Olağanüstü Hal kapsamında Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname, siyaset ve hukuk dünyasında tepkilere neden oldu. CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurma kararı alırken, hukukçular eleştirilerini hem sosyal medyadan hem de yaptıkları basın açıklamaları ile dile getirdi.

Düzce Barosu Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklamada bulunan Düzce Barosu Başkanı Avukat Azade Ay da 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin birçok maddesinin anayasaya aykırı olduğunu savundu.

Ay açıklamasında özetle şunları kaydetti: "696 sayılı KHK’ nın birçok maddesi Hukukun Evrensel İlkelerine aykırı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na da açıkça aykırıdır. OHAL kapsamında, OHAL’le ilgisi olmayan konularda, Kanun Hükmünde Kararname çıkartılması, Yasamanın (TBMM)’ nin yok sayılması anlamına geldiği gibi, anayasamızın kuvvetler ayrılığı düzenlemelerinin çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Ancak basın açıklamasında bunların tümünü tek tek ve detaylı bir şekilde izah etmemiz mümkün olamayacağından önemli ve vahim bulduğumuz birkaç düzenlemeyi açıklamakla yetineceğiz:

"Hukuk devletinde kabul edilemez bir maddedir"

675 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun’ un “Sorumluluk” kenar başlıklı maddesine eklenen ikinci fıkrayla; resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumlu doğmayacağı hükmü getirilmiştir. 675 sayılı KHK 37. Madde ile devlet görevlileri hakkında getirilen cezasızlık hali, bu son KHK ile sivil ve hiç bir resmi sıfatı olmayan vatandaşlar hakkında da uygulamaya konulmuştur. Bu düzenleme hukuk devletinde kabul edilemez bir maddedir. Zira devlet, vatandaşa hizmetini yasal kuruluşları aracılığıyla hukuki düzenlemelere uygun olarak yerine getirir.

"Orantısız güç kullanımının önünü açar"

Devletin her türlü suç karşısında önleyici, yakalayıcı ve cezalandırıcı mekanizmayı nasıl ve kimlerle işleteceği kanunlar ile bellidir. Devlet; bu hizmeti sağlarken yetkili ve özel eğitim almış kamu görevlileri eliyle ve yürürlükteki yasal düzenlemeye uygun yapmak ve gerekirse denetlemek durumundadır. Suçu önlemekle, yakalamakla ve cezalandırmakla görevli resmi kişi ve kurumlar yerine “Vatandaşın” bu tür özel durumlarda yetkili sayılması, herkesin kendi adaletini kendi değerleri doğrultusunda sağlama yoluna iterek hukuk devletini ve hukuki güvenliği ortadan kaldırır. Orantısız güç kullanımının önünü açar ve toplumu kendi içinde yeni bir takım hesaplaşmalara itebilir. Bu değişiklik esasen terörle mücadeleye yaramayacağı gibi tam tersi ülkemizin daha da büyük sorunlar ve hesaplaşmaların içine itecek, devletin iç güvenliğini kişi ve grupların inisiyatifine bırakarak tehlikeye atacaktır.

"Adil yargılama ilkesinin açık ihlali olacaktır"

696 sayılı KHK’ların 103. maddesiyle 5275 sayılı Kanununa eklenen EK 1 maddede tutuklu ve hükümlülere tek tip kıyafet giyme zorunluluğu getirilmektedir. Suç tipi ne olursa olsun soruşturma ve kovuşturma safhalarında bir tedbir olan tutuklama müessesesinin amacına ve ruhuna aykırıdır. Çünkü anayasamıza göre kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmaksızın kimse suçlu sayılamaz, ilkesi mevcut olup hakkındaki yargılama devam eden ve suçlu olup olmadığı belli olmayan tutukluya tek tip kıyafet zorunluluğunun getirilmesi "Masumiyet" ve "lekelenmeme hakkı" ilkesi ile devamında da “adil yargılama” ilkesinin açık ihlali olacaktır.

Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu'na çağrı: Kaldırın

Düzce Barosu olarak, Sayın Cumhurbaşkanını ve Bakanlar Kurulu’nu “OHAL’ in neden olduğu konu ile ilgili amaca hizmet eden herhangi bir hüküm içermeyen, hukuka, temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı, hukuk devletini ortadan kaldıran 696 sayılı KHK içerisindeki yargılama sürecine ilişkin hususlardaki düzenlemeleri kaldırmaya davet ediyoruz."

Haber: C.ÜSTÜNER