AK Parti Düzce Belediye Başkan Adayı ve 65. Hükümet Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Öncü TV'de ekrana gelen Kitabın Ortasından Özel programına konuk oldu.

Seçim sürecinde katıldığı ilk canlı yayın programında, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal'ın sorularını yanıtlayan Özlü, hakkında merak edilenlerden şahsına yöneltilen eleştirilere kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.


"Düzce için ne yapmak istedilerse ben de aynılarını yaptım"
Özgeçmişine ilişkin bilgiler verdikten sonra kendisi için yapılan "Sayın Özlü bakanken ne yaptı da belediye başkanı olunca yapacak?" söylemlerine yanıt veren Özlü, şöyle konuştu:

"Belli kesimler tarafından bu konu çok işlendi. Bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra bu tip söylemler yaygınlaştı. Düzceli olup bakanlık yapan 4-5 kişi var. Benden önceki bakan ve büyüklerimiz Kemal Demir, Avni Akyol ve diğerleri Düzce için ne yapmak istedilerse ben de aynılarını yaptım. Şimdi bunu söyleyenler ya okumuyorlar ya siyaseti takip etmiyorlar ya da görmek istemiyorlar. Herkes bilir ki bakanlık yaptığım dönemde bakanlıkta Düzce Ofisi hizmete sokuldu. Burada ya da Düzce Valiliği'nde Düzce Koordinasyon Toplantısını her ay yaptık. Bakanlık Düzce Ofisi'ne gelen taleplerin yüzde 54'ü olumlu sonuçlandı. Bu çok önemli bir orandır."

"5 konunun çözülmesine liderlik ettim"
Milletvekili adayı olduğu dönemde Düzce'ye gelerek kendisiyle program yapmak isteyen ulusal bir kanalın mikrofon uzatmadan önce Düzce'nin sıkıntı ve taleplerini Düzceliler'den öğrendiğini belirten Özlü, şunları kaydetti:
"Seçimin nabzını tutmak için Düzce'ye geldiklerini ve program yapmak istediklerini söylediler. Ben de Büyük Camii'nin orada konuşlanmışlardı yanlarına gittim. "Düzceliler'e ne istiyorsunuz diye sorduk ve Düzce'nin 5 problemi olduğunu tespit ettik. Bu 5 sorunu çözen seçimi alır." dediler. Neydi bunlar? Devlet hastanesi, kültür merkezi, otoban bağlantı yolu, terminal ve Kalıcı Konutlar'daki metruk işyerleriydi. Ben bu 5 sorunu öncelikle çözeceğimi ifade ettim. Seçim geçti. 5 ana konuyu çözmek için faaliyet gösterdim. Bu 5 konunun çözülmesine liderlik ettim bir bakanın görevi liderlik etmektir, öncelik etmektir."



"Düzce'ye 30 kuruş para getirmeyenler 'bakanken ne yaptı?' diyor"
Ardından bu 5 önemli projenin öncesi ve sonrasını afişler halinde gösteren AK Parti Düzce Belediye Başkan Adayı Dr. Faruk Özlü, şu ifadelere yer verdi:
"Ben 2016 yılı Mayıs ayında bakan oldum. Mayıs 2016'dan önce bugünkü anlamda bir devlet hastanesi yoktu, şimdi var. Hastanemiz son derece modern, kurallı, rahat bir hastane. Gururla bahsedebileceğimiz bir hastane. Bakın ben 25 aylık bakanlık dönemimde bunları hem projelendirdim hem ihale ettim hem de bitirdim. Hedefim yarım kalan işlerin öncelikli bitirilmesiydi. Otobüs terminali şehrin merkezinde baraka gibi bir binadaydı. Şimdi modern bir binası var. Yine 1994 yılında yapımına başlanan kültür merkezi 2015 yılına kadar bitirilememişti. Bitirdik. 30 milyon TL hibe yaptık bugünkü modern teknopark binasını Düzce'ye kazandırdık. Düzce'ye 30 kuruş para getirmeyen 'bakanken ne yaptı?' diyorlar. Kusura bakmasınlar 30 milyon TL hibe getirdim. Türkiye'deki teknoparkların yüzde 27'si benim dönemimde kuruldu.

"Düzce bugün öğrencilerinin yurt sorunu olmayan ender illerdendir"
Yine TEM bağlantı yolu. Başlamış ve yarım kalmış bir inşaat vardı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan Düzce'ye geldi. 29 Ekim 2018'de bu otogarın bitirileceğinin sözünü verdi ve 2018'de bu yol bitti. Devletteki projeler 1-2 yılda bitmez. Kalıcı Konutlar'daki metruk işyerlerinde şimdi modern temiz bir yurt var. Düzce bugün öğrencilerinin yurt sorunu olmayan ender illerdendir.



"Bakan olmasam bu fakülte kurulmazdı"
Yine Akçakoca'da Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi benim girişimlerim sayesinde var. O dönem YÖK Başkan Vekili ile görüştüm Akçakoca nüfusu fakülte kurulmaya müsait değildi ancak bakan olarak temaslarda bulundum. "Akçakoca Bey" ismi sayesinde prosedüre uygunluk oluşturduk. Bakan olmasam bu fakülte kurulmazdı. Bakanlar kuruluna gelen kararı 2 bakan imzalamadı. Yanlarına gittim ve "Yarın da sizin bana işiniz gelir." dedim. Bunun üzerine 10 dakikada imzalayıp getirdiler. "Faruk Özlü, AK Parti ne yaptı?" demek gerçeği yansıtmıyor. 3 büyük yalandan biri "Bakanken ne yaptı?"dır. Bunu iddia eden ispatlaması lazım." 

Gölyaka TEM nisan ayı sonunda açılacak
AK Parti Adayı Faruk Özlü, uzun süredir devam eden çalışmalar nedeniye kapalı olan Gölyaka TEM Gişeleri'nin nisan ayı sonunda açılacağını da kesin dille vurguladı.



"Siyasi rant devşirmeye çalışıyor, ikinci büyük yalan budur"
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti-CHP Adayı Ömer Küçük'ün "Bana terörist dedi" diyerek kendisini eleştirmesi için ise Başkan Adayı Özlü, önce söylediğini iddia ettiği konuşmanın videosunu izletti ardından şunları söyledi:

"Kendisi bunu demediğimi çok iyi biliyor. Siyasi rant sağlama peşinde ve hiç yakışmıyor. Ağzımdan bir tek terörist kelimesi çıkmamıştır. Kendisi sevimli bir insandır. Videoda da görüldüğü gibi "Biz sana terörist demeyiz sen sevimli bir insansın. Ama arkanda teröristler var." dedim. "Ben kendisine adam dedim onun söylediğine çok üzüldüm" diyor. Ya ne alaka ben sana terörist demedim, demem. Siyasi rant devşirmeye çalışıyor. İkinci büyük yalan budur."

"Bilgi kirliliğini deterjanla yıkıyarak tertemiz yapacağız"
"Ben aslında bir televizyon programına katılmayı düşünmüyordum." diyen Özlü hakkında yöneltilen asılsız iddialar üzerine katılma kararı aldığını belirterek, "3 bilgi kirlilİği var; bunları aydınlatmak için buradayız. Bilgi kirliliğini deterjanla yıkıyarak tertemiz yapacağız. Yalan ve dedikodu siyaseti çok kötü."



"Keşke Keleş dosyayı bir okusaydı: Hiçbir şeyi engellemedim"

Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş'in geçtiğimiz aylarda yine Öncü TV stüdyolarında yaptığı "Benim yaptığım projeleri engelledi " iddiasının da büyük bir yalan olduğunun altını çizen Özlü, şöyle konuştu:

"Üçüncü yalan da budur. Asla ve kat'a böyle bir şey söz konusu değildir. Kentsel dönüşüm projesi dosyalarım burada. Hepsine cevabım var. Her söze karşı cevabımız vardır. Ben kendisinin bir öfkeyle, boş bulunarak bunları söylediğini düşünüyorum. Yoksa saygısızlığım, düşmanlığım olmaz. Bizim dilimiz sevgi dili, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Merkezimiz Düzce'de bir sıkıntı ve yapılacak işler olduğunu düşünerek görevlendirdi. Asla Mehmet beyin yerinde gözüm olmadı. Arkadaşımızın bir anlık söylediği sözler olarak düşünüyorum. (Dosyaları göstererek) Keşke sayın başkan bunları bir okusaydı. Ben vekil iken tüm başkanlarımıza "Projeleriniz getirin takip edeyim" dedim. Bir Düzce bir de Akçakoca'nın projeleri geldi. Akçakoca Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici dosyasını getirdi. Çevre bakanlığından geçti, bakanlar kuruluna sevk edildi. O günkü dosyayı takip ettim ve bakanlıktan geçti. Düzce'nin dosyası ise hiç bakanlar kuruluna gelmedi. Dosyada evrak  eksikliği olduğu için Çevre Bakanlığı'ndan geçmedi. Yani Bakanlar Kurulu seviyesine hiç gelmedi. Dosya eksikti niye, anlatayım. Yeni binaların olduğu bölge kentesel dönüşüme alındığı için bakanlık 'Yeni binakarı çıkarıné dedi. Ben bunu başkana ilettim. Bunu hazırlatan bir şirket vardı, ona ilettiler. Yine 37 dönüm arazi yani şuanki stadyumun olduğu bölge Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın onayı alınmadan projelendirilince geri döndü. Zaten o proje eksikti ve yanlıştı. Sayın başkanın bundan ya haberi vardı ya da yoktu. Sonuç olarak Düzce eski Sanayi Çarşısı Kentsel Dönüşüm Projesi asla ve kat'a Bakanlar Kurulu'na gelmedi."

"Biri açtı, diğer kapattı"
Diğer taraftan İstanbul Caddesi'nin tekrar açılmasına müdahil olduğu söylentilerine de son noktayı koyan Özlü, "Bir önceki başkan vatandaşın yüzde 65'i kapatılmasını istiyor dedi kapattı. Millet istiyorsa ben ne diyebilirim ki. Bir sonraki başkanımız "çok talep var ben burayı açacağım." dedi, açtı. Benim hiç dahil olmadım. Biri açtı, diğer kapattı. Biri desin "Faruk Bey beni aradı açılmasını" istedi. Ben başkan olursam ulaşım master planı hazırlatacağım. Bu ana ulaşım planında İstanbul Caddesi'nin misyon ne ise o olacak. Yani uzmanlarla konuşacağım açık şeffaf şekilde yapacağım."



"Oynayamayan gelin yerim dar der"
Yine Keleş'in 'Asar Suyu Projesi'ni engelledi ithamına da açıklık getiren Özlü, "Asar suyu projesi ile ilgili aramızda tek bir kelime geçmemiştir. Melen Su Parkı engelledim mi, engellemedim. Demek ki yapmak isteyince yapılıyormuş. Oynayamayan gelin yerim dar der. Saat kulelerini engelledim mi? Engeleyecek olsam bunları engellerdim. Bunar küllüm yalandır. En büyük 3. yalan eski başkanımızın eski bakanın projelerini engellediği iddiasıdır. Belki istifa etmesinin üzüntüsünü yaşıyor. Onun için yapıyor. Aramızda ciddi bir tartışma olmadı. İstifa etmesinin sonucunda kızgınlık anında söylediğini düşünüyorum." dedi.

"Düzce'deki 3 büyük yalanı yıkamak, temizlemek ve aydınlatmak için buradayım"
Özlü şöyle devam etti: "Bilim Merkezi için 4 milyon TL para gönderdim. Yine TÜBİTAK'ın Türkiye'de 5 yerde bilim merkez var. Bunlar Kocaeli, Bursa, Konya, Kayseri ve Elazığ. Bir tanesi de Düzce'de olacak. Bunun kararı TÜBİTAK Bilim Kurulu'ndan çıktı. 15 milyon TL TÜBİTAK hibe yapıyor. Bilim merkezi projesi devam ediyor valiliğin öncülüğünde devam ediyor. Sayın başkan bunu biliyor. Düzce'deki 3 büyük yalanı yıkamak, temizlemek ve aydınlatmak için buradayım."



"Bunların neresine güveneceksiniz, nesine inanacaksınız"
Söz Millet İttifakı Adayı Ömer Küçük'ün "Keleş'in projelerimiz engelledi" videosunu delil diye sosyal medya hesabından paylaşmasına geldiğinde ise Özlü, aynı dönemde Düzce'ye CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in Keleş için "Makbul biri değildi." söylemini hatırlatıp, şunları söyledi:

"Yalan söyleyen, iftira atan çekilsin"
"Aday "benim şahidim Keleş" diyor, ortağı Özgür Özel diyor ki o makbul bir adam değil. Eski başkan (Mehmet Keleş) da Özgür Özel'e diyor ki 'Sen yalancısın'. Bakın muhalefet, ittifak bu. Bunların neresine güveneceksiniz. Nesine inanacaksınız. Ben bu iddialar karşısında hangisi doğruysa çekilirim ama doğru değilse ben söyleyen kişinin çekilmesini bekliyorum. Yalan söyleyen, iftira atan kişinin çekilmesini bekliyorum."

"Son söz milletin"
Sözlerini şu şekilde sürdürdü. "Bu seçimlerde kararı millet verecek. Son söz milletin. Milletin vereceği her karara saygılı olacağız. Benim bir tek amacım var bu işleri bıraktıktan sonra arkamdam hayırlı anılmak istiyorum. Uğraştı, didindi, çalıştı denilerek arkamdan iyi söylemler söylenmesini istiyorum."



"Biz çağırdığımız için değil, genel merkezi programı olduğu için geliyorlar"
Düzce'ye son günlerde art arda bakanların gelmesi konusunda Düzce'de iki ayrı algı oluştuğuna  dikkat çeken Ünsal, 1. algıyı "Sayın Özlü Düzce'de tarih yazacağım diyor", 2. algıyı ise "Seçimi kaybedecekler" olarak açıkladı. Bunun üzerine Özlü, şu ifadeleri kullandı:

"Ben gelen bakanlarımıza illa "Düzce'ye gel, destek ol" demedim. Hepsini tanıyorum.AK Parti Genel Merkezi her seçimde bir program yapar ve bakanlarını belirli illere gönderir. Biz çağırdığımız için değil, her seçimde yapılan programlar kapsamında Düzce'ye geliyorlar. Oyu millet verecek bir bakan gelse ne gelmese ne? Tüm bakanlar kurulu gelse sonuç değişmez. Düzce'de siyaset yapacak kişilerde 2 özellik aranmalı; 1.'si halka yakın olmalı, milletin içinden biri olmalı. 2.'si ise Ankara'da gücü olmalı. Düzceliler'den ricam her iki kriteri de birlikte arasınlar."



Özlü "Dokuz Işık"ı sıraladı
Ünsal'ın gençlik yıllarında Milliyetçi, Ülkücü kesimde olduğu yönündeki sorusunu doğrulayan Özlü, 12 Eylül sürecinden sonra siyasi faaliyetlere ara verdiğini ancak Türk Edebiyatı Vakfı, Aydınlar Ocağı gibi oluşumları takip ettiğini söyledi.

Milliyetçi kökenden gelen biri olarak Dokuz Işık adı verilen programın dokuz ilkesini ise şöyle sıraladı:
"Ben 9 ışıkla ilgili seminerler vermiş bir insanım. Her bir maddesini anlatırım. O zaman sıralayayım: 1- Milliyetçilik, 2- Ülkücülük, 3- Ahlakçılık, 4- Toplumculuk, 5- Köycülük, 6- Gelişmecilik ve Halkçılık, 7- Endüstricilik, 8- İlimcilik, 9- Teknikçilik."



"Seçilirsem uzak ve yakın hiçbir yakınım belediyede çalışmayacak"
Belediye meclis üyesi listelerinde Düzce'nin demografik yapısının tam yansıtılmadığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:

"Düzce'de bütün mahallelerimizi ziyaret ettim. Mahalle temsilcileri ve sandık görevlilerimizle istişarelerde bulundu. 56 mahallemize ziyeretler gerçekleştirdim. AK Parti olarak neyi eksik bıraktık diye sorduk. Yaptıklarmız var, yapamadıklarımız da var. 56 mahallenin talepleri ve ihtiyaçları ile ilgili özel çözümler ürettik ve mahalle sözleşmeleri kavramını otaya koyduk. Her bir mahallemizde sevilen isimleri sorduk. Sevilen isimlere listemizde yer verdik. Biz listemizi yaparken çok ince eledik, sık dokuduk. Listede hiçbir yakınım, akrabam yok. Yine seçilirsem uzak ve yakın hiçbir yakınım belediyede çalışmayacak. Demografik yapısına çok dikkat ettik. Yine kontenjan adayımız Celal Kasaoplu'na birlikte çalışmayı ben teklif ettim. Sevilen bir insan, şehir planlamacısı, çok beyefendi, temiz, pırıl pırıl bir gencimiz."

"Halkımızın ayağına gideceğim"
Başkanlık koltuğuna oturması halinde halkla iç içe olup olmayacağı konusunda ise net konuştu ve isim vermeden bir ilde yapılan uygulamayı örnek alacağını söyledi. Özlü, "Bu işi en iyi kim yapıyor diye araştırdık. İsim vermeyeceğim. Söz konusu kentimizdeki belediye başkanımız her hafta bir mahalleye gidiyor. Yanına başkan yardımcıları ve ilgili müdüleri de alıyor. Mahallede ne işler yapılıyor, ne ihtiyacı var bunları yerinde istişare ediyorlar. Başkan halkı dinliyorlar ve eksiklikler konusunda hemen talimat veriyor. Ben de her hafta bir mahalleye gideceğim, halkımızın ayağına gideceğim, onları dinleyeceğim." 



"İl yönetiminin değişimi bir tazelenmedir"
Hikmet Keskin'in başkanlığındaki il yönetiminin değişmesi hakkında ise şunları kaydetti:
"Bu partimizdeki bir bayrak yarışıdır. Bir nöbet değişikliğidir. 4 sene önce görevi alan arkadaşımız, 4 sene sonra başka arkadaşa devretti. O da başka birine devredecek. Bunun altında başka gerekçeler aramanın doğru olmadığını düşünüyorum. Genel merkezimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir yenilenme, kan değişimi ve tazelenme öngörüsüyle ortaya çıkmıştır."

İsimler ve yorumlar
Programın son bölümünde Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal'ın sorduğu isimlere Özlü şu yorumlarda bulundu:

Recep Tayyip Erdoğan: Bir dünya lideri. Türkiye'nin makus tarihini değiştirdi

Kemal Kılıçdaroğlu: CHP Genel Başkanı

Devlet Bahçeli: Devlet adamı, büyük bir nezaket sahibi olduğu çok iyi bilinir

Meral Akşener: Tansu Çiller'i çağrıştırıyor

Erdoğan Bıyık: MHP Düzce Belediye Başkan Adayı

Ömer Küçük: İttifakın adayı

Ayşe Keşir: Çok çalışkan, çok dinamik, coşkulu bir kardeşim.

Cüneyt Yemenici: Eğitimli bir Akçakocalı. İyi bir belediye başkanı.

Ümit Yılmaz: MHP Düzce Milletvekili

Ahmet Azap: Entellektüel, Gümüşova gibi bir yerde yabancı dil bilen, üniversite mezunu bir belediye başkanımız

Fevai Arslan: AK Parti'nin kuruluşundan itibaren partimizin sıkıntılı günlerinde ferasetle görev almış bir arkadaşımız

Hikmet Keskin: Önceki dönemi il başkanımız, çalışma arkadaşım

Muzaffet Yiğit: Ver kurtul Muzaffer

Erol Bayraktar: Kaynaşlı'nın projeleri geliyor. Defalarca bakanlığa geldi. İlgili bakanları arattırdı. Kaynaşlı için çalışan bir insan

Ali Dilber: Çok renkli bir sima, çok çalışkan, dinamik

Recep Tuna: Motosiklet sporları geliyor. Cumayeri belediye başkanımız. Çok dürüst bir arkadaşımız, Cumayeri için büyük şans

Yakup (Lokman) Demircan: Bir beyefendi. Nezaket sahibi, iyi eğitmi bir kadeşimiz. Çok başarılı işler yapacağına inanıyorum

Muhsin Yavuz: Çilimli'nin çehresini değiştiren adam

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar: Üniversitemizin rektörü. Çok genç yaşra rektör olmuş, başarılı bir akademisyen

Mehmet Keleş: Eski Belediye başkanımız. Güler yüzlü adam

İbrahim Korkmaz: 24. Dönem Düzce Milletvekilimiz

Fahri Çakır. Düzce kurucu il başkanımız

Faruk Özlü: Bana kendimi sormayın. Hep kendimi devlet adamı olarak düşündüm. Beni başkasına sorun.

HABER: C.ÜSTÜNER