CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Trabzon’da düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan'ın da hazır bulunduğu toplantıda il başkanlarına seslenen Kılıçdaroğlu, ülke gündeminde öne çıkan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

KAZA OLDUKTAN SONRA ÖNLEM ALIYORUZ

Sözlerine Siirt Şirvan’da meydana gelen maden kazası ile başlayan Kılıçdaroğlu, "Şu soruyu hep birlikte kendi vicdanımıza sormak zorundayız. Türkiye iş kazalarında neden Avrupa’nın birincisidir? Neden en çok iş kazasında ölümler Türkiye’de oluyor? Avrupa’da birinciyiz, dünyada üçüncüyüz. Nedeni şu değerli arkadaşlarım, aklı başında olan yöneticiler, yani ülkeyi yönetenler geleceği düşünerek karar alırlar. Bir olay var mıdır? Vardır. Nedir iş kazası? Nereye inecek işçi? Yeraltına inecek veya nereye gidecek? 15’inci, 16’ıncı, 17’inci katlarda çalışacak. Önlemini alırsınız, bütün eksiklikleri giderirsiniz, sonra işçiye dersiniz ki, arkadaş yeraltında çalışacaksın. Biz kaza olduktan sonra önlem alıyoruz." dedi.

NEDEN DÜNYA FINDIK BORSASI TÜRKİYE’DE OLMASIN?

Toplantının yapıldığı Trabzon'un da en önemli geçim kaynağı olan fındık konusuna değinen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Fındık; az önce içeride yine arkadaşlarımız söyledi: "Fındık üretimi var ama beklediğimiz geliri elde edemiyoruz." Düşünün dünyada bir numarasınız, fındık fiyatını Türkiye’nin belirlemesi lazım. Yıllardır bakın, cumhuriyetin neredeyse kuruluşundan bu yana fındık fiyatını Türkiye belirlemez, niçin? Neden dünya fındık borsası Türkiye’de olmasın? Bir malı bir ülke dünyada üretiyorsa o malın fiyatını o ülke belirler. Karadeniz’de neden bir dünya fındık borsası olmaz ve hangi gerekçeyle olmaz? Bir Allah’ın kulu çıkıp bana bunu aklıyla, mantığıyla izah etsin. Ben anlamıyorum. Anlamakta da zorlanıyorum. ‘Fındığımız var’ deniyor, güzel. ‘Ürettik’ deniyor, güzel. Bir sene durumumuz çok iyi, ertesi sene durum felaket. Niye böyle oluyor arkadaşlar?"

''ALIN TERİMİ BATILILARA PEŞKEŞ ÇEKENE OY VERMEYECEĞİM' DEMELİSİNİZ'

"Devleti yönetenler, yani hükümet olanlar neden bu soruna kalıcı bir çözüm üretemiyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Neden fındık üreticisinin alın terini başkalarına peşkeş çekiyorlar? Bunun üzerinde ben düşünüyorum ama kusura bakmayın önce fındık üreticisinin de düşünmesi lazım. ‘Neden ben bu haldeyim?’ diye sorgulaması lazım, hayatı sorgulaması lazım. Allah akıl vermiş aklımızı kullanmamız lazım. Yüce yaradan da söylüyor kitabında zaten. Aklınızı kullanmıyor musunuz diye soruyor. Aklımızı kullanalım. Benim aleyhime çalışan, "Benim alın terimi batılılara peşkeş çekene ben oy vermeyeceğim" dememiz lazım. Ön yargılarımızdan kurtulmamız lazım. Bunu yapabilirsek bu bölgede gerçekten de fındığı da, çayı da olduğu yere, hak ettiği yere oturtmuş oluruz. İşin özü budur değerli arkadaşlarım."

"KIZ ÇOCUKLARINA TECAVÜZ EDENLERE AF GETİRİYORLAR"

Tepki çeken Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı'na ilişkin önerge hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, şu yorumu getirdi: "Bir başka önemli nokta; parlamentoda görüşülen bir yasa var. Kız çocuklarına tecavüz edenlere af getiriyorlar. Ya sizde vicdan yok mu, sizde ahlak yok mu? Ben bunu sormak zorundayım, Allah aşkına düşünün 5 yaşında, 6 yaşında, 10 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek, tecavüzcüsüyle evlenirse af getiriyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ya 5 kişi tecavüz etse bir kişi ben evleniyorum dese herkes beraat edecek. Ahlaka bakın Allah aşkına. Böyle bir ahlak olabilir mi? Bunun neresi insanlık. İnsanlığa sığmaz bu arkadaşlar."

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İKİ KİŞİ İSTİYOR

Başkanlık Sistemi konusunda ise çok çarpıcı cümleler kullandı: "Peki değerli arkadaşlarım, başkanlık sistemini kim istiyor? Başkanlık sistemini iki kişi istiyor arkadaşlar ısrarla. Biri içeride, biri dışarıda. Evet söylüyorum birisi dışarıda, birisi içeride. Dışarıda olanı biliyorsunuz, Sayın Erdoğan ısrarla başkanlık sistemi olsun diyor. Bütün yetkiler bende olsun diyor. Ben Türkiye’yi yöneteyim diyor. İstediğim gibi yönetirim diyor. Bir tanesi de içeride. O da Abdullah Öcalan. “Ne ev hapsi ne de af. Bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. AK Parti ile bu temelde başkanlık ittifakına girebiliriz.” 23 Şubat 2013’te söylediği. Bunlar kitap haline getirildi arkadaşlar. İmralı Notları diye kitap haline getirildi. Devletin de arşivindedir bunlar."