Kahvaltı sırasında İl başkanı Erdoğan Bıyık, Türkiye'da basın özgürlüğünün bedelinin çok ağır olduğuna değinerek şöyşe konuştu: Özgür basının bedelini eşinizden çocuklarınızdan sevdiklerinizde ve mesleğinizden ayrı kalarak ödemek zorunda kalabiliyorsunuz. Bugün cezaevlerinde onlarca gazeteci bulunmakta ve tutuklu olarak yagılanmaktadır. Ülkenin dört bir yanında neredeyse her gün bir gazeteci fiziki yada sözlü şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Öte yandan siyasi iktidarın basın özgürlüğünü engelleyen tutumları çıkışları her geçen gün artıyor. Basına gizli açık ve dolaylı sansür uygulanıyor. Bazı gazeteciler hakkında hapis cezası verikten sonra bu cezanın uygulanması denetimli serbestlik adı altında 5 yıl erteleniyor. Yani gazeteci cezaevine konulmuyor. Fakat aynı eylemi tekrar gerçekleştirmesi durumunda her iki cezanın toplamı kadar cezaevinde yatma tehdidi altında tutuluyor. Bu o gazeteciye 5 yıl süreyle ayağını denk al demektir. Bu ifade özgürlüğünün denetim altına alınmasıdır. Bu durum hem basın özgürlüğü ile hem de demokrasi ile çelişmektedir. Bütün bu tablo ışığında özgür basından söz etmek mümkün değildir. Türkiye'de kalemini özgür kullanmanın bedeli çok ağır. Eğer basın özgürlüğünde sorun varsa vatandaşın haber alma özgürlüğünde de sorun var demektir. Bilgi ve haber alma hepimizin en doğal hakkıdır.Dileğimiz Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında ilk sıralarda yer alabilmesidir. Tüm basın mensuplarının 3 mayıs Dünya basın özgürlüğü gününü kutlarız.

Haber; H. KAYA