Bu yılki tema: Plastik Kirlilik ile Mücadele
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Düzce İl Temsilciliği Yönetim Kurulu 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yine şehrin sorunlarına dikkat çekti. Bu yılki Dünya Çevre Günü temasının “Plastik Kirlilik ile Mücadele” olarak belirlendiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

Türkiye’de farklı sektörlerde toplam 8 milyon 612 bin ton plastik tüketiliyor
“Bu tema ile dünyada kullanılan plastik ürünlerin azaltılması da hedeflenmektedir. Ülkemizde de plastik kullanımı her alanda yaygınlaşmış, plastik atıkların yönetiminde zorluklar oluşmuştur. Belediyelerde toplanan atıkların yüzde 3’ü plastiktir. Türkiye’de farklı sektörlerde toplam 8 milyon 612 bin ton plastik tüketilmektedir. 1 milyon 800 bin ton plastik ambalaj piyasa sürülmekte ve bunun sadece 384 bin tonu toplanmaktadır. Plastik atıklarımızın toplanması, geri kazanılması sürecinin sağlıklı olmadığı sayılarla da ortaya çıkmaktadır. Bu plastikler topraklarımızda, derelerimizde, denizlerimizde birikmekte ve sağlığımızı tehdit etmekte, ekosisteme zarar vermektedir. Ambalaj plastiklerin kaynağında ayrı toplanması sağlanamamış, depozito yaklaşımı güçlendirilerek zorunlu hale getirilmemiştir.”

İşte Düzce’de devam eden çevre sorunları
Düzce’de devam eden çevre sorunlarına da dikkat çekilen açıklamada, “Her yıl dile getirdiğimiz gibi, katı atıkların düzensiz depolama sorunu ülkemizde olduğu gibi İlimizde de hala devam etmektedir. Bunun yanında İlimiz Merkez ve İlçe Belediyelerinin Ambalaj Atıkları Yönetim Planı bulunmamaktadır. Düzce’de Merkez ve Akçakoca Belediyelerinin dışında atıksu arıtma tesisine sahip belediye bulunmamaktadır. 2017 yılı hava kirliliği açısından yine olumsuz geçmiştir.” denildi.  
 
“Koruma-kullanma anlayışının temel alınmalı”
Anayasa’nın 56. maddesiyle “Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek” güvence altına alındığına işaret eden Çevre Mühendisleri Odası İl Temsilciliği, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Çevre politikalarının; sanayi, tarım, enerji, ulaşım ve kentleşme politikalarıyla bütüncül olarak ele alınmasının gerekliliği net olarak ortadadır. Koruma-kullanma anlayışının temel alınmadığı her yaklaşım ve proje çevrenin ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğini olumsuz olarak etkileyecektir. Bu gerçekten hareketle; koruma-kullanma yaklaşımını esas alan, şeffaf, halkın katılımını sağlayan kanalların açık tutulduğu bir anlayışın kamu yönetiminde esas alınması tartışmasız olarak hayata geçirilmelidir.”

Haber: C.ÜSTÜNER