamaya çalışıyordum. Yolcu taşınır deprem riski için konuşmuyorum ben. Yolu nereden giderse vatandaşlar ve ticaret o tarafa yerleşir. Bu şehirlerde kurul bir düzen var. Depremsellik açısından Japonya’dan işin uzmanlarını getirdik. Japonlar ikaz alarm sistemi kurdular Düzce’ye. Trenin faya yakalanma ihtimali iki nokta iken tek noktaya düşürdük. Bu ilin belediye başkanıysan, milletvekiliysen, il başkanı isen buna destek vermen lazım. Çevre iller uyanmış bir şeyler yapıyor. Sen çıkıp bırakalım teknik adamlar yapsın diyorsun. Bu şehrin gönyesi kayar.“

“Sağ partilerden gelecek tekliflere açığım”
Cumhur İttifakı ortağı MHP ile son dönemde yakın ilişkileri kamuoyuna yansıyan Keleş, sağ partilerden gelecek tekliflere açık olduğunu söyledi. “Ben AK Parti’yi bırakmadım, onlar beni bıraktı” diyen Keleş, MHP dışında Milli Görüş kökenli bir siyasetçi olarak Saadet Partisi ya da Yeniden Refah Partisi’nden gelecek “Adayımız ol” teklifine de sıcak bakabileceğini aktardı.



“Yıktıklarını yeniden yapmasını biliriz”

Söz, başkanlık görevinden istifa etmesinin ardından göreve gelen başkanların projelerini iptal etmesine ve kaldırmasına geldiğinde ise “Yıktıklarını yeniden yapmasını biliriz.” diyerek Düzce’ye hizmet için tekrar belediye başkanı olmak istediğini söyledi.
Milletvekilliğine de yeşil ışık yakan ancak gönlünde belediye başkanlığı yattığını vurgulayan Mehmet Keleş, yüksek bir oranla seçilen bir belediye başkanı olarak halkın takdirini karşılıksız bırakmayacağının altını çizdi.