Düzce'de 12 Kasım 1999 günü meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremde evleri yakılan Sezgin ve Hatice Veli çifti Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Veliköy Beldesi'ne taşındı. Çerkezköy'de bir fabrikada iş bulan Sezai Veli'nin çalıştığı sarada eve gelen iki kadın Van depremi için yardım topladıklarını söyleyince eşi Hatice tarafından içeri alındı. Kadınlar, ev sahibi Hatice Veli'ye, 'evde okunmamış altın olduğunu, bunların okunması gerektiğini' söyledi Bunun üzerini ev sahibi zor günler için biriktirdikleri bohça içinde sakladığı 4 çeyrek altın, 3 adet bilezik ve 3 yüzüğün bulunduğu küçük çantayı getirerek dua okumaları için iki kadına verdi. Dua okuma bahanesi ile iki kadın el becerisi ile çantanın içindeki altınları aldıktan sona, çantayı geri verip ev sahibine bir süre açılmamasını tembih etti.

Hatice Veli, iki kadın evden ayrılırken onlara Van'daki ihtiyaç sahiplerine gönderilmek üzere 5 kilo toz şeker ve 2 kilo reçel vererek uğurladı. Kadınların evden ayrılmasından bir süre sonra Hatice Veli açtığı çantada altınların bulunmadığını görünce dolandırıldığını anladı. Fabrikada çalışan eşine durumu anlatan Hatice Veli, ardından da jandarmaya şikayette bulundu. Jandarma şimdi dolandırıcı kadınları arıyor.

Enkazdan çıkmışlardı

Asgari ücretle Çerkezköy'de bir fabrikada çalışan 3 çocuk babası Sezgin Veli, 12 Kasım depreminde Düzce'de oturdukları binanın yıkıldığını, eşi Hatice'nin enkaz altından kurtarıldığını söyledi. Depremzede olarak zor günler geçirdiklerini anlatın Sezgin Veli, Van depremzedeleri için yardım topladıklarını söyleyen kadınlara yardımcı olmak isteyen eşinin dolandırılmasını şöyle anlattı:

"Eşim iki kirada oturduğumuz evin kapısını deprem yardımı için iki kadın çalınca güvenerek misafir etmiş. Eve geldiklerinde eşime evin içinde büyü olduğunu söylemişler ve kandırmışlar. Ardından da dua edeceğiz bahanesiyle güçlükle biriktirdiğimiz altınları istemişler ve eşimde onlara inanıp vermiş. Sonrada altınları el becerisi ile almışlar. Eşimde onları yolcu ederken Van'a gönderilmek üzere 5 kilo şeker ve 2 kilo reçel vermiş. Bir süre sonra çantanın içine bakan eşim dolandırıldığını anlayınca jandarmaya haber verildik. Ancak kadınlar çoktan kaybolmuştu. Biz o altınları çok zor biriktirdik. O altınlar bizim güvencemizdi. Ama şimdi elimizde hiçbir şey yok. Bizi kandırdılar. Başka garibanları kandırmasınlar. Herkes çok dikkat etsin."