Yarın, halkın dünyadan, siyasetten, olup bitenden haberi olmasını sağlayan, gecesini gündüzüne katıp sizlere olayları doğrudan yansıtmak için çabalayan emekçi gazetecilerin günü…
Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Tayhan, Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün “Çalıştırılmayan Gazeteciler Günü” ilan edilmesi gerektiğini ifade eden Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Tayhan “Her kapının üzerine kapandığı, bilgi almanın devlet sırrı haline geldiği bir ortamda çalışan gazeteciler günü olmaz, olsa olsa çalıştırılmayan gazeteciler günü olur” dedi.
10 Ocak 1961 Anayasasında gazetecilerin lehine 212 sayılı yasa gibi bir takım hükümlerin konulması üzerine “Gazeteciler Bayramı” dendiğini ancak 12 Mart 1971 Askeri darbesinde de bu haklardan bazılarının geri alınması üzerine bayram yerine “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başlandığını hatırlatan Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Tayhan, çağ ilerledikçe görev ve sorumluluk bilincinin artması yerine bazı mesleki kavramların çöpe atılmasının “Gazeteye, Gazeteciliğe ve Gazeteciye olan ilginin yanında güvenin de azalmasına neden olduğunu” belirterek “ SÖZDE DEĞİL ÖZDE GAZETECİ OLMAKTIR ESAS OLAN dedi. Ülkenin de insanlığında bu anlayıştaki gazetecilere ihtiyacı vardır diyen Erol Tayhan, bu unutulmamalı” dedi.
Elektronik çağda olmamıza rağmen haber almakta, bilgi almakta aynı hızı yakalayamıyoruz diyen Tayhan, Önümüze yasaklar ve yasaklamalar bir set gibi, bir duvar gibi dikiliyor diyerek gazetecilerin yanlış işlere tevessül ettirildiklerini dile getirdi.

Bu set ve duvarlar, bilgi kirliliğini beraberinde getiriyor. Sağlıklı bilgiyi sağlıklı ortamda ve anında alamayan gazeteci yanlış işlere tevessül ediyor. Yalan ve yanlışın sonu hüsrandır. Sonra başlar atıp-tutmalar sonra başlar yalan yanlış haberler. Toplumu yanlış bilgiyle donatmak hainliktir. Bilgiyi alamayan bir gazeteci kime nasıl aktaracaktır. Bilgi kapılarını kapatmak, bilgi hakkını engellemek beraberinde medyaya olan güveni de zedeleyecektir. Bu çağda haber almak için, röportaj yapmak için yani BİLGİ ALMAK İÇİN resmi makamlara dilekçe vermek bilgi kirliliğini körükler. Bilgi kirliliğinden doğacak hainliğin faturası da gazeteciye ait değildir…
Gazetecilerin kamu hizmeti için çalıştığının altını çizen Tayhan, gazetecilerin tek hedefinin haberi yansız kamuoyuna sunmak olduğunu ifade etti. 

Biz gazeteciler, kamu hizmeti yapıyoruz.Kamunun emrinde amadeyiz, tek hedef haberi yansız kamuoyuna sunmaktır…Sağlıklı bilgi almak ve sağlıklı bilgi sunmak istiyoruz. Bilgi hakkının engellenmediği durumlarda ülkenin birliği dirliği ve düzeni sağlandığı gibi yalanın olmadığı ortamlarda da huzur ve bütünlük sağlanacaktır.Bilgi almak için konuşmak ve danışmak için dilekçeyle müracaat devri bitmiştir, bitmediyse de bitmelidir, bitirilmelidir..Gazeteciye bilgi vermekten kaçarsanız beraberinde su-istimalleri ve hainlikleri bekleyin demektir.. Verin siz bilgiyi yalan yanlış yapanın da yakasına yapışın. Bilgiyi çarpıtanları çarpın.Bilgiye susamış bir topluma pranga çekmeye gazeteleri de yalan yanlış yazmaya yönlendirmeyin…Yalan hainliktir, yalana tevessül edende bu hainliğin ortağı konumundadır, bu unutulmamalı…”
Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Tayhan, sözlerini sansürsüz, engelsiz ve setsiz yılların özlemi içinde olduğunu dile getirerek bitirdi.

Haber: C. ÜSTÜNER