Depremlerden bu yana geçen dokuz yıl boyunca çadırda yaşamakta olan iki çocuk babası Selahattin Karaca, siroz hastası eşinin hastalığı esnasında tüm mal varlığını, tedavisi için harcamak zorunda kalmış. Eşinin ölümünden sonra bir arkadaşının ona almış olduğu boyacı tezgahın da, boyacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Selahattin beyin hayatı zorluklarla geçmiş. 

Hayatında ki kayıplar 1972 yılında Ankara’da Askeri bir hastanede kalbinde delik olan bir buçuk yaşındaki kızını kaybetmesiyle başlamış. Eşinin de siroz hastalığına yakalanmasıyla beraber o dönemler de yapmış olduğu pazarcılık işinden kazandığı tüm parayı, eşinin tedavisi esnasında kullanmış. Üç sene boyunca eşini bu hastalıktan kurtarmak için uğraşan Selahattin Karaca, tüm çabalarına rağmen eşini kaybetmiş.

Bu esnada birde trafik kazası geçiren Selahattin Beyin sol kolu kırılmış, şuanda sol elini %28 oranında kullanamayan Selahattin beyin birde sakat raporu var. Bir arkadaşının ona almış olduğu boya tezgahında boyacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Selahattin Bey’in tek istediği ise yıllardır yaşamak zorunda olduğu çadırdan bir konteynıra yerleşmek. 

İki çocuğu olduğunu fakat oğluyla görüşmediğini söyleyen Selahattin Bey, aslında yeni kentte bir evi olduğunu fakat oğlunun orada oturduğunu, oğluyla anlaşamadığı için orada yaşayamadığını belirtirken, birde kızı olduğunu fakat kızının durumunun iyi olmadığını, ama yinede kendisi için elinden geleni yapmakta olduğunu ifade etti.