Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı İlnur Çevik, İşletme Fakültesi’nin düzenlediği konferansta öğrencilerle bir araya geldi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta Çevik, devlet yönetimi ve dış politika alanındaki bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik, "Hayır çıkarsa istikrarsızlık yaşanacaktır" dedi. Çevik ayrıca Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan diktatör yakıştırmasını da eleştirerek "Diktatör halkın oyuyla lider olmaz" diye konuştu.

2002'de sessiz bir devrim oldu
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik Türkiye'nin sistematik bir yönetim şekline kavuşması gerektiğini savunarak "Anayasa değişikliği kişiyle ilgili bir durum değil. Şu anda kör topal işleyen bir sistem var. 60'lı yıllardan bu yana durum bu. Sürekli darbeler yaşandı ve her darbe ülkeyi geriye götürdü. Ülkemizin mayası çok sağlam ve ileri gitmeyi başardık. 2002'de sessiz bir devrim oldu. Halk artık yeter dedi" dedi.

Bu durumda her ikisi de birbirini çekemiyor
Yeni sistemin bürokrasiyi ortadan kaldıracağını ve daha seri hareket etme imkanı sağlayacağını vurgulayan Çevik şöyle devam etti: "Elimizdeki sistemin adı parlamenter sistem ancak parlamentonun doğru düzgün bir fonksiyonu yok. Bizim parlamentomuz yasa yapmaz önüne geleni onaylar, Milli Güvelik Kurulu asker vesayetinden kurtulduktan sonra hükümetler kanunları hazırladılar meclise götürdüler meclis onayladı. Yani meclisin içinden hiçbir zaman bir kanun çıkmadı. Kanun teklifleri de hükumetin teklifi aslında. Mevcut sistem parlamentoyu noter pozisyonuna sokuyor. Bakanlar ve milletvekilleri farklı partiden olabiliyorlar. Bu durumda her ikisi de birbirini çekemiyor. Çünkü hepsi ayrı partide ve hepsinin ayrı çıkarları var. Yeni sistem bunların önüne geçen bir sistem. Yeni sistem bürokrasiyi ortadan kaldıracak ve daha seri hareket etmemizi sağlayacak"

"Halkın oyu ile seçilen diktatör olmaz"
Diktatörlük yakıştırmalarına yanıt veren Çevik ayrıca yeni sistemin getirilerini şöyle aktardı: "7 Haziran sonrası bir koalisyon oluşturulmak istendi. Fakat 1 Kasım'da Allah'ın bir lütfu olarak yeniden seçime gidildi ve bu tehlike atlatılmış oldu. Ancak şunu gördük ki AK Parti'nin iktidar olduğu dönemde de böyle bir tehlikeler ortaya çıkabiliyor. Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmeye başlamasından sonra sistemin karmaşıklığı daha net ortaya çıktı. Çünkü iki başlılık ortaya çıktı. Bir ülkeyi bir kişi yürütür. ya Başbakan yürütür, ya Cumhurbaşkanı yürütür. Ama sistemimizde ülkeyi hem halkın seçtiği Cumhurbaşkanı hem de Başbakan yönetebilecek. Şu anki sistemde Cumhurbaşkanı her türlü şeyi yapar ama mahkemeye götüremezsiniz. Diktatörlük iddiaları var. Böyle bir durum yok. Zorla kendisini halka empoze ittirmiş kişilere diktatör denir. Halkın seçtiği, hukuki yollarla göreve gelmiş bir diktatör sayılmaz. "Evet" çıkarsa Türkiye istikrar anlamında daha ileriye taşınacak. "Hayır" olursa felaket olmayabilir ama bir istikrarsızlık yaşanacaktır. Çünkü biliyorsunuz dünya üstümüze yürüyor. Türkiye'yi zorlamaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Konferans Çevik'in öğrencilerin sorularına verdiği yanıtlarla sona erdi. Bir öğrencinin “15 yıldır tek başına iktidarken yapamadığını sistemin arkasına sığınarak nasıl yapacak?” sorusu Çevik’e zor anlar yaşattı.