Meclis çalışmalarının ardından İstanbul’daki evine gitmek için dönüş yolculuğuna çıkan CHP’nin Düzce’den sorumlu İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, mola verdiği Düzce’de Öncü Haber’e özel açıklamalar yaptı.

İsrail’e tavır alınmalı
İsrail’in Mecsid-i Aksa’ya uyguladığı ambargoya ilk tepki veren milletvekili olan Tanal, ibadet özgürlüğünün engellenmesinin insan hakkı ihlali suçu olduğunu söyledi. Tanal, İsrail’in Kudüs’e yönelik tavrına karşı iktidardan olan beklentisini dile getirdi. İktidarın ‘Mavi Marmara’ davasından vazgeçtiğini anımsatan Tanal, İsrail’le yapılan tüm sözleşmelerin askıya alınması, İsrail Elçiliğinin istenmeyen adam ilan edilmesi ve İsrail ürünlerine ambargo konulması gerektiğini belirtti.

Üzerimdeki lekenin kaldırılmasını istiyorum
Dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin yaptığı başvuruyu değerlendiren Tanal, yargının itibar kaybettiğini kaydederek buna karşın Türkiye’de adalet sahibi hakimlerin olduğuna inanmak istediğini ifade etti. Yaptığı iş ve eylemlerde suç olmadığını savunan Tanal, yaptıklarının suç kapsamına alınarak hakkında fezleke düzenlenmesinin ardından vatandaş gibi yargılanmak istediğini vurgulayarak “kaldırın şu dokunulmazlığımı bende adil yargılanayım. Bu bir lekemedir. Bu lekenin bir an önce üzerinden kalmasını istiyorum.” dedi.

Kabine değişikliğine eski Has Parti yöneticileri damga vurdu
Kabine değişikliğini değerlendiren Tanal, değişimin toplumda heyecan yaratmadığını aktardı. Toplumun yapılan değişiklikten umutlu olmadığını iddia eden İstanbul milletvekili, bakanlar kurulunu Türk siyasi tarihinde profili en düşük liste olarak yorumladı. Tanal, kabine değişikliğine eski Has Parti yöneticilerinin damga vurduğuna dikkat çekti.

Rabia Heykeli vatandaşın hangi ihtiyacını karşılıyor?
Düzce’deki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Tanal, Düzce Belediyesinin su ve toplu taşımanın pahalı olduğunu söyleyerek kararın gözden geçirilmesini istedi. Belediyenin israftan kaçınmaya özen göstermesini isteyen Tanal, Rabia Heykelini örnek vererek ‘Buna ne gerek vardı. Vatandaşın hangi ihtiyacını karşılıyor?’ sorularını yöneltti.

AK Parti yöneticilerinin bu şekilde işe alınması bir kayırmacılık değil midir?
AK Parti Akçakoca Kadın Kolları Başkanı Meral Küçük Çalışkan ve AK Parti İlçe Kadın Kolları Yöneticisi Songül Yener’in eşi Kenan Yener’in KOSGEB İl Müdürlüğünde görev yapmaya başlamasını eleştiren Tanal, “AK Parti yöneticilerinin bu şekilde işe alınması bir kayırmacılık değil midir? İşe iki kişi alınacaksa AK Parti’ye üye olanları mı tercih etmek lazım, liyakata en uygun aday kimse onu mu işe almak gerekir? Düzce’de partizanca davranılıyor, kayırmacılık ön planda, liyakat aranmıyor.” Diye konuştu.

Haber:Y.SEVER