Ankara'nın Elmadağ ilçesine bağlı Lalahan beldesinde 54 yıl önce meydana gelen selde evi yıkılan ve Türk Kızılayı'nın yardımıyla yeni bir ev inşa eden Şükrü Aydemir (80), yıllar önceki iyiliği karşılıksız bırakmadı.

Eşinin ölümünün ardından Akçakoca'daki Türk Kızılayı Huzurevi'ne yerleşen Aydemir, sahip olduğu evi de kuruma bağışladı.

Şükrü Aydemir, yaptığı açıklamada, Ankara'nın Elmadağ ilçesine bağlı Lalahan beldesinde kerpiç bir evde oturduğu sırada 1957 yılında yaşanan sel baskınında evinin yıkıldığını belirtti.
Evinin yıkılmasının ardından bölgeye gelen Türk Kızılayı yetkililerinin kendisine yeni ev yapabilmesi için maddi yardımda bulunduğunu anlatan Aydemir, bu yardımla evini tekrar inşa ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Türk Kızılayı'ndan o dönemde yardım alarak evimi yaptım. Yaşlandıktan sonra bakıma ihtiyacım oldu ve Türk Kızılayı tekrar bana yardım elini uzatarak, konuk evinde benim bakımımı üstlendi. Ben de bana yardım elini uzatmaktan çekinmeyen Türk Kızılayı'na onlardan aldığım yardımla yaptığım evimi bağışladım. Eşimi yıllar önce kaybettim ve 5 çocuğumdan 4'ü sağ. Ben Türk Kızılayı'nı kendi ailem gibi görüyorum. Keşke başka varlığımda olsa onlara bağışlasam ama nasip onlardan aldığım yardımla yaptığım, onların sayesinde inşa ettiğim evi, tekrar onların hizmetine sunmak varmış. İnşallah bu bağış başka mağdurların mağduriyetlerini giderir. Türk Kızılayı sadece bana değil tüm ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatıyor. Kendimi bu çatının altında çok fazlaca huzur'da hissediyorum.''

Akçakoca Kızılay Yaşlılar Huzurevi Müdürü Bahar Alkan da Şükrü Aydemir'in ilginç bir macerası olduğunu ifade ederek, ''Türk Kızılayı'ndan aldığı parayla yaptığı evini yine Türk Kızılayı'na bağışlayarak huzurevinde mutlu bir yaşam sergiliyor. Onun buradaki mutluluğu tüm konuklarımızı mutlu ediyor. Kızılay'a bağışladığı evin maddi karşılığını kesinlikle ön plana çıkmasını istemiyor. Bu yardımın maddi değil manevi olduğunu vurguluyor. Bu konuda da çok titiz'' dedi.
Huzurevi Psikologu Dilek Aydoğan ise Aydemir'in ilerlemiş yaşına rağmen bütün aktivitelere katıldığını ve çevresinde neredeyse onunla yaşıt insanların bile ona ''ton ton dede'' dediğini belirterek, ''Sözün tam manasıyla neşe kaynağımız. 2 yıldır bizimle ve biz gençlere dahi neşe veriyor. Hayattan tat alıyor esprili yapısıyla bizim tüm Huzurevinin pozitif insanı. Ayrıca bazen bana da kızıyor, 'neden moralsizsin' diye. Beni hayata motive etmeye çalışıyor. Kendisinin aramızda olmasından büyük mutluluk duyuyorum'' diye konuştu.