CHP Düzce İl Yönetimi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün akşamında yerel basın çalışanları ve ajans temsilcilerini akşam yemeğinde ağırladı. D-100 Karayolu kenarında bulunan bir otelde düzenlenen programa, CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan, CHP yönetim kurulu üyeleri ve gazeteciler katıldı.

“Özgür bir basın, daha özgür bir yargı erki”
Yemekte bir konuşma yapan CHP İl Sekreteri Avukat Melih Bakan sözlerine gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başladı ve şöyle devam etti:

“Dileğimiz şudur ki daha özgür bir basın, daha özgür bir yargı erki. Basın özgürlüğü bugünlerde çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Nedeni basın özgürlüğü halkın doğrudan hükümeti ve yöneticileri denetleme mekanizmasıdır. Bunun ne denli önemli olduğunu tarihte 2 tane olayla görüyoruz.”

Basın özgürlüğüne iki örnek
İlk örnek olarak ABD’de 1908 yılında bir gazeteciyle dönemin ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt arasında yaşanan olayı aktaran Bakan, şunları kaydetti:   

“Birincisi, 1908 yılında Pulitzer adlı Amerikalı gazeteci, Panama Kanalı Şirketi’ne Amerika Birleşik Devletleri tarafından 40 milyon dolar para aktarıldığı ifadesiyle kamuoyunu yanıltmış aslında 15 milyon dolar para aktarıldığını ortaya çıkartarak dönemin ABD Başkanı Roosevelt tarafından tepki almıştı. Roosevelt bütün hükümet gücüyle, yargı erkleriyle birlikte gazetecinin üstüne gitmiş ancak dönemin hakimi bir gazetenin bu konuları tartışma hakkının olduğunu, gazete görevini yerine getirdiğini bu nedenle bunun engellenmesini anayasaya aykırı olacağı nedeniyle gazete ve gazeteci hakkında beraat kararı vermişti. New York Times Gazetesi’nin o zamanki başlığı da şöyle olmuştur: ‘Devlet yönetiminin basın özgürlüğü prensibini yok ederek krallıkları, majestelerine hıyanet doktrinin yeniden tesis etme girişimi bugün başarısız olmuştur. Basın özgürlüğü sadece Amerika Birleşik Devletleri Başkanının keyfi müsaade ettiği uygulanacak bir değer değildir.’”



Diğer ikinci örneği de yine ABD’den veren Bakan, 1971 yılında yaşanan Pentagon Belgeleri skandalını şöyle anlattı:

“1971 yılında Amerika Birleşik Devletleri Pentagon Belgeleri skandalıyla ortaya çıkmıştır. O dönemin başkan yardımcısı ve adalet bakanı gazeteyi mahkemeye vermiş ve yerel mahkeme bu haberleri durdurmuştur. Ancak gazete burada pes etmeyip yüksek mahkemelere başvurarak kararı iptal ettirmiştir. Bu nedenle bu alanda ikinci zafer de böyle kazanılmıştır.”

“Bütün gazetecilik hayatı da sona erdi”
Türkiye’den de CHP’li Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasını örnek veren Bakan, şöyle konuştu: “Ancak günümüz ülkemize baktığımızda bu kısıtlamaların ne denli kötü bir şekilde uygulandığı yüzlerce gazetecinin tutuklanmasından dahi ortaya çıkmaktadır. Bunların en büyük örneğinden bir tanesi de Enis Bereberoğlu’dur. Yandaş medyanın daha önceden yayınladığı bir haberi kendisi de yayınlamış ancak bu nedenle kendisi tutuklanmıştır ve bütün gazetecilik hayatı da sona ermiştir.”   

Son olarak Bakan, basın üzerinde baskı kurulmayan bir Türkiye temennisini dile getirdi ve şunları söyledi:

“Bizim isteğimiz özgür ve üzerinde baskı kurulmayan yargı erkiyle birlikte basın özgürlüğüdür. Ülkemizde ki gazetecilerin basın özgürlüğünün daha çok olduğu bir ülke ve Türkiye olmasını diliyorum.”

Haber: H. GÜRSOY