Mart ayının ortasına gelinmesine rağmen henüz sokaklarda seçim havası gözükmüyor. Açıklaması çokta mümkün olmayan bir sessizlik hâkim. Düzce sokaklarına baktığımızda Muhalefet partileri iktidar partisine göre biraz daha fazla istekli ve heyecanlı gözüküyor. MHP adayı Erdoğan Bıyık ve ekibi genel seçimlerde kazandıkları başarıyı Yerel seçimlerde de elde etmek için büyük çaba sarf ediyor.

Daha önceki yazımızda doğru meclis listesini yapan seçimi kazanır demiştik. Belediye meclis üyesi listeleri seçim kurullarına teslim edildi MHP meclis listelerinin oluşturulmasında parti içi dengeleri gözetirken daha önceki Belediye meclislerinde görev almış tecrübeli, başarılı isimlere listesinde tekrar yer vererek hem parti içi ahengi sağlamış hem de seçmene olumlu bir mesaj vermiştir.

İYİ Partinin adayı Ömer Küçükte sessiz ve derinden çalışmalarını sürdürüyor. Yılların tecrübeli siyasetçisi Küçük Meclis listesine Erdoğan Sezgin, Erkan Dinçer, Basri Karslıoğlu gibi tecrübeli, kamuoyu tarafından bilinen siyasetçileri alarak liste avantajını oya dönüştürmek için önemli bir hamle yaptı.

Ak Partinin adayı Dr. Faruk Özlü ise Bakanlık yapmasının avantajını kullanarak Düzce’de neredeyse her hafta birkaç Bakan’ı ağırlıyor ve Belediye Başkanı olursam Düzce’ye en iyi hizmeti ben getiririm mesajı veriyor seçmene.

Ak Parti Meclis listesi kötü bir liste olmamasına rağmen aday gösterilen üyelerin oy karşılığının çokta fazla olmadığı söyleniyor. Özellikle muhalefet partilerinin listelerine baktığımız da kamuoyunda bilinen siyasi tecrübesi olan oya dönmesi yüksek adaylara yer verilirken iktidar partisi bu durumu gözardı etmişe benziyor.

Ak Parti içinde seçimlerin öncesinde yapılan İl Başkanı değişikliğinin ardından İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi adaylarının belirlenmesinde gerek parti içi dengelerin gerekse Düzce’de ki etnik ve siyasi yapının tam anlamıyla gözetilmeği de siyasi kulislerde konuşulan konular arasında. Özellikle iki dönem İl Başkanlığı yapan Hikmet Keskin döneminde Partide hizmetleri olan kamuoyunda sevilen yöneticilerin sırf Keskin döneminde siyaset yaptıkları için ne Belediye meclis listelerine nede İl genel meclisi listelerine alınmaması Ak Partiye gönül vermiş insanların incinmesine sebep olması da muhtemel.

Hiç şüphesiz ki listelerin oluşturulmasında Milletvekili Ayşe Keşir ile Belediye Başkan Adayı Faruk Özlü ağırlıklarını hissettirdiler. Düzce de siyaseti kendi istekleri doğrultusunda dizayn eden Ayşe Hanım ile Faruk Beyin tercihlerinin doğru olup olmadığını 31 Mart akşamı sandıklar açıldığında hep birlikte müşahede edeceğiz.

Öte yandan seçim kampanyasında kullanılan sloganlar ve söylem çok zayıf. Özellikle Düzce yerelinde yeni bir seçim hikâyesi gerekiyor sanırım “ettik, yaptık, yapacağız” gibi söylemler halk nezdinde gerekli heyecanı uyandırmıyor. Sanırım dilde bir sorun var. “ Seçmenin kalbine dokunmak gerekiyor. Gönül belediyeciliği derken gerçekten gönüllere girebiliyormuyuz? Bunu yeniden düşünmek lazım!!

Herkes partiden çok “Erdoğan” adını kullanıyor. Kendini Erdoğan’a nisbet ediyor, ama bu durum ister istemez Erdoğan’ın adını yıpratıyor. Söylenen söz kadar, söyleyen de önemli. Kim, ne söylüyor nasıl söylüyor. 2002 yılından beri Ak Partiye koşulsuz destek vermiş olan Düzce insanı pek tabiki çok daha iyi hizmetler almalıydı. Fakat Tayyip Erdoğan’ın mirasını hoyratça harcayan yerel siyasiler bugün şunu yapacağız bunları da yapacağız demek yerine tek bir cümle ile “Yaptıklarımız Yapacaklarımızın Teminatıdır” diyerek seçmenin çayını içmeye gidecekken maalesef hala kendilerini anlatmaya çalışıyorlar. Faruk Özlünün her hafta bir Bakanı Düzce’ye davet edip kendi siyasi pozisyonunu güçlendirmeye çalışarak seçimi kazanmaya çalışması aslında bunun en önemli göstergesi olsa gerek. Bakanlık yapmış birisi olarak bu kadar çok referansa atıf yapması bence düşündürücü.

Seçime çok az bir zaman kaldı bu seçim yerel seçim ama konjektürel bir önem taşıyor. Siyasetin dilini yumuşatmak, sert tartışmalardan ziyade bilgiden, sağduyudan söz etmek gerekli.. Atalarımız ne demiş “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder”. Eleştirileri dinlemek anlamak yerine her eleştireni ciddiye almayıp hedefe koyarsanız size destek olacak kimse kalmaz sonra çevrenizde. Kurşun askerlere benzeyen, toplumda karşılığı olmayan metin yazarları ile kamuoyu oluşturmazsınız! Siyaset gemisinin su aldığı halkın siyasetten uzaklaştığı bu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey birliğimizi beraberliğimizi muhafaza etmek olsa gerek.

Samimiyet, dürüstlük ve alicenaplık siyasetin en önemli sermayesi bence samimiyetsizliği yapmacıklığı kabul etmiyor. Adaylar buna ayrı bir önem göstermeli. Düzce siyasi çekişmelerden dolayı ciddi anlamda zarar görüyor. Allah’ın birçok doğal güzellikler bahşettiği bu şehri daha yaşanılabilir bir yer yapmak hepimizin görevi.

Hani derler ya dost acı söyler benden söylemesi..

Seçim sonuçlarına yönelik fazla bir şey söylemek istemiyorum adaylar kendilerini ve projelerini halka anlatıyorlar “milletin gönlüne giren kalbine dokunan” aday seçimi alır.

Kalın sağlıcakla..

Analiz Haber


Artı Yerel Medya'yı smart televizyon ve telefonlarınıza indirmeyi unutmayın.

Web'den izlemek için TIKLAYINIZ 

Android için TIKLAYINIZ

İOS için TIKLAYINIZ