Mahmut Ailesi, Halep’te savaşın içinden kaçarak Türkiye’ye sığınmış ve kendilerini Düzce’de bulmuş bir aile.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Düzce’ye gelen aile Azmimilli Mahallesi’nde bir camiye sığınmak istemiş ancak caminin kapalı olduğunu fark etmelerinin ardından bir markete girerek camide kalmak istediklerini kendilerince anlatmaya çalışırken yolları Hatice Yıldız ile kesişmiş. Evi hazırlama ve eşyaları toparlama aşamasında yardım etmek isteyen pek çok Düzceli vatandaşın olduğunu belirten dernek üyeleri parası olmayan 70 yaşlarında bir kadının da üzerindeki hırkasını vermek istediğini kaydetti.







Böyle başlıyor, Mahmut Ailesi’nin artık Türkiye’de bir aile olma hikayesi… Biz Büyük Bir Aileyiz Derneği üyelerinin çabalarıyla sıcak bir yuvaya kavuşarak Halep’te bıraktıkları 3 buçuk yaşındaki çocuklarının acısını bir nebze de olsun dindirmeye çalışıyor, Hale ve Necmi İbrahim Mahmut.

Geçtiğimiz Cuma günü itibariyle Düzce’de bir otele yerleştirilen ailenin evi ve evin içerisindeki eşyaları 3 gün içerisinde tamamlanıp aile için hazırlanmasının ardından bugün akşam saatlerinde yeni evlerine geçen ailenin hüznü, yerini mutluluk gözyaşlarına bıraktı.



Hale ve Necmi İbrahim Mahmut’u tesadüf eseri bulan ve hikayelerinin de başlamasına vesile olan Hatice Yıldız o gün yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.



“Onlar ağladı biz ağladık”
Biz Büyük Bir Aileyiz Derneği Başkanı İsmail Yıldız eşi Hatice Yıldız o anı şöyle anlattı: “Eşimle cuma akşamı çıktık, benim iğne olmam gerekiyordu. Markete sormuşlar caminin kilitli olduğunu ve yatacak başka caminin nerede olduğunu öğrenmek için. Bakkal bize söyledi aileyi. Hemen peşlerinden yetiştik biraz uzaklaşmışlardı hemen arabaya aldık. Anlaşabildiğimiz kadarıyla konuştuk. Üşümüşlerdir diye çorbacıya götürdük içleri ısınsın diye. Zaten çorba da içemediler onlar ağladı biz ağladık. Sonra aldık otele götürdük”



“Bütün kapılar tek tek açıldı”
Derneği Başkanı İsmail Yıldız’ın oğlu Nurullah Yıldız aileyle karşılaşmalarından sonra yaşanan süreci şu şekilde paylaştı: “5 gündür camilerde, parklarda karın altında yatarak günlerini geçiriyorlarmış. Allah yardım etti onlara ve bizi karşılarına çıkardı. Eşi dostu aradık sağ olsunlar 3 gündür otelde kalıyorlar. Hocalarımız, yardımsever kardeşlerimiz hemen tek yürek oldular bütün kapılar tek tek açıldı. Şu an yardım etmek isteyen bir sürü insan var. Bu kardeşlerimiz gibi birçok ailemiz var. Bu ailemiz sayesinde gönül kapılarımızı da açmış olduk. Sonra bu ev bir yuva oldu. Bebekleri de biraz üşütmüş tedavisini yaptıracağız. Necmi kardeşimizi de bir işe koyacağız. Eşi de Halep’te okul öncesi öğretmeni. Hayatlarını bir şekilde devam ettirecekler. Biz Büyük Bir Aileyiz Derneği olarak da biz elimizden geleni yapacağız.”

2 çocuğumuz vardı, 1’i savaşta öldü

Necmi İbrahim Mahmut Arapça Tercüman eşliğinde buraya nasıl geldiklerini ve düşüncelerini dile getirdi: “Kaçak olarak İskender’e geçtik, oradan Reyhane’ye. Oradan nasıl çıktık bilmiyoruz mucize falan oldu, herhalde bir baktık ki Türkiye’deyiz. Ben kendim petrol mühendisiyim. Eşim de okul öncesi öğretmeni. 2 çocuğumuz vardı, 1’i savaşta öldü. Aralarında 2 buçuk yaş vardı. Bütün çocuklar öldü. İnsanlar üzerlerine basarak kaçıyorlardı. Orada Müslüman kalmadı. Biz orada bir aile gibiydik ama orada Müslüman kalmadı. Sizin gibi insanlar karşımıza çıktığı için şükürler olsun. Annem, babam ve çocuğum aynı evin içinde birlikte öldüler. Biz burada sizi buluncaya kadar sokakta kalıyorduk. Sizi bulduğumuz için Tanrı’ya şükrediyorum. Bizi Bolu’da bıraktılar, zaten sonra otobüse bindirip buraya gönderdiler.

'Düzce’de size yardım ederler' dediler

Bomboş evini ailenin başını sokabilmesi için hazırlatan, Biz Büyük Bir Aileyiz Derneği üyesi, Diyanet-sen Düzce Şube Başkanı ve ailenin sığınmak istediği caminin imam hatibi Şaban Coşkun, “ben bu aileye camimi açamadım ama evimi açtım” diyerek büyük bir fedakarlık örneği gösterdi.