Özellikle inşaat sektörü ili ilgili yapılan yasal düzenlemeler Düzce’de faaliyet gösteren mühendis ve mimarların tepkisine neden oldu. Bir araya gelen Elektrik Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Erol Topuz, Çevre Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi, Gülsevil çetin Yazgan, İç Mimarlar Odası Düzce Oda Temsilcisi Zülal Kahraman, İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Hüseyin Aydoğdu, Makine Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Yavuz Öveç. Mimarlar Odası Düzce Temsilcisi Sedef Büçgün, Jeoloji Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Kayhan Yıldırım ve Jeofizik Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Özden Tuna ortak basın açıklaması yaptı.

“Kentsel mekânlar üzerinden kurulan mekân-hafıza ilişkisi hızla yok edilmektedir”
Öncelikli olarak Yunanistan’da meydana gelen yangın nedeniyle acılı olduklarını dile getiren oda üyeleri adına konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Temsilcisi Hüseyin Aydoğdu şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizde son yıllarda sürdürülen inşaat sektörüne dayalı sermaye birikim politikaları ve rant odaklı ekonomik düzen, kamu yararını, planlama ve şehircilik ilkelerini, mesleki hak ve yetkileri gözetmeyen, hatta bunları inşaat sektörünün gelişiminde engel olarak gören bir hal almıştır. Özellikle inşaat sektörü ile ilgili yasal düzenlemeler, bir yandan kamuya ait alanların hızla özelleştirilerek yapılaşmasına neden olurken, kentlerimizi tek tipleştiren, onların kimliklerini yok eden yeni kent dokularının oluşumuna yol açmaktadır. Kentsel mekânlar üzerinden kurulan mekân-hafıza ilişkisi hızla yok edilmektedir.”

“Bürokrasiyi azaltmak bahanesiyle mesleki haklarımızı yok eden bu düzenleme…”
Yaşadıkları sıkıntıları da dile getiren Aydoğdu konuşmasına şu cümlelerle devam etti:
“Kamu yararını gözeten nitelikli mesleki hizmetler, mesleki hak ve yetkiler ile müelliftik ve telif haklarının kamusal ve hukuki denetimini sağlayan hukuki işlemler, iktidar tarafından yapı üretim sürecini yavaşlatan, hızlı iş üretilmesine engel olan lüzumsuz "bürokratik" unsurlar gibi gösterilmektedir.Yapı ruhsat formundan proje müellif imzalarının kaldırılması ve bunun benzeri diğer düzenlemeleri meşrulaştırmak için de kullanılan bürokrasinin azaltılması" söylemiyle haklı gösterilmeye çalışılması, kabul edilemez. Yeni uygulamayla uzun bir süredir mücadele etmeye çalıştığımız sahte müellifliğin önü iyice açılmıştır. Müteahhitlerin belediyelere teslim ettikleri etüt ve projelerdeki isimlerin gerçek olup olmadığı, büro sahiplerinin mühendis, mimar olup olmadıklarının tespit edilmesi bundan sonra imkânsız hale gelecek ve bu konuda sahtecilik yaygınlaşacaktır. Proje müelliflerinin eserleri üzerindeki tasarrufları ise yok sayılmaktadır. Bürokrasiyi azaltmak bahanesiyle mesleki haklarımızı yok eden bu düzenleme, meslektaşlarımızın mesleki anlamda kayıplar yaşamasına sebep olacaktır. Mimar ve mühendislerin devre dışı bırakılmaya çalışılması yerine, ruhsat işlemlerinin süresini azaltmak adına e-ruhsat uygulamasına geçilmelidir. Ruhsat alma süreçleri mimar ve mühendislerin gözetiminde ve onların onayı ile yürütülmelidir.”

Haber: M.AYDIN