Akçakoca Kaymakamlığı'nca bastırılan Akçakoca Tanıtım Kitapçığı'nda ''Akçakoca Deniz Kızı'' Söylencesine de yer verildi.

2007 yılında hayatını kaybeden Ressam ve Emekli Öğretmen Mehmet Özdemir'den aktırılan söylence de ''Akçakoca Deniz Kızı''nın hikayesi şöyle anlatılıyor;
''Akçakoca'lı bir aile deniz kıyısındaki tarlalarına açma yapıp soğan dikmiş. iyi ürün almışlar; çocukları Ali doğmuş. aynı berekete ek. ilkbahar gelince soğanalar baş vermiş. kadın bebeği Ali'yi de alıp gider olmuş soğan bostanın. İki defne ağacının arasında bir salıncak kurup, oğlunu sarmalayıp yatırırmış... Ali Uyuyup uyanıp da ağladığında koşup yanına. Bebek acıkmıştır deyip meme verirmiş.
Birgün de aynı olmuş. Ama bir tuhaflık var. Ali kundaktan çıkmış, birazda ıslak. üstelik meme de emmiyor. kadın telaşlanmış. Acaba oğlum hasta mı...
Ertesi günü bir yandan çalışıyor, bir yandan oğlunu gözlüyormuş. Bir ses duymuş birden, incecik bir ses ''Aliiii''diye sesleniyor. birden denizde bir kıpırtı sezmiş, bakmış ki bir deniz kızı belden yukarısı insan, aşağısı balık. Yüzgeçleri üzerinde yürüyerek çıkmış denizden, ali'nin salıncağına doğru yürüyor...
Deniz kızı varmış salıncağa alinin ellerini çözüp emzirmiş oğlanı sonrada geldiği gibi dönmüş denize, ''Alii...'' diye seslenerek denizde kaybolup gitmiş.
kadın eve dönüp kocasına anlatmış gördüklerini. adam, ''Sakın dokunma, kimseye anlatma. sonra kızar da bir zarar verir belki oğlumuza''.
Ali biraz büyüyüp memeden kesilince deniz kızı bu kez gelir Ali'yi alır denize götürürmüş. Ana oğul gibi oynarlarmış denizde, Sonra Ali akşam çeşit çeşit balıkla dönermiş.
Gün geçmiş, devran dönmüş Ali delikanlı olmuş. bir kıza sevdalanmış anasıyla babası varıp istemişler kızı, düğün dernek kurulmuş, Ali evlenmiş...
bir gün karısı ile gitmiş soğan bostanına. Eline iki çakıl taşı alıp denize sokmuş ellerini ve vurmuş üç kere taşları birbirine.
İnceden bir ses gelmiş uzaklardan ''Aliii...'' diye.
Ardında deniz kızı görünmüş uzakta. Ali'ye karısına uzun uzun bakıp dönmüş denizin derinliklerine.. Bir daha da gelen giden olmamış.
Karısı çok üzülmüş bu duruma. Kendine bir şalvar yaptırmış denizkızının belden aşağısına benzeyen onu gören akçaşehir kızları bir biri ardına aynı şalvardan yaptırıp giymişler. Akçaşehir deniz kızları ile dolmuş.''
İşte böyle anlatılıyor, ''Akçakoca Deniz Kızı''nın söylencesi Akçakoca Kaymakamlığı'nın kitapçığında.
Bu anlatılan deniz kızı söylencesinde adı geçen şalvar Akçakoca'ya özgü bir yöresel kıyafet. Artık pek normal hayatta kullanılmasa da Şalvar özel günlerde, düşünlerde nişanlarda kullanılıyor. 
Ayrıca tarihi Akçakoca Ceneviz Kalesi içindeki sarnıçta da, bir deniz kızı heykeli bulunuyor.

Murat AYDIN