Bugün çok güzel gelişmeler var. Yorumluyorum’da siyasi alanda ekilen nezaket tohumlarının meyvelerini de konuşacağız nezaketini de konuşacağız. Geçtiğimiz günlerde Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni il teşkilatını ziyaret etti. Normalde seçilen il başkanı ekibiyle birlikte valiye, belediye başkanına ve ilgili birimlere gider. Daha sonra da iade-i ziyaretler olur. Ama siyasi nezaketen bunu beklemedi Sayın Özlü. Bunu burada değerlendirmiştik.

Bunun akabinde Alaplı Belediyesi’ne 6 bin metre kare alana bir park yapılması konusunda Düzce Belediyesi yardımda bulunmuştu. Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin bir basın açıklamasıyla Sayın Özlü’ye teşekkür etti. Ama Zonguldak’ın milletvekilleri ve AK Parti İl Teşkilatı, ‘Bu iş bize niye sorulmadı? CHP’li bir belediyeye AK Partili bir belediye yardım ediyor. En azından böyle bir tasarruf varsa haberimiz bile yok, medyadan öğreniyoruz’ şeklinde tepki verdi.

Bu işi Zonguldak ve Düzce’de AK Parti teşkilatları öğrenmeden organize edenler var. Yani Azerbaycan Türkçesi’nde ‘yahşi’ denir. Hani demişti ye Aliyev, Demirel’e ‘Sen ne yahşi pezevenksin’. Yahşi güzel demek, pezevenk arabulucu demek. Bu yahşi işin olmasında da Akçakoca Belediyesi eski Başkanı Cüneyt Yemenici’nin önayak olduğu söylendi. Doğru veya yanlış. Onu partililer bilir. Bu siyasi nezaket şu anda parti içinde çok tartışılıyor. AK Parti’de bu tebdil-i kıyafetle gezenler kimse onlar da bunu değerlendiriyor. 

Akabinde bu siyasi nezaket tohumlar dedik ya, bu çok güzel neticelere sebep oluyor. DÜSİAD’da çok etkili olan, AK Parti’nin gönüllüsü ve parti yönetiminde görev yapan, her yerde görmeye alışık olduğumuz, ‘AK Parti için her şeyi yaparım. Reis için can feda’ diyen bir iş adamı binasını Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’na kiralamış. Bir varsayıma göre ücretsiz, bir varsayıma göre çok az bir ücret karşılığı ve bir başka varsayıma göre de partinin haricinde il başkanıyla olan özel bir hukuka dayanarak yapmış. Bunların 3’ü de olabilir. Ama bu öngörülü iş adamını tebrik etmek lazım. Yani Dr. Faruk Özlü’den aldığı siyasi nezaket öngörülerini, kendi öngörülerini de katarak yıllardır mücadele verdiği gibi CHP’ye binasını kiraya verebiliyor. Bu da siyasi nezakettir. 

Tebdili kıyafetle dolaşan adamlar bunlardan haberdar olur veya olmaz ama bilmemiz gereken bir şey var. Dr. Faruk Özlü’yle beraber mülki idareden bürokrasiye kadar belediyelerden farklı birimlere kadar bir çıta oluştu. Çıtanın tepesinde Sayın özlü var. İl başkanının ve milletvekillerinin bu çıtanın seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Çünkü ben zannetmiyorum il başkanıyla bu konular istişare edilsin. Veya bilgi verilsin. Veriliyorsa o zaman da şunu demek lazım. Takdir etmek lazım. Zaten CHP İl Başkanı seçildiği akşam AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekilimiz Ayşe Keşir Hanımefendi arayarak tebrik etti ve siyasi nezaketi bize öğretti. Bu da güzel bir gelişme.

Buradan tebdili kıyafetle gezen ve sonrasında genel merkeze bilgi verecek olan AK Partililere hasbelkader bir öngörüde bulunmak istiyorum. Bu siyasi nezaketi lütfen Ankara’ya taşıyın. Siyasi nezaketin Düzce’ye enler kazandırdığını görün. Dün akşam Dr. Faruk Özlü, bütün siyasi parti il başkanlarıyla Mutfak Sanatları Merkezi’nde bir yemekli toplantı organize edip ne olup olmadığını anlattı. Projelerden bahsetti. Ankara’nın bilmediği siyasi nezaketi Düzce’den öğrenmeleri gerektiğini birileri anlatması gerekiyor. Ankara’daki havada bir siyasi nezaket yok. İşte Türkiye, Düzce gibi siyasi nezaketten nasibini alırsa memleket bir yere gelir. Bir değer kazanır. Ankara’nın yapamadığı siyasi nezaket ve hoşgörüyü Düzce yapmıştır. İlk meyvesi de ‘Canımız Reis’e feda diyenler, dünya beklentilerinden dolayı Reis’in altını oyan CHP’ye binasını verecek kadar nezaket üst safhaya çıktı. Bunu tebdili kıyafetle dolaşanlar Sayın Cumhurbaşkanına ve yetkili organlara söylesin ki nezaketi Düzce’de görsünler ve Düzce’deki nezaketi Türkiye’de uygulasınlar.