Almanya’da bir otomobil fabrikasından emekli Nail Arslan, hurda vaziyette aldığı otomobili yeniden çalışır hale getirdi. Arslan, geçtiğimiz kış ayında “Beyaz Kartal” adını verdiği 1995 model Fiat Kartal L otomobili ile Düzce'nin Hacıaliler köyünden Almanya’ya doğru yola çıktı.
Nail Arslan’ın aracı hem Türk plakalı olduğundan hem de eski model olmasından dolayı yol boyunca ilgi gördü. 400 Euro yakıt masrafı yaparak 2 bin 850 kilometre yol giden Arslan’ın “Beyaz Kartal” adını verdiği otomobili, bir arkadaşının videoya çekip sosyal medyada paylaşması internet fenomeni yaptı. Arslan, başından geçenleri şöyle anlattı:
Düzceliler, cesaretlidir
"Kartal'ımın motor, diferansiyel, şanzıman bakımlarını yaptırarak 'Bununla mı gideceksin' demelerine rağmen yola çıktım. BMW aracımdan daha hızlı giderek 27 saatte Köln'e ulaştım. Gittiğim her yerde aracım dikkat çekti. Gören inanamayıp yanıma koşup 'Ya abi manyak mısın, bununla Almanya'ya mı gidilir?' dedi. Düzceliler, cesaretlidir. Dünyanın öbür ucuna bile gider. Biraz delildir ama harbi delikanlıdır. Fotoğraf çekmek isteyen vatandaşlara da izin verdim, herkes fotoğraf çekti. Benim haberim olmadan Almanya'da bir arkadaş aracımı videoya çekip sosyal medyada paylaşmış, bana herkes 'Fenomen oldun' dedi. Fenomen ne demek onu da bilmiyorum."
"Yerli malı otomobilden başka araca binmem"
Aracına iki ton yük yüklediğini belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Hamsi, palamut, ayva, nar, portakal, pırasa, kabak, lahanaları yükleyip Köln'e kadar gittim. 160 km/s hıza kadar ulaştım, kendisi beni uyardı 'Ben daha gitmiyorum' diye. Bu şekilde yolculuk yaptık, çok güzel yolculuktu. Orada da şehir şehir dolaştım, aracım çok da ilgi gördü. Lüksten zaten bıktık, doğallık lazım bize. İçerisindeki o ses lazım. Lüks araçlara da bindim ama en güzeli kartal. Vites değiştirirken çıkardığı ses, insana huzur veriyor. Yerli otomobil satışa çıktığı gün alacağım. Yerli malı otomobilden başka araca binmem."
Aracının arkasında da Düzceli yazan Arslan, yolculuklarında “kurt” adını verdiği köpeğini yanından ayırmıyor…
