Kestane mevsimi başladı, satıcılar da pazara çıktı. Kış aylarının vazgeçilmezi olan ve ilimizde de bolca bulunan kestane, bu yıl çiftçiyi fiyatlar konusunda üzdü. Halk pazarına sürdükleri kestanelere alıcı bulamayan çiftçiler isyan ederken, yağmurun da gelmesi çiftçilerde mallarının çürüyüp telef olacağı korkusunu arttırdı. Ürünlerinin telef olmasını istemeyen üreticiler de tüccara malını ucuza satmak zorunda kaldı. Tüccara satmayanlar ise piyasanın aşağıya çekilmesinden dolayı yaşadıkları sıkıntılardan ötürü sitem etti.

“Kar yağarsa ancak öyle gider”

Pazara giden haber ekibimiz kestane satıcılarının nabzını yokladı. Kestane piyasasının çok düşük olduğunu söyleyen bir satıcı, “Biz üreticilerden 5 TL’ye alıp burada kürekle 5 TL’ye satamıyoruz. Toplanmasını ise bana sorsanız, toplayıp da kilosunu 10 TL’ye vermem. Sabah gördüğünüz şu kestaneyi 4 TL’ye aldım. Vatandaşa 5 TL diyorum pahalı geliyor. Ben yanımda eleman çalıştırıyorum, yevmiye veriyorum, poşet parası veriyorum. Köylününde işi zor, bizimde işimiz zor. Kestane piyasası da yok. Kar yağarsa ancak öyle gider başka türlü yok yani. Onu da fakirler yiyemez. 1 ay sonra zenginler dondurucuya attığını getirip yine satarlar 10 TL’ye 15 TL’ye.” diye konuştu.

“Müşteri büyüklüğüne değil parlaklığına bakıyor”

Kuzu kestanesi bakımından zengin bir il olduğumuzu ifade eden bir diğer kestane satıcısı ise şunları söyledi: “En etli ve en dayanıklı Düzce’nin kestanesi, 4-4 lük kestane. Yalnız bu sene kuraktan mallar küçük olduğundan fiyatlar da düşük oldu. Yani köylüye yazık oldu. Mal bol olduğu için iç piyasada çekmiyor. Şimdi şöyle bir durum var; kestane çürüyen bir şey, fire veren bir şey... Havalarda çok sıcak gittiğinden elimizdeki kestane kurudu, rengini attı, matlaştı. Müşteri büyüklüğüne bakmıyor parlaklığına bakıyor. Dışındaki parlaklık gidince kestaneyi 5 TL’ye değil 2.5 TL’ye bile almıyor.”

“Neden kestaneli baklava olmasın?”

Kestane fiyatlarından memnun olmadığını ifade eden bir satıcı ise ilginç tespitlerde bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Detaylı bir şekilde değerlendirilmesi lazım. Mesela Fiskobirlik gibi bir kooperatif kurulması lazım. Neden cevizden baklava oluyor da kestaneli baklava olmasın. Daha tatlı olacağına inanıyorum ben. Türkiye’nin hiçbir yerinde Düzce’nin kestanesini tutacak kestane bilmiyorum, tanımıyorum da. Bugün Bursa’daki kestane ile Düzce kestanesini kıyaslamak çok zor yani. Taban fiyatla tavan fiyatın oluşturulması lazım ama fındık da sahipsiz kestane de sahipsiz, Çiftçi herzaman için tek başına kalıyor mağdur kalıyor”