Geçtiğimiz 30 Aralıkta Düzce Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılan CHP Olağan İl Kongresi’nde güven tazeleyerek yeniden CHP İl Başkanı olan Zekeriya Tozan bugün aldığı mazbata ile görevini resmileştirdi.

Düzce Adliyesi’nde bulunan Yüksek Seçim Kurulu’nda 1. Ağır Ceza Reisi Halil Okan Şimşek’in elinden mazbatasını almasının ardından Tozan bir basın açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin yeniden bir yapılanmaya ihtiyacı var”
Tozan, 2019 seçimlerine dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu:

“2019 çok önemli 3 tane seçim var, yerel seçimler, milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimi var. Şimdi Türkiye çok zor bir süreçten geçiyor. Türkiye’de maalesef toplumsal bir barış yok, ekonomi bitmiş, dış politika çok kötü, tarım hayvancılık yok, Türkiye’de eğitimle çok oynandı. Eğitim çok kötü. Türkiye’nin yeniden bir yapılanmaya ihtiyacı var ama en önemlisi Türkiye’nin sosyal bir hukuk devleti laik bir devlet olarak kalması Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyeti aynı çizgide tutmak, Cumhuriyet Halk Partisi ve bizlerin görevi.”

“Eğer mecliste oy veren vatandaşımız temsil edilemiyorsa biz buna demokrasi diyemeyiz”
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da çıkarılan OHAL ile meclisin devre dışı olduğunu kaydeden Tozan şöyle konuştu:

“Ama bugün yapılan uygulamalara baktığımızda 20 Temmuz’da çıkarılan OHAL ile meclis devre dışı bırakılmıştır. Şu anda ülke KHK’larla yönetilmektedir. Atatürk bu cumhuriyeti kurarken ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ demiştir. Bunu nasıl sağlamıştır, milletvekillerinin seçilmesiyle kararlar meclise alınmıştır. Oy verdiğimiz milletvekili, parti bizi temsil etmiştir. Temsili meclis sağlar. Şuanda meclisteki bütün kararları bir kişi almaktadır. Eğer bu sistem geçerse 2019’da yine meclisin etkisiz meclisin hakimiyeti milleti temsil etmediği kararların bir kişinin alacağı bir yönetim sistemiyle karşı karşıya kalacağız. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak oradaki amacımız, temsiliyettir. Eğer mecliste oy veren vatandaşımız temsil edilemiyorsa biz buna demokrasi diyemeyiz.
Türkiye ciddi bir süreçten geçmektedir. Eğer bu başkanlık sisteminde KHK’lar olmamış olsaydı biz buna bu kadar karşı çıkmayabilirdik. Bu önemli bir olaydır. Şimdi düşünün 4 parti seçime girdi 600 vekilden kimse 300’e ulaşamadı ama bir Cumhurbaşkanı da 2. turda seçildi. Buyurun mecliste kanun çıkaramayan bir parti meclisi devre dışı bırakıp ülkeyi yöneten bir başkan olacak buna hiç kimse demokrasi diyemez.”

“FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmıyor”
Demokrasilerin en büyük özelliğinin yargı bağımsızlığını olduğu aktaran ancak şu an yargının siyasetin baskısı ile çalıştığını belirten Tozan şunları kaydetti:

“En basit örneği Atilla Taş ve arkadaşlarının tahliyesini isteyen savcı ve onları tahliye eden hakimlerin birkaç gün sonra HSYK tarafından nasıl derdest edildiğini, nasıl görevden alındığını ve sonra da artık onların hukuk sistemi dışına çıkartıldığını gördük. Yargı bu kadar baskı altındayken, iktidarın baskısı altındayken nasıl karar verecek. Arkadaşlar bu çok önemli Amerikan başkanlarından iki tanesi Amerika’da iki defa basın ve özgürlüklere karşı ülke savaştayken yasa çıkartmış biri 14.gün biri 40 küsürüncü gün iptal edildi. Denemiyorlar bile yargı bağımsızları olmazsa olmazımızdır. Bu anlamda bugün yaşanan hukuksuzluklar bellidir. Bugün bir 15 Temmuz FETÖ darbesi yaşadık. Herkes hesap veriyor. Bankaların önünden geçenler içerde yatmakta ama her nedense bir tane belediye başkanı FETÖ’den içeri alınmadı, bir tane milletvekiline yok ortada. Bu olayın siyasi ayağı ortaya çıkarılmıyor. Demek ki bu konuda yargı çalıştırılmıyor. Yargının önünü açmak lazım eğer suçu olan kimse varsa benim partimden başka partiden ben ya da başkası herkes hesabını vermek zorundadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sorunlarla ilgili elimizden ne geliyorsa biz yapacağız. Amacımız daha yaşanabilir, daha özgür, daha demokratik bir ülkedir. Siyasi partiler bizler için bir amaçtır. Önemli olan bu toplumda barış ve huzur içinde yaşamaktır.”

Haber: Ö.YILMAZ