"Baskı ve bahaneler altında genişletme yapıldı"
1999’daki depremler sonrası yapılan kalıcı konutlar ile şehir merkezi arasında kalan köylerin planlı yapılaşmayı sağlamak için önce belediye mücavir alan sınırlarına dahil edildiği ardından mahalle yapıldığı hatırlatılan açıklama şöyle devam etti: "O yıllarda da belediye başkanımız olan Sayın Mehmet Keleş, her defasında belediyenin İller Bankası'ndan aldığı payın düşük olmasından şikayet ederek Düzce’nin büyük şehir olması gerektiğini vurgulamış ve Konuralp beldesini de mahalle statüsüne çevrilmesini sağlamıştır. Belediye idari sınırlarını genişletme süreci bugünlere kadar çeşitli baskı ve bahaneler altında aralıklarla devam etmiştir. Belediyenin mahalle yaptığı yerlerde dahi henüz alt yapı hizmeti götürülemeyen, asfaltı yapılmayan yollar, imar ve ulaşım sorunu çözülemeyen mahalleler var iken köylülere sorulmadan, ikna edilmeden 20 köyün mücavir alana alınması tepki oluşmasın diye sonradan muhtarların çağrılarak bilgilendirilme yapılması zaten borç batağında bulunan belediyenin yeni ganimetlere konma gayreti gibi aklımıza bir çok soru işaretlerini getirmektedir."
"20 köy oldukça verimli topraklara sahip"
Düzce Belediyesi Meclisi'nin Mayıs ayı oturumunda mücavir alan sınırına alınması yönünde karar alınan 20 köyün, ülkede nadir kalan oldukça verimli topraklara sahip olduğu belirtilirken, geniş arazileri ve meraları ile aktif tarımda ve hayvancılıkta önemli yerleşim birimleri olduğunın altı çizildi.
"İl Özel İdaresi yetersiz mi kalıyor?"
Tarım alanları açısından özel projelerle koruma altına alınması gereken bu köylerin yalnızca belediyenin insiyatifine bırakılamayacak kadar verimli ve kıymetli topraklara sahip olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu konuda Tarım Müdürlüğü, üniversite ve ilgili sivil toplum örgütleri derhal devreye girmeli belediyenin bu işi oldu bittiye getirmesi engellenmelidir. Yapılan açıklamalarda İmar ve yapılaşmanın kontrol altına alınması için mücavir alan sınırlarının genişletilmekte olduğu vurgulanmaktadır. Bu durum köy iken imar ve yapılaşmadan sorumlu "İl Özel İdaresi yetersiz mi kalıyor?" sorusunu akla getirmektedir. Kaldı ki Düzce Belediyesi 1999’dan sonra mücavir alana aldığı ve mahalle yaptığı köylerin imar sorunlarını henüz çözememiştir." ifadeleri kullanıldı.
"Hoşafoğlu'nun acilen mücavir alana alınması tesadüf değildir"
Yığılca'da da benzer girişimlerin olduğu kaydedilirken, "Yığılca'da şehir merkezine yaklaşık 5 km. uzaklıkta çimento fabrikası alanı olan Hoşafoğlu Köyü’nün de Yığılca Belediyesi tarafından acilen mücavir alana alınması tesadüf değildir. Tüm bu girişimler yeni ganimetlere sahip olma çabasından başka bir şey değildir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemizde nadir ve sayılı verimli bir o kadar da kıymetli topraklarına sahip olan bu köylerin mücavir alana alınmasının altında rantın yattığını düşünüyoruz." denildi.
"Bakanlık onayından geçmeden..."
Açıklamanın son bölümünde ise şu çağrı yapıldı: "Köy muhtarlarımıza ve vatandaşlarımıza bu kıymetli toprakların heba edilmesine müsaade etmemelerini varsa sorunların tespit edilerek kurumların işbirliği halinde çözmelerini talep etmelerini bu kararın bakanlık onayından geçmeden gerekli itirazları yapmalarını bekliyor, Milliyetçi Hareket Partisi olarak istendiğinde hukuki destek vereceğimizi belirtiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm kamuoyuna doğa ve toprak konusunda iki güzel söz ile çağrıda bulunuyoruz. Doğa insan olmadan da yaşayabilir ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz. Otomobili, kömürü, çimentoyu ithal edebilirsiniz ama toprağı ithal edemezsiniz."
Haber:C.ÜSTÜNER
