Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Düzce'deki yatırım ve projelerin son durumu ve kendisine yöneltilen eleştirilere ilişkin haber ekibimize özel açıklamalarda bulundu.

“VAAT ETTİĞİMİZ PROJELERİN BİR KÖŞESİNDEN BAŞLADIK”

Söze ilk olarak 2. dönemi öncesi vaat ettiği projelerle başlayan Başkan Keleş, yapma sözü verdiği yatırımlara bir yerden başladığına vurgu yaptı. Keleş, “Bugüne kadar vaat ettiğimiz projelerin bir köşesinden başladık, devam ediyoruz. Mesela Melensu Park Projesi'nin 1. ve 2. etabın projesi bitti. 2. etabın projesi bir Temalı Park’a dönüştürüldü. 1. etabı için 40 milyon TL kredi sağlandı. İhalesi yapılmak üzeredir. 60 milyon TL bütçe bu iş için ayrılmış durumdadır. Melensu Park Projesi'nin 2. etabı olağanüstü bir projedir.

“MELENSU PARK PROJESİ ÖNÜMÜZDEKİ YIL YAZ AYLARINDA BİTECEK”

Türkiye’de bir örneği Ankara’da var. Proje için küçültülmüş Disneyland denilebilir. 7-8 modülden farklı temalardan oluşuyor. Projede, eğlence, kültür sanat ve eğitim olacak. Projeyi önümüzdeki yıl yaz aylarında bunu bitireceğiz.” şeklinde konuştu.

“ESKİ SANAYİ KENTSEL DÖNÜŞÜM’DE BAKANLAR KURULU KARARINI BEKLİYORUZ”

Camikebir Mahallesi'nden sonra yeni dönüşüm alanı olarak ilan edilen eski sanayi çarşısı ile ilgili çalışmaların son durumunu da aktaran Keleş, 5 yıldızlı otel ve rezidansları içeren projenin detayları hakkında bilgiler verdi. Keleş, “Kültür Mahallesi'nde bulunan Eski Sanayi alanında yapmayı arzuladığımız Kentsel Dönüşüm Projesinde Bakanlar Kurulu seviyesindeyiz. Bölge riskli alan ilan edildi. Bakanlar Kurulu kararı çıktıktan sonra oradaki sanayi tesisleri ile spor alanlarının tamamı kaldırılacak. Orada çok büyük bir alışveriş merkezi, 5 yıldızlı otel, rezidanslar, konutlar ve çok geniş yeşil alanlar olacak. Riskli alan edilerek Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan kentsel dönüşümlerde kuruldan kararın çıktığı gün bir kum saatinin geri döndüğünü düşünün, süreci durdurmak mümkün olmaz.” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK FİLM PLATOSU OLACAK”

“Kalıcı Konutlar Bölgesinde Fuar, Bilim ve Kongre Merkezi, Medya Center, Film Stüdyoları yapmayı hedefliyoruz.” diyen Keleş, bu projesi ile alakalı da şunları aktardı: “Aynı araziyi karayolları da istiyordu. Onlarla anlaştık, araziyi biz alıyoruz. Stadyumu şuan bulunduğu yerden alıp oraya nakledeceğiz. 300 dönüm arazinin üzerinde çok büyük bir film stüdyosunu Türkiye’nin en büyüğü olacak şekilde TRT’yle ortaklaşa yapılacak.”

“BİR YIL İÇERİSİNDE YAPAMAZSAM İSTİFA EDERİM DEMİŞTİM, YAPTIM”

Uzun süredir beklenen projeler arasında yer alan Düzce TEM çıkışına dair verdiği sözü hatırlarak devam eden Başkan Keleş, “Düzce’nin otoban çıkışı yok diyorduk. Televizyonda ‘Bunu bir sene içerisinde yapamazsam istifa ederim’ demiştim. İhalesini bir sene içerisinde karayollarına yaptırdık. Bir kuruş kamulaştırma bedeli ödemeden yaptırdık. İhale ve müteahhitte yer teslimi yapıldı.” dedi.

“OTOGAR VE KÜLTÜR MERKEZİ 11 TEMMUZ’DA AÇILACAK”

En önemli ihtiyaç olan modern terminalin ise bitme aşamasına geldiğini vurguladı ve daha önce Şubat dediği açılış tarihi için bu kez gün de vererek 11 Temmuz’u işaret etti.

“MÜTEAHHİT SORUNLARI TAKVİMDE SAPMALARA NEDEN OLDU”

20 yılı aşkın süredir şehre kazandırılamayan Kültür Merkezi'nin tamamlanması için kaynağa ihtiyaç olduğu, bunun da kredi çekilerek çözüleceği söyledi. Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, “Kültür Merkezi’nde işi sonlandırıyoruz. 5 milyon TL krediye ihtiyacımız vardı. Onun tesisini de gerçekleştireceğiz. Daha önce Şubat-Mart demiştik. Tarihlerde sapmalar olabiliyor. Müteahhit problemi yaşayacağımızı bilmiyorduk. Her ikisinde de bu sorunu yaşadık.” diye konuştu.

“DÜZCE’NİN MÜKEMMEL BİR REKREASYON ALANI DAHA OLUŞUYOR”

Yine Düzce Belediyesi'nin prestij projeleri arasında yer alan Düzce Lisesi Parkı için ise Keleş, şunları söyledi: “Düzce Lisesi alanındaki parkı bitiriyoruz. Roma Çeşmesi projemiz bitti. Önümüzdeki hafta bize sunum yapılacak. Parkın etrafında güzel bir yürüme bandı oluşturuyoruz. Düzce’nin mükemmel bir rekreasyon alanı daha oluşuyor. Aynı şekilde Küçüksu Parkı’nı yeniden yaptık. İçerisinde nikah salonu var bitirmek üzereyiz. Bir o kadar alanı da öğretmenevini de içerisine alarak orayı parka döndürüyoruz.”  

50 YILLIK YOL SORUNUNU ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ

Çevre yolu ve karayolları çalışmaları konusundaki son durum ise Keleş'in yaptığı açıklamaya göre şöyle: “Otoban bağlantı yolu tamamlandığında artık güney çevre yoluna başlayacağız. O da organize sanayi bölgesinin arkasından geçen kuzeydeki çevre yolu gibi Düzce’yi tam bir daire içerisine alıp en az 50 yıllık yol sorununu çözmüş olacağız.

D-100 PROJESİNDEKİ SON DURUM

D-100 ve D-655 projesine gelince, D-655 projesinin ihale kararını aldık. D-100 ile ilgili karayolu izni gelmediği için başlatamadık. Ama D-655’nin bir kısmında sağlı sollu başlamıştık. Karaca Deresine kadar olan kısmı yaptık. Geri kalan Konuralp’e kadar bölümü de bu yıl bitirmiş olacağız. D-100’ün etrafı için Karayollarına projemizi götürdük. Onlardan izin çıkarsa yan yolları da yapmış olacağız.”

EN ZORLANDIĞIM KONU ŞEHİR ESTETİĞİ

Söz Düzce'deki kötü yapılaşmaya gelince ise Keleş, bir hedefi olduğundan bahsetti. Düzce Belediye Başkanı olarak en zorlandığı ve hassasiyetle üzerinde durduğu şeyin Düzce'de bir kent estetiği oluşturmak olduğunu vurguladı. Keleş, “En önemli konulardan biri de çok fazla gözle görülmez ama kent estetiği kurulu oluşturduk. Şuanda Düzce kentinde örneğin İmar Müdürlüğü’ne müracaat edip projesine onay almak isteyen biri, kent estetik kurulundan da onay almak zorunda… Yani imar müdürlüğünün üstüne bir değil, birkaç göz koyduk. Kim var bunun içinde Düzce’deki tüm teknik bürolardan insan var. Esnafın, meclisin, belediyenin, il genel meclisin içinden insanlar var. Bunların hepsi otuyorlar “Bu caddeye nasıl karakteristik bir yapı oluşturalım, bu cadde de kahverengi tonlar mı olsun, cam çerçeve tipi nasıl olsun” gibi… Şimdi Düzce’de biz bir caddeye bakıyorsunuz hiçbir köşesi birbirine benzemiyor. Aynı şeyi biz Düzce Belediyesi olarak kaldırımlar da, yollarda da, şehir mobilyalarında da yapmaya çalışıyoruz. Almanya’ya gidiyorsunuz Münih’le Berlin, tam ters kutuplarda iki şehir… Münih’deki bir köyle Berlin’deki köydeki kaldırımlarına, yollarına bakın hepsi standart olarak birbirine benzer… Hiçbirinin birbiri ile alakası olmadığı halde bir standart gelişmiştir. Düzce Belediye Başkanı olarak benim en zorlandığım şey, hassasiyetle durduğum şey bir kent estetiği oluşturmak ve bir model ortaya çıkartmak. Yaptığınız yolun, kaldırımın birbirine benzemesini sağlamak. Buna bazen kendi insanlarımı bile ikna etmekte çok zorlanıyorum. İnşallah bunların üstesinden geleceğiz.” dedi.

ÜNİVERSİTE-KONURALP-DÜZCE ARASINDA METROBÜS HAZIRLIĞI

Düzce Belediyesi olarak ulaşımda yenilikler getirmeye çalıştıklarını anlatan Keleş, “Ulaşımla ilgili vaat ettiklerimizi biliyorsunuz. İnşallah yakında lastik tekerlekli metro dediğimiz metrobüsler Üniversite-Konuralp-Düzce arasında başlayacak.” şeklinde konuştu.

SOSYAL PROJELERE ÖNEM VERİYORUZ

Sosyal projeleri de es geçmedi. Keleş, “Sosyal anlamda birçok proje gerçekleştiriyoruz. Her ay mutlaka Düzce Belediyesi’nin iki panel, anma, folklorik gün özellikle Düzce kent kimliğini oluşturan bir takım etnik yapılarla ilgili çok ciddi çalışmalarımız oluyor. Lazlar'ın, Çerkezler'in, Abazalar'ın kendi motifleri, kültürleri gibi bir takım değerlerini ortaya koyabilecekleri, aynı şekilde Düzce kimliğinin ortaya çıkabileceği ot festivali gibi Konuralp Gazi'nin ortaya çıkarılması için yapılan günler gibi bir sürü şey Düzce belediyesi tarafından gerçekleştirilmeye çalışılıyor.” diye konuştu.

HODRİ MEYDAN

Konu muhalefetin eleştirilerine geldiğinde ise birbirinden iddialı söylemler peşi sıra geldi. Hedefte ise en çok kendisini ve kurumu eleştirenler arasında yer alan CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan vardı. Keleş, “Düzce Belediyesi çalışıyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın… Ama bizim Düzce halkının güzel bir özelliği var. Eleştirmeyi seviyor. Ben de seviyorum açıkçası… Eleştirmek güzel bir şey… Her şeyi doğru yaptığını düşünmek ya da bitirdiğini düşünmek doğru bir şey değil. O yüzden eleştirilsin ama haksız eleştiri ya da  “Her şey yanlış yapıldı” diye kabul eden arkadaş var. İsmini biliyorsunuz. Ona göre her şey suç. Ben buradan açık davet ediyorum. Geçen bizden birini davet etmiş “Neden gelmediler” demiş. Hadi gelsin ÖNCÜ Televizyonu'na bütün iddialarını ortaya koysun. Ben de karşılık vereyim. Bakalım halk hangimizin söylediğini kabul edecek. Benimle ilgili sunduğu iddiaları getirsin. Bizi suçladığı tek bir konuda haklı çıksın o gece belediye başkanlığından istifa edeceğim. “Hodri meydan” diyor ya ben de “Hodri meydan” diyorum.”

CAHİLCE, HİÇBİR ŞEY BİLMEDEN HATTA...

Konuşmasını sertleştiren Keleş, muhalefeti eleştirileri yüzüne karşı yapmaya davet etti. Keleş, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Gelsin yüzümüze konuşsun arkamızdan konuşuyor ya… Ya Müslümana arkadan konuşmak yakışır mı? Bir de bilmeden hiçbir fikri olmadan sadece konuşmuş olmak için konuşmak ne bir Müslümana ne de bir insana yakışır. Bari bir şeyleri arka planını bil bunları öğren de ondan sonra konuş! O zaman bizde “Bu arkadaş bizden daha iyi biliyormuş” diye şapka çıkarırız. Hatta örnek de alırız. Benim birçok konuda muhalefetten aldığım şeyler de var. Bu arkadaş, cahilce, hiçbir şey bilmeden hatta çok affedersin bazen aptalca şeyleri söyleyip, milletin  kafasını bulandırmaya, saf yerine koymaya asla hakkı yok. Hadi vatandaşı benim huzurumda ikna et. Hangi bilgi, tecrübenle konuşacaksın. Ben de merak ediyorum. Zannetmiyorum ama konuşacağını. Konuşacaksan faydalı konuş, insanlar bir şey öğrensin.”

SEN GELSEN NE YAPACAKSIN? ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK Mİ VAR?

Eleştirilerin mantık çerçevesinde yapılması vurgusuyla konuşmasını sürdüren Keleş, belediyenin imkanlarının sınırlı ancak ihtiyaçların sınırsız olduğu üzerinden açıklamalarda bulundu. Keleş, “Bizim hiçbir şeyimiz tam değil, sadece bizim değil İstanbul Belediyesi'nin de öyle. İhtiyaçlarımız sınırsız. İmkânlarımız kısıtlı. Sen gelsen ne yapacaksın? Elinde sihirli değnek mi var? Bak anlattım çöple ilgili konuyu, konuşup duruyorsun kaç gündür. Hadi söyle şurada da senin hatan var de… ÇED raporunu ben vermemişim, mahkemeye verilen ben değilim, ihaleyi yapan ben değilim, yeri seçen ben değilim, ÇED raporu altına imza atan ben değilim, çevre düzeni planın altına imza atan ben değilim. Çevre Düzeni Planı altına imza attığı halde yanlış rapor veren ben değilim. Mahkemenin hakimi de savunanı da ben değilim.” diye konuştu. 

DÜZCE’NİN 16 MİLYONUNU KİMSEYE YEDİRTMEM!

Eleştirilen iktidarda 13 yıldır AK Parti'nin olması ve Düzce'nin de 3 dönemdir AK Partili belediye başkanları tarafından yönetilmesinden kaynaklandığı yorumu için ise Keleş, şu ifadeleri kullandı:

“Ben Çevre Bakanlığını da töhmet altında bırakacak ifadeler kullandım. Ben AK Parti, o parti bu parti demiyorum. Ben yanlış yapmamışsam kimsenin de beni suçlamaya hakkı yok. Ortada yanlış var tabii çevre bakanı benim partimin bakanı. İSKİ Genel Müdürlüğünde çalışan İstanbul Belediye Başkanı da AK Partili Belediye Başkanı. Açık ve net ifade edeyim. Bu ÇED raporuna yanlış rapor veren kimse eğer bu düzenleme depomu kapattırır ve başka bir alternatif sağlamazsa Düzce’nin 16 milyonu TL’si kimseye yedirmem. Çatır çatır parayı işlemiş faiziyle beraber tahsil ederim. Bizde mahkemenin kapsını yolunu biliyoruz. Ben senin ÇED raporuna güvenmişim “Bana yap demişsin” Başbakan kurdelesini kesmiştir. Kaldı ki bakanlık 100 bin TL para göndermiştir. 16,5 milyon TL’si tesise vermiştir. Gelmiş bayraklarını asmıştır. Başbakan “Burada kurdele kesiyorum” dedi, başbakanın sözü yere düşürülür mü? Bu konu çok daha detaylı bir noktaya götürülürse bundan çok kişi zarar görür… Onun için kimseden korkumuz, çekincemiz yok…”

ONLAR AUDİ’YE GELSİNLER BEN YANINA PASSAT MI ÇEKEYİM?

Pahalı makam arabası üzerinden çok eleştirilmesine yanıtı ise iyi görünmeyi sevmesi ve Düzce'yi en doğru şekilde temsil etme isteği oldu. Keleş, bu konuda şunları söyledi: “Geçen beni müsrif belediye başkanı ilan etmiş. Audi araba almışız belediyeye diye. Bizim Audi kendi malımız, istediğimiz zaman satarız aynı parayı alırız aşağı yukarı. Başkası gibi kiralayıp 20-30 bin TL ödemedik her ay… Bendi mülkümüz. Mesela Bolu’yu sordunuz. Bolu’da böyle bir şey yok. Çünkü Bolu farklı. Düzce’deki belediye başkanlarından yarısından fazlası bu arabaya biniyor. Hatta ilçe belediye başkanları biniyor. Hatta Hendek belediye başkanı da bu arabaya biniyor dedik. Ama Düzce Belediye başkanı farklı. “Hendek, Kütahya, Kastamonu, Ankara Keçiören, İstanbul’un Pendik, Üsküdar belediye başkanları biner ama Düzce Belediye Başkanı binemez” dersen buna itiraz ederim. Onlar Audi’ye gelsinler ben Passat mı çekeyim yanına… Düzce’yi böyle mi temsil edeyim. Düzce belediye başkanı da Düzce’yi olması gereken gibi temsil edecek. Benim hiç ceketimi, kravatımı buruşuk kırışık gördünüz mü, hiç sakallı tıraşsız gördünüz mü? Bana bu elbiseleri devlet vermiyor. Bu kıyafetleri bile en pahalı yerden alıyorum ki Düzce’yi temsil ederken, doğru temsil edeyim diye… Tıraşsız gitmiyorum hiçbir yerde gayri meşru davranışta bulunmuyorum. Bir yerde küçük düşürücü harekette bulunmuyorum. O zaman Düzce Valisi de binmesin s300 Mercedes’e… İstanbul Valisi’de s300 mercedese biniyor, Hakkâri valisi de.. O zaman onların arasında da fark olsun. Niye olmuyor. Birazcık Düzce’nin kıymetini vilayet olduğunu anlasınlar.”

Haber;S.KAŞKIR-Y.SEVER-C.ÜSTÜNER