Celal Kasapoğlu’nun MHP Düzce Belediye Başkan adaylığında kabul görmemesi üzerine AK Parti Başkan Adayı Dr. Faruk Özlü’nün Düzce’ye hizmet davetine icap etmesi Düzce’de dengeleri alt üst etti.

Kasapoğlu isminin Düzce’de ciddi bir karşılığı var.

Dünyalık ve duygusal nedenlerle MHP il teşkilatında karşılık bulamadı. Dünyalık ve duygusal sebepler siyasi sebeplerle kamufle edilip Ankara nezdinde izah edildi.
Şimdi siyasi kıble tartışması ortaya çıktı.

MHP MYK Üyesi Bahadır Alperen Celal Kasapoğlu için “Siyasi kıblesi belli olmayan arkadaş” tanımı kullandı.

MHP İl Başkanı ise “Kalbi Durmuş” diyerek değerlendirdi bu hareketi.

Kendilerine göre doğruyu söylediler.

Doğru söylediler ama eksik söylediler. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmayı unuttular.

MHP Düzce Belediye Başkan Adayı Erdoğan Bıyık, Öncü TV’de katıldığı programda MHP Lideri Başbuğun dokuz ışık doktrini sorulduğunda soruda kasıt arayıp cevabını veremedi.

Abdüllatif Şener ile Türkiye Partisi’nde çalışmasını il başkanlığını ballandıra ballandıra anlattı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a adalet yürüyüşüne katıldığı anı ise “Abdüllatif Şener dostumu ziyarete gittim diye” ince kıvırdı.

Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne katılan, Türkiye Partisi il başkanlığı yapan Erdoğan Bıyık’ta siyasi kıble var; siyasette Ülkü Ocakları Başkanlığı, belediye meclisi, milletvekilliği adaylığı mücadelesi veren Kasapoğlu’nun kıblesi yok öyle mi?

Ülkücü Hareket’in ne olduğunu bilmeyen Dokuz ışık sorusunda kasıt gören, Şener’le Türkiye Partisi’nde siyaset yapıp Kılıçdaroğlu ile yürüyen Bıyık kıbleli Kasapoğlu kıblesiz öyle mi?

Yusuf Karaltı (Ali Bom) eski Milli Görüşçü. Bu davanın askerleri. Ömrünü Milli Görüş davasına feda etmiş bir isim. Erdoğan Bıyık’ın Belediye meclis üyeliğinde aday gösterilmesi ne kadar kıbleli bir adım ne kadar asil doğru bir adımsa Kasapoğlu’nun adımı o kadar doğrudur.

İlhami Caboğlu, “Kasapoğlu’nun kalbi durmuş” dedi.

Dikkat etsin Ali Bom yaş olarak Kasapoğlu’na göre daha olgun. Her an kalbi durabilir.

Ali Bom konusunda Alperen ve Caboğlu ne diyecek bu merak konusu. Bu yol ve usule, kıble ve etik değerlere ne kadar uyumlu buna bir açıklık getirsinler.

Ömer Küçük de MHP siyaset yapmıştı. Küçük, Anavatan’dan başladığı siyasi kıblesini önce AK Parti’ye sonra da MHP’ye çevirmişti.

O zaman bu kıble hareketin, kalp sağlığı olguları yok muydu acaba.

Caboğlu ve Alperen’e vahiy mi geldi?

Ömer Küçük de kıblesiz mi? MHP’den sonra İYİ Parti ve CHP ile siyasi final yapıyor.

Siz kıblesizliğe olur verince şaka; sizden ayrılanlar kaka öyle mi?

Kelin yağı olsa başına sürermiş. Kasapoğlu ve Küçük ile yürürken “Kıbleler bizimdir.” Yürüme bitince “kıblesiz, istikametsiz” oldular. Bu mudur?

Muharrem Tozan AK Parti’den MHP’ye geçince kıblesini değiştirmiş oldu mu? Kalbi durmuş oldu mu?

AK Parti’den sonra MHP’den aday olunca Birol Şahin’in kıblesi değişti mi? Kalbi sağlıklı mı?

Hem çok dikkatimi çekti; Muharrem Tozan da, Ali Bom da, Birol Şahin de Bozkurt işareti yapmadı. Yapamadılar. Bunların kıblesinde, niyetinde kalbinde başka bir hesap mı var?

Hatırlatalım dedik.