Düzcesporun var olması için Vali Bülent Kılınç, Milletvekili Metin Kaşıkoğlu, Belediye Başkanı İsmail Bayram ve bazı işadamları sezon başında ellerini taşın altına koyup bu kulüp yaşamalı ve yaşatılmalı diyerek harekete geçitiler.
Önce kayyum sonra kongre derken transferlerin yapılması ve teknik heyetin oluşması hızla devam etti. Sıra geldi lige katılmaya Futbol Fedarasyonu 'durun' dedi. Nedenini ise 'önce geçmiş yıllardan olan borçları ödeyin ondan sonra işlemleriniz yapılacak' Borç ne kadar '300 bin lira' son dakikal hamleleriyle teminat mektubu federasyona yatırıldı ve işlemler yapıldıktan sonra takım lige katılabildi. Oysa 300 bin liralık nakit parayla bir takım kurulsaydı bu ligin tozunu atardı. Ancak borçlar yüzünden istenilen güçlü kadro yapısı oluşturulamadı. Mevcut kadro ile saha kapatma cezası olduğu için 8 hafta takım Düzce'de oynamadan maçlarını Bolu ve diğer şehirlerde yaptı ve başarılı sonuçlarda aldı. Ne zaman Düzce'ye döndü herşey tersine gitmeye başladı.
Tribünlerden futbolculara ve teknik heyete yönetime sürekli baskılar hakaretler aypıldı. Sonunda önce teknik heyet ardındanda Kulüp Başkanı istifa etti. Yönetim Kurulu görevine devam etme kararı aldı ve hem borçları ödemeye hemde takıma takviyeler yapmaya çalıştı. İkinci etabada iyi başlandı fakat tribünlerde susmak bilmeyen çatlak sesler her geçen hafta artarak yükselmeyi sürdürdü ve son maçta adeta yanan ateşe benzin döküldü. Düzcespor'a sahip çıkıp 400 küsür milyar geçmişin borcunu ödeyen ve bu takımın başarılı olması için çırpınan az sayıda insana bir kaç kişinin dolduruşuyla saldırılarda bulunmak, Düzcespor'a yapılan en büyük kötülüktür. Düzcespor'un yaşaması için çalışanlar zamanını parasını harcayanlara ağıza alınmayacak şekilde hakaretlerde bulunanlar ve tribünleri kırıp dökenler bu kulübe ne kadar zarar verdiklerini bilseler acaba yine aynı davranış içinde olurlarmıydı.
Bu saatten sonra Vali, Milletvekili, Belediye Başkanı ve yönetim kulüpten ellerini çektiklerini düşünelim. Önümüzde 12 maçlık bir maraton var.
Bu 12 maç sonunda alınacak olan puanlar takımın kadereni belirleyecek. Ancak en önemlisi yönetim kurulu bırakma kararı alırsa asıl sorun ondan sonra başlar. Kaç haftada kongre yapılacak ve kongreye kadar kulübün idaresi nasıl yapılacak. Masraflarını kim karşılayacak. Son maçta tribünlerde koltukları kıranlar, protokol tribününün üstüne yağdıranlar bunları hiç düşündülermi.
Düzcespor yaşamalı diyen büyük çoğunluğun sesine kulak verilmeli.
Yaşaması için mücadele verenlere küfür yerine teşekkür edilmeli ve bu kötü gidişte benim ne kadar payım var diye birileri bir kez daha düşünmeli.