Düzce’de Kızılay tarafından Anıtpark Meydanında düzenlenen anma etkinliğine katılan Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Öncü Haber’e konuştu. Kınık, depremin verdiği acı olgunlukla sadece Düzce’de değil Türkiye’nin bütün vilayetlerinde farkındalıklarda olumlu süreçler yaşandığını söyledi.<br /> <br /> <strong><span style="color:#FF0000">Düzce çok büyük bir yıkıma sahne oldu</span></strong><br /> 12 Kasım 1999 Depremi’nin ardından Kaynaşlı’daki kurtarma faaliyetlerine katıldığını belirterek açıklamasını sürdüren Kınık, şöyle konuştu: <strong>“Sadece Düzce’de değil Türkiye’nin bütün vilayetlerinde bu afetlerle ilgili farkındalıklar, mevzuat düzenlemeleri olumlu süreçlerle ilerledi. Düzce Depremi’nde bende buradaydım. Kaynaşlı’da kurtarma faaliyetlerine katıldık. Çok büyük bir yıkımla Kaynaşlı’nın neredeyse tamamı yıkılmıştı. Düzce çok büyük bir yıkıma sahne oldu. O dönemin imar politikaları, kat yüksekliklerinin fazla olması yıkımın başlıca etkenleriydi. Depremin ardından özellikle çevre planları, mevzuatın deprem bölgelerine uygun hale getirilmesi ve bu konuyla ilgili titiz ve mülki idarecilik yönetimi Düzce’yi toparladı.”</strong><br /> <br /> <strong><span style="color:#FF0000">Afet bilinciyle edinilen bilgiler davranış biçimiyle birlikte hayat tarzına dönüşmesi gerekiyor</span></strong><br /> Kurumlar ve vatandaşlardaki afet bilincinin düzeyini değerlendiren Kınık, afet bilinci konusunda geçmişe göre daha iyi durumda olduğumuzu belirterek şunları kaydetti: <strong>“Eskiye göre iyiyiz ama mükemmel miyiz? Hayır. Deprem ve doğal kaynaklı afet yaşayan yerlerde yaşayan insanların her birisinin ilk yardım eğitimi, temel afet bilinci eğitimi ve riskleri azaltmak için alınabilecek tedbirler konusunda eğitilmesi gerekiyor. Afet bir gerçek ve bu gerçekle yaşamaya alışmak zorundayız. Sadece bilmekte yetmez. Diş fırçalamanın faydalı olduğunu bilir ama herkes dişini fırçalamaz. Bunun bir davranışa dönüşmesi gerekiyor. Depremde dolapların yıkılacağı için sabitlenmesi gerektiğini biliriz ama ihmal ederiz. Bu bilgilerin davranış biçimiyle birlikte hayat tarzına dönüşmesi gerekiyor. Bu çerçevede atılacak olan adımlar var. Bizde Kızılay olarak Milli Eğitim Bakanlığımız ile yaptığımız iş birliği ile gerekli bilgilerin müfredat olarak öğretilmesi, onun dışında gençlik kollarımızda, üniversitelerimizde, kadın kollarımız ve şubelerimiz aracılığıyla vatandaşlarımıza eğitimler vererek bilincin yaygınlaştırılmasına çalışıyoruz. Daha iyi bir noktaya geldik, daha da iyi bir noktaya geleceğiz. </strong><br /> <br /> <strong><span style="color:#FF0000">Tedbirsizlik ve hazırlıksızlar can alır</span></strong><br /> Depremle yaşamaya alışmış yerleri örnek veren Kınık, toplumun verdiği tepkiler ve yapılanları işaret ederek “Onları örnek alabiliriz. O zaman afetler gerçekten öldürmez. Tedbirsizlik ve hazırlıksızlar can alır, öldürür.” dedi.<br />