Düzce Üniversitesi Rektörü Nigar Demircan Çakar. Düzce için Düzceli için Türkiye için dertlenen biri.
Düzce’nin güzide evlatlarından.
Mesele memleketse gerisi teferruattır diye hizmeti ibadet gören bir anlayışla yıllardır mücadele ediyor.
Düzce’de Rektörün alanını bürokrasi olarak tanımlarsak sıra dışı bir bürokrat sıra dışı bir mücadeleyi görüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde üniversite yerleşkesindeki cami için toplanıldı.
Gerek yazılı gerekse sosyal medyada bu işin gerekliliği caminin ne kadar öncelik olduğu tartışılmaya başlandı.
Hocayı tanımak anlamak için önce Düzce bürokrasisine bakmak lazım.
Ne yer ne içerler ne yaparlar.
Düzce’de maalesef bürokrasi basiretsiz bir tablonun yansımasını andırıyor.
Sağlık İl Müdürlüğü Devlet hastanesinde çarşı Pazar karışık.
Düzce Sağlık il müdürlüğü ve bu müdürlüğü idare eden altı kişinin çok ciddi mercek altına alınması lazım.
Sosyal medya hesaplarından hükümeti övmekle Cumhurbaşkanına methiyeleri paylaşmakla vatandaşa hizmet olmuyor.
Değer üreten hizmet üreten çözüm odaklı anlayış bürokraside hakim değil.
Düzce valisi ne kadar mütevazi risk alan irade sergiliyorsa bürokratlar bir o kadar vatandaşa tepeden bakan ve vatandaşa güvenmeyen bir yaklaşım içinde.
Anılmak bilinmek ve hissedilmek adına her türlü mevzuat Düzcelinin önüne sunulmuş.
Bir il müdürü ve ya bir kurumun yetkilisi herhangi bir iş için inisiyatif almıyor.
Çok basit ve küçük işlerde bile ya vali ya da il başkanı adres gösteriliyor.
Vali beyin siyasi iradenin oluru olmadan bu iş olmaz.
Seçimlerdeki oy kaybının en önemli etkenlerinden biri bürokrasi.
Sağlık il müdürlüğü ve hastaneler bu işin başını çekiyor.
Devlet hastanesi, ağız diş sağlığı hastanesi idare ve iradesi bir memurun elinde ne hale gelmiş.
Tarım il Müdürlüğü keza öyle.
İl Özel idaresi genel sekreterliğinde kuluçka yapan ve yörük malı ile kurban kesip ahaliye hesap vermeyen sekreterler.
Bunları bilip duydukça Nigar Hocanın bulunduğu kurumu devlete millete ne kadar faydalı hale getirmek için çabasını daha iyi idrak ediyoruz.
Üniversite camisine gelelim. Dediler ya ne kadar gerekli ne kadar elzem ne kadar acil.
Sadece Tıp Fakültesine günde gelen 4000 kişi rakamı var ortada.
Caminin yeri ve konumu ile burada ibadet etmek ve dinlenmek için camiler gerekli.
500 nüfuslu bir köyde cami ne kadar gerekli ise 4000 kişinin gün içinde geldiği üniversite alanında cami o kadar gerekli.
Düzceli has bel kader yardım etmiş. Yeterlimi değil.
Cami ile işi olmayan ve haftada bir camiye giden için tabii ki gerek yok.
Bekara hanım boşamak kolay gelir misali olsa da olur olmasa da.
Nigar Hoca konuyu Cumhurbaşkanına iletmiş. Kendisini Caminin açılışına davet etmişler. Davete icabet edeceğini lütfetmiş Cumhurbaşkanı.
Yardım isteyince “Onu Düzceliler yapar ”demiş.
Cami ne kadar erken biterse açılış o kadar erken olur.
Cumhurbaşkanı Düzce’ye gelir.
Bir milletvekili bir bakan kaybetmiş Düzce içinde çok iyi olur.
Reis sevdalılarına ve diğer dünyayı düşünenlere bilmeleri için iyi bir fırsat.
Düzce’nin kıymetli evladı Nigar Hoca bu işi layıkıyla başladı bitirecek.
Biraz samimiyet biraz gayret. Hepsi bu.