2010 yılında D-100 Karayolu üzerindeki geçitlerin yenilenmesi ve kritik noktalara yenilerinin yapılması için düğmeye basılmış ancak yapımı tamamlandığında büyük şaşkınlık yaşanmıştı. Yaşlı, engelli ve çocuklu kadınlar yine merdivenleri tırmanmak zorundaydı. Düzce'de varolan üst geçit kullanmama alışkanlığını sona erdirecek hiçbir yenilik geçitlerde yoktu. Yayaya çarpma sonucu meydana gelen kazaların en fazla yaşandığı adres olan D-100 ve D-655'te bugüne kadar alınan önlemlerin bir işe yaramadığı geçtiğimiz gün bir kişinin yaralandığı kazada bir kez daha gözler önüne serildi.

50-100 metre ilerideki geçiti kullanmak yerine yoldan geçmeye çalışan vatandaşlara mezar olan yollarda önlem almak için harekete geçen belediye ekipleri, ilk olarak orta refüjlere tel örgü çekme yoluna gitmişti. Bu yöntemle yayaların mecburen üst geçitleri kullanacağı sanıldı ancak öyle olmadı. Hatta tel örgülere kapı bile yapılarak kolaylıkla geçme sağlandı. Bu da geçici çözümün faydası olmadığını gösterdi.

Üstgeçitlerin işlevsellikten uzak olmasına tepkiler artınca dönemin Belediye Başkanı İsmail Bayram, 3 yeni üst geçite asansör eklettirdi. Onlarca üst geçitten sadece 3'üne asansör yerleştirilmesi beklentiyi karşılamasa da yine de kullanıma teşvikti. Düzce için önem teşkil eden projelerin aynı döneme denk gelmesi ve belediyenin kasasında para olmaması düşünüldüğünde tüm geçitlerde asansör düşüncesi şimdilik hayal olmaktan öteye gitmiyor.

En yoğun kullanılan 3 geçite asansör yerleştirildi. Zaman zaman çalışmadığı gündeme gelse de Düzce Belediyesi'nin şimdi D-655 karayolu Meslek Lisesi önündeki geçit başta olmak üzere diğer üst geçitler için de ilerleyen dönemde asansör ya da yürüyen merdiven çalışması yapması bekleniyor.

Öte yandan vatandaşların Düzce'deki üst geçit kullanma kültürü pek bulunmuyor. Bu da Sık sık kameralarımıza yansıyor. Gencinden çocuğuna herkes bir kaç metre ötedeki geçitin yüzüne bile bakmıyor. Aradaki teller kesilerek geçme alanı bile oluşturulmuş. Ankara-İstanbul arasındaki en işlek güzergah olan D-100 karayolunda vızır vızır geçen araçlara aldırış etmeyen bazı yayalar hayatlarını adımlarına emanet ediyor. Kendilerini hızla yola atarak karşıya geçmek için verdikleri mücadele yürekleri ağızlara getiriyor... Adeta ölümle dans eden bu manzara kimi zaman büyük acılara neden oluyor...

 

Haber: C. Üstüner