Seri üretim ayakkabının yaygınlaşmasıyla giderek unutulan kişiye özel el yapımı ayakkabı üretiminde el emeği de yok oluyor. Düzce’de el yapımı ayakkabı yapan son üstatlarla bir araya geldik.
Yıllarca Düzce halkının ayaklarını rahat ettiren ustalarımızın ayakkabı yapım, tamirat dükkânına uğradık. Bir sorduk. Bin ah işittik. Diğer meslekler gibi onlarda en büyük sıkıntı yeni çırak yetişmemesi…

 



Öncelikle mesleğinin son emekçilerinden biri olan Hasan Kocaoğlu’nun yanına uğradık. Kocaoğlu,35 yıldır bu mesleği aynı dükkanda icra ediyor… Mesleğin daha çok tamirata döndüğünü söyleyen Hasan Usta, piyasada ucuz yapım ayakkabılar nedeniyle artık ayakkabı tamiratının da kalmadığını söylüyor…
Kocaoğlu, “5-6 yıllık kalfalıktan sonra bu mesleği yapmaya başladım. 30 yıl önce 4-5 kalfa çalışıyorduk. Şimdi çırak bulamıyoruz. Bu meslek herhâlde ölür. Önceden İstanbul’a gittiğimiz köşe başlarında örs olan yaşlı amcalarımızı görürdük. Düzce’de öyle olacak herhâlde. Artık tamiri de bitti. Ucu ucuna yetmiyor. Emekli olmasak daha da devam etmeyiz. Kaliteli dükkanlarda kaliteli ayakkabılar var. Kalitesiz ayakkabı çok. Piyasanın yüzde 80’i kötü. Deri olmayan ayakkabıyı deri diye satıyorlar.” diyor…

Hasan Usta’nın yanında 66 yıldır kunduracılık yapan 80 yaşındaki Osman Mutaf’la biraraya geliyoruz. 1948 yılında okulu bitiren Osman Amca, bir ustanın yanından bu mesleğe başlıyor… Amacının para kazanmak değil zaman geçirmek olduğunun söyleyen Osman Mutaf çok sevdiği mesleğinden kopamayanlardan…

Emekli olan Osman Amca artık emeklilik günlerinde oyalanmak için ayakkabı yapımına devam ettiğini anlatıyor.

Hem Osman hem de Hasan Usta, Düzce’de özel el yapımı ayakkabı üretimi yapan mesleğinin son emekçileri…

 

Haber: S. KAŞKIR