Siyaset ve iş dünyasından bir birinden farklı konukları ve konuları ile Düzce’nin gündemine ışık tutan, Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla geniş kitlelere ulaşan Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu ‘Kitabın Ortasından’ programının son bölümünün konuğu, Ankara Düzceliler Derneği Başkanı Semih Kıbrıs oldu.

Programda, Ankara Düzceliler Derneği olarak, her zaman Düzce için çalıştıklarını belirten Kıbrıs, “Ankara’da işi olan tüm vatandaşlarımızın yanında yer alıyoruz. Hastası olan veya gidecek yeri olmayan vatandaşlarımıza barınma imkanı sağlıyoruz” diye konuştu.

“Dernek binamız Ankara’nın en merkezi yerinde”

Kendisinin 7 / 24 Düzce’yi düşündüğünü kaydeden Kıbrıs, “Kendimi Düzce mi zenginleşmiş.Benim Dedem Babamdan,Babam benden zengindi. Siyaseten benim durumum ortada,Düzceli zenginleşmeli,Düzce zenginleşmeli,geleceğinden şuphe etmeyen gençlik olmalı. Ankara Düzceliler Derneği, çok kurumsal bir dernek. 1950 yılında kuruldu. 1960 yılında darbe oldu, tüm siyasi partilerde olduğu gibi, dernekler de kapatıldı. 1981 yılında derneğimiz yeniden açıldı. Biliyorsunuz bazı dernekler Türkiye’de tabela derneğidir, ama Ankara Düzceliler Derneğinde bu söz konusu değil.Derneğimizi siyasallaştirmadık sahsimın Ak Partili olduğu herkesce malum.Yonetimimde CHP,MHP,İYİ PARTİLİ de var.Neler mi yapiyoruz. Düzce’de rahmetli Celil Yağız hocam ve talebesi Nurullah Çelebi Ankara’da sahne almak Tiyatro yapmak istediler. Bir salon ayarladım, bu salonda rahmetli Celil Yağız Hocam ve Nurullah Çelebi, burada etkinliklerini sergiledi. Düzce konusu olduğu zaman ben hemen aranırım Ankara’da.  Batı Karadeniz İllerinin tanıtim fuari var.Düzce Valiliğine,Düzce Belediyemize ve Taze yeni kurulmuş Düzce Universitemize stand verilmiş.Beni de aradılar stand vermek istediler kabul ettim.Ancak Duzce Valiliği ATO da bir etkinlige,Belediyemiz de Düzce deki etkinliğe katilacağindan ve  işin garibi Düzce Universitesi hic aranmamış.Her üçü de gelemeyecek standlar boş kalacak.Dolayisiyla standlar belirlenmiş tabelalari isimleri yazilmış.Büyük bir facia olacak acilen tum yetkililerle irtibata gecmeye calıstim.Valilik izin verdi,Hele universitemiz rektörü cok buyuk destek verdi.Belediyemizden donüş olmadı.Tüm maddi bolumunu,kiralari vb konuları şahsen hallettim.Bu dört standı ben ekibim ve adamlarım idare etti.Fuar bitiminde en cok ziyaret edilen il Düzce açıklandı.O 4 standı Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi ve Düzce Üniversitesi ve Dernegimiz adına ben kiraladım ve Düzce’nin tanıtımına çok büyük bir katkı sağladık. Tabii bunların görüşlerini, kendilerinden aldık. Bizim buradaki amacımız, bu fuara katılacak olan 81 ilden vatandaşlara Düzce’yi tanıtmaktı.Bu vb çok sayida faaliyetimiz vardır sadece elimizi değil govdemizi koyariz. Benim tüm zamanım, abartmadan söylüyorum,  7/24 Düzce’yi düşünmektir. Biz Ankara’da bir Düzceli profili çizdik. Düzceli deyince önceden Ankara’da şu izlenim vardı; belde iki tabanca ile gezen  mafyavari insanlar kenti, şeytan üçgeni v faili meçhul cinayetlerin olduğu bir belde...Elbette bu dogru degildi ama bu kanaati buyuk bir gayretle sildik. Tabii bu izlenim şimdiler de yok. Bizim derneğimize  aldığımız bağışları, paraları tamamen Düzce’ye harcıyoruz. Bizim bu derneğimizin mülkiyeti bizde.Gelip gorursunuz koltuklar masalar hersey eski püskü maddi birikimleri makama değil , Düzceme harcarız" diye konuştu. 

“Ben AK Partiliyim, AKP’li değilim”

2017 yılında yapılan AK Parti İl Başkanlığı kongresine aday olduğu halde kendisinin ve kendisine yakın delegelerin kongre salonuna girmelerinin engellendiğini hatırlatan Kıbrıs, bu konu ile ilgili AK Parti eski İl Başkanı Hikmet Keskin’e kırgın olduğunu söyleyerek “ Ben AK Parti’nin yanında durmuyorum, ben AK Parti’nin içindeyim. Ben AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nda 3 dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım. Ben AK Partiliyim, AKP’li değilim. Ben önce şuna bakarım; bu koltuğu doldurabilir miyim? Ben İl Başkanlığı Adaylığımı 6 ay önce açıkladım ve tüm kongrelerine katıldım. Ben münakaşa adamı değilim, ben müzakere, münazara adamıyım. Salonun önüne geldik, arkadaşlarımızla görüşüyoruz. 200’ü geçkin gençler var yanımızda. Salona girmek üzereydik  2 tane  polis ayarlanmıs, diğer polislere Başkanı yeniden arayın, cebinde kağıtları alın talimatı verdi. Başkan adayıyım ve cebimdeki yönetim kurulu listelerini, dilekçe vb. argümanlarımı almak istediler. O gün Düzce için bir kara leke bence...Ama şu bilinmeli AK Partim icin degil, tek bir şahsın atraksiyonu idi. Bu leke Hikmet Keskin'e aittir. O anki İl Emniyet Müdürümüzü aradım, böyle bir sıkıntı var dedim, o da şaşırdı. Ben de 2 tane polis memuruna o telefonu verdim. Müdürün ne dediğini bilmiyorum, ama o polis memuru Emniyet Müdürüne  ‘efendim telefondan değil, telsizden emir anonsu geçin’ dedi. Şimdi bizim yanımızdaki gençler kararlı. ‘Başkanım, kapıyı kıralım’ dediler. Dalgalanma yaptılar ve ben bu gençleri zor zapt ettim. Sağolsunlar beni dinlediler,  sandalyeler, yumruklar havada uçuşmadı. Ben kavgacı bir insan değilim, ben ılıman uzlaşmacı bir insanım. Beni potansiyel tehlike gördüler Düzce’de. Ben hep şunu söylerim, beni potansiyel bir tehlike değil, potansiyel bir değer, kazanç görmelerini isterim. İtiraf edeyim ben bütün delege arkadaşlarımı aradım ve o ana kadar büyük destek aldım. Ezici bir üstünlükle başkan olacağımdan emindim. İçeri alınmadım, engellendim.O sırada  kardeşimiz Çağlar Yıkın geldi, başkanım listeler verildi diye söyledi.Oylama başlandı dedi. Ben o an yıkıldım, ama hiç bir yeri yıkmadım. Ben gönül merkezi adayıydım.Gönüllere girdiğimden emindim ve ben kaybetmedim. Güreşmeyen pehlivana kaybettin denilemez” ifadelerine yer verdi.

“Faruk Özlü’ bey çok yoğun bir bürokratti  düzenlediği yemekli toplantının parasını ödemeyi unuttu benden aldılar”

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün müsteşarlık döneminde Ankara’da Gazi Fişek tesislerinde düzenlediği kalabalık yemekli toplantının parasını o unuttuğunu tesis müdürünün  istemesi üzerine kendi cebinden ödediğini dile getiren Kıbrıs, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
 “Ben kongrenin olduğu gün, ‘Hikmet bey bu olayı götüremez, götüremeyecek’ dedim, ama bir yıl sonra kendisi ‘istifa ettim’ dedi. Ben hiçbir zaman yıkıcı olmadım. Tabii, eğer bir gelecek bekliyorsanız bir partide, benim milletvekilim çalışır, Belediye Başkanım başarılı demeniz gerekli  Ama ben burada gerçekleri söylemek istiyorum. Faruk Özlü’yü ben Ankara’dan tanırım. Faruk Özlü’nün abisi, Çevre ve Orman Bakanlığında görevli Daire başkanı İstanbul’da su toplantısına bütün dünyadan gelen insanlara koordinatörlük yapıyor. Hasan Özlü Daire Başkanıydı. Bu toplantıda, kürsüye bir hatip çıktı ve Hasan Özlü moderator olarak bu  konuşmacının verdiği bilgini  eksik,yanlış  olduğunu söylemesi üzerine, O hatip arkası dağlam biriymiş benim yonetimimde de olan Hasan Özlü'nün Daire baskanlığı alındı. Hasan Özlü’ye orada ben sahip çıktım.Baş Müfettis olarak doğu guneydoğuya gorevlendirildi. Vekiller karışmadı, ben destek oldum.Sadece Hasan beye degil herkese menfaatsiz destek oldum. Basbuğ Türkeş gibi düşünürüm, uzayan dal bizden olsun" ifadelerini kullandı.

 

“Hızlı tren projesi çok tehlikeli bir proje”

Konuşmasında hızlı tren projesine de değinen Kıbrıs, şu ifadelere yer verdi:  “Hızlı tren çok tehlikeli bir proje. İlk ben el attım, yıl 2012 ama  maddi manevi bana zararı oldu, o dönemki siyasette. İlk hızlı treni biz gündeme getirdik. Vekil olan çareyi nerede arıyor, başkent Ankara’da arıyor. Ee ben nerdeyim Ankara da. Şimdi bana soruluyor, Vali Bey’in bilmediği, Belediye Başkanının bilmediği projeyi, sen nereden bileceksin. Ben Ankara’dayım kardeşim, bürokrat arkadaşlarımız var. Ben projeyi aldım, inceledim . Hiç bir vekil, başkan Düzce’yi havadan izledi mi? aşağıdan da toprak yapısını inceledi mi? Biz 3 profesör arkadaş ve Jeoloji Yuksek Mühendisi  arkadaşımla helikoptere binerek havadan inceledik. Helikopterle gezerken, elimizde haritalar var. Düzce’deki durağın olma yeri Gölyaka Saçmalıpınar. Ben Düzceliler için bir projeye bakıyorum ve dönemin milletvekili İbrahim Korkmaz, 'saçmalamasın' dedi. Hızlı tren zaten geçecek Düzce’den, geçmesi önemli değil, ama 350 kilometre hızla geçecek, biz sadece seyredeceğiz. Bizim için önemli olan hızlı trenin, hızlıca Düzce’den geçmesi değil, durması önemli. Bu VİP bir proje, Dünya projesi. Osmanlı’nın Başkenti İstanbul ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti İstanbul’u birleştirecek. Cumhurbaşkanımız tek durak istiyor ve bu durağın Sakarya’da olmasını istiyor. Biz de Düzce olsun dedik. Biz bu konuyu hala destekliyoruz ve bunun takibindeyiz.” 

“Ben HDP ve PKK hariç bütün partilerle görüşürüm”

Kendisinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile telefonla görüşmesi ile ilgili tepkilere de değinen Kıbrıs,  “Şimdi benim misyonum biliniyor, ben inançlı mütedeyyin insanım. Kemal Kılıçdaroğlu Düzce’den geçiyor, Adalet yürüyüşünde ve Düzce’ye çadır kuruluyor. Bu çadırın önüne  faili meçhul birisi damperle kemre döküyor. Bu nedenle de bazı ulusal basında Düzce’yi ve AK Parti’yi karalayıcı haberler yayınlandı.Üzüldüm. Ben de buna istinaden CHP Genel Merkezini arayarak, Genel Başkanından özür dilemek istediğimi söyledim. Gecenin bir vaktinde telefonum çalıyor, Kemal Kılıçdaroğlu arıyor. Ben kendisinden özür diledim. 'Bu olayı tüm Düzce'ye mal etmeyin,münferit bir olay faili araniyor' dedim. Çiçek gonderdim. Biz misafirperper bir kentiz dedim.  Benim telefonumu kaydetmiş.  Benim geçmişim de belli, neslim de belli. Ben Gazi Üniversitesi’nde okurken, benim hocam Devlet Bahçeli. Devlet Bahçeli’nin dersinden en yüksek notu alan da benim. Sayın Devlet Bahçeli beni tanır, benim hocam. Ben her parti ile HDP hariç, PKK hariç görüşürüm. Diğer bir konu Babam subay, 6 yaşındayım  Diyarbakır'dayız mecburiyetten kürtçe ögrendim. Keşke Lazca, Çerkezce, Gürcüce de bilsem. Bu ve bunun gibi olaylar benim önüme hep engel olarak çıkartıldı. Devlete yakınım, Düzce ile ilgili tüm toplantılara valilerimizce  çağırılırım. Bu nedenle bazıları beni MİT, olarak gösterdi” açıklamalarında bulundu. 
 

Programın tamamını aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz:

Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=CFrIZ9n2sSw

HABER: Savaş ARI