Kendi başına bağlayamayan gelin başı bağlarmış.

Biz gazeteciler kendi elimizdeki çalan zili görmeyiz, milletin arkasındaki tenekelerin sesini yazar-çizer haber yaparız.
Akçakoca’da kafayı çekeriz, ballı kaymakları yeriz gelirken polis kontrolüne takılırız ehliyetimize el konulur ama kimin nerede eksiği gediği varsa onu yazarız.

“Seçim zamanı, geçim zamanı” deriz. Her seçimde ilan falan yazarız faturaları. Keseriz fatura ve raconu milyon milyon sonra para ödenmeyince bir yerlerden girer çıkarız. Kurbanlar ararız, bulamazsak kurbanlar buluruz. Onun üzerinden aba altından sopa gösteririz.
Atımız, itimiz için mutlu olmak mutlu etmek isteriz. Yörük malı ile kurban kesenlere dürüstlük yaparız. Ama mesele kamu derken atımızın, itimizin ekmeğini, suyunu, arpasını temin edemezsek sopa elimizde hazır olur.

Gelin ağam giden paşam deriz. Gitti mi hemen bir ağa bulur şartları önüne koyarız.
Siyasetçi ile gazetecinin hukuku hovarda ile metres ilişkisine benzer.

Hovarda metresini elde etmek içi yapmadığını bırakmaz. Elde edip muradına erince metresi küçücük bir istekte bulununca “Sen f.. değil misin hepiniz aynısınız” derler.

Şimdi gelelim işin esasına kitabın ortasından yazmaya…
Akçakoca AK Parti İlçe Başkanı Dergah Akça. Hasbel kader geldiği ilçe başkanlığına geldi geleli akçeli işleri takip ederken siyasete vakti kalmadı.

Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamadan Nasrettin Hoca misal dostlar alışverişte gördü.
İktidar oldu ama muktedir olamadı. Bu davaya emanet geldi, emanet gidiyor.
Yakın çevresine” 31 Mart’tan sonra istifa edeceğim” diye söylenmeye başlamış.
Giderken de giderayak etkisinden, yetkesinden mevkiinken kavmiyetinden ürktüğü, korktuğu kişiler ne dediyse yaptı.
Akçakoca SKM’nin başına Dursun Çakır seçildi.

Gebekese Köyü’nden başlayan siyasetin İl Genel Meclis başkanı olarak sonuna geldiği bugünlerde Akçakoca’yı son son dizayn edeyim istedi.

Arka planda Fevai Arslan’ın olduğu Akçakoca’da belediye meclisi ve il genel meclisi dizayn edildi. Senarist Fevai Arslan aktör Dursun Çakır.

İlk vefa Mustafa Ezer’e gösterildi. 17-25 Aralıktan önce AK Parti ilçe başkanı iken partiyi beraber idare ettiği 17-25 Aralık’tan sonra caddede fink attığı FETÖ sanığı şu an tutuklu olan Osman Sağlam’ın yoldaşı Mustafa Ezer.

Osman Çakır vekilken görevden alınan Mustafa Ezer, Cüneyt Yemenici, Dursun Çakır, Ayfer Yılmaz’la aynı kavmiyetten olunca bunlar için vefa Fevai Arslan için de siyasi hesap birleşince 31 Mart’ta Dergah Akça egzozdan çıkacak.

Senaryo ve oyun kısaca böyle.
Akçakoca’da seçim sonucunu adeta hazırladılar.
CHP ve İYİ Parti’nin Başkan Adayı Fikret Albayrak seçimde içten yanan saman gibi alevi yok ama dumanı tüte tüte kendini hissettirmeden geliyor.

Okan Yanmaz üçüncü adaylık sürecinde beş yıldır ilmek ilmek dokunmuş çeyiz hazırlayan gelin gibi sahada tabanda başkanlığa doğru yürüyor.

AK Parti’de senaryo oyun peşinde.
Vekil olamayan vatandaşa dokunamayan AK Partili siyasetçiler yılların hesabını yaparken atı alıp Üsküdar’ı geçenleri göremeyecek kadar gözleri kör olmuşlar.

Şimdi diyeceksinizki yukarıdaki girişle bu yazının ne alakası var.
Evet Akçakoca’daki senaryonun genişletilmiş versiyonu birazda pahalı bir bütçeyle Düzce’de devam ediyor.
Bunları yazan gazeteciler. Yazdıran siyasetçiler.

Dedikodu yapacaksak basından başlayalım dedim.
Yarın Düzce’deki bomba dedikodularda buluşmak üzere.
Kendi başımızı bağlayamayız gelin başı bağlarız.

Selam ve dua ile.