İnsan yaşamını daha kolay ve yaşanılır kılan teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte ‘el emeği göz nuru’ el sanatlarının önemi gün geçtikçe azalıyor… Teknolojinin hayatı kolaylaştırmak adına tek düze kılan ve monotonlaştıran darbesinden yorgancılıkta nasibini aldı. Yıllardır çeşit çeşit desenleriyle ve renkli kumaşlarıyla göz dolduran yorgancılık mesleği de unutulup yok olmak üzere…

 

 



Bir zamanlar genç kız çeyizlerinin en önemli parçalarından olan, rengarenk kumaşlarla ve bin bir emekle işlenerek dikilen yorganların yerini, hazır satılan makine üretimi yorgan ve battaniyelerin alması ile son demlerini yaşayan yorgancılık mesleğinin izini süren haber ekibimiz mesleğin Düzce’deki son temsilcileri ile sizler için görüştü.

 

 

Yorganlar, artık fabrika ürünü sentetik yorganlar yüzünden ilgi görmüyor. “El işi yorgan” satın alanların sayısı azaldıkça, bu mesleği sürdürenlerin sayısı da azalıyor.
Düzce’de bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az kalan yorgancılar biri de Muhsin Kibar… 52 yaşındaki Kibar, bu mesleğe ilkokuldan sonra bir ustanın yanında çıkarak olarak başlamış… Yaklaşık 30 yıldır yorgancılık yapan Kibar, şimdi bu mesleği emeklilik günlerinde vakit geçirmek için yapıyor…

BU İŞİN MEŞGALESİ ÇOK, GELİRİ YOK

“En son biz bir kaldık.” Diyen Kibar, “Benden sonrada bir eleman yetişmiyor. 30 yıl önce 7-8 kalfa çalışıyordu. Düzce dışına da gönderiyorduk. Şuanda günlük kullanımda olan elyaf tarzı yorganlar yapıyoruz. Bu işin meşgalesi çok, geliri yok. Bir ürüne 3-4 saatini veriyoruz geri dönüşü 25 TL.. bu işi oğlunu verip de yetiştireyim gözü ile bakmıyor. Bende artık bu işi para kazanmak için yapmıyorum. Emeklilik günlerimde meşgale olsun diye yapıyorum.” diye anlatıyor. Kendisinden sonra yetiştirdiği eleman olmadığı için Kibar, mesleğin son yıllarını yaşadığını ifade ediyor.

 

 

30 yıldır bu mesleği yapan Abdulkadir Albayrak da Kibar’la aynı konulardan dert yanıyor. Hem kibar hem Albayrak Düzce’de teknoloji canavarına karşı elindeki minik iğneyle savaşanlar…

Haber: S. KAŞKIR