Maaş taleplerinin karşılanmadığı gerekçesi ile grev kararı alan Standard Profil işçileri, fabrikanın önünde 5 gündür sloganlar atarak seslerini duyurmaya çalışıyor. Standard Profil işçilerine destek vermek için geçtiğimiz Cuma günü Düzce’ye gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Düzceli siyasilere seslenerek, “İşçilere sahip çıkın” çağrısında bulunmuştu.

"Kendisine tavsiyemiz, Bolu'nun sorunları ile ilgilensin"

Özcan’ın bu çağrısına ilk cevap MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu’ndan geldi. Özcan’ın Bolu Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Belediye işçilerini sokağa döktüğünü hatırlatan Caboğlu, “Bu konu Düzce’nin yerel konusudur. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yaptığı bir provokasyondur. İşçilerin emek karşılığında yaptığı bir olayda destek veriyorsanız bende buradan kendisine hatırlatmak isterim. Kendisi Bolu Belediye Başkanı seçildiği zaman belediye çalışanlarını sokağa döktü. Orada emek yok muydu? Orada emek yok, burada var şeklinde bir hareket yapması böyle bir sonuç ortaya çıkardı. Kendisine buradan tavsiyemiz, Bolu’nun dertleriyle ilgilensin, Bolu’nun sıkıntıları ile mücadele etsin. Düzce’deki bu tip provakatif olaylara karışmamasını, bu şekilde hareket etmemesini buradan kendilerine öneririm. Düzce’deki her olayla alakalı bu tip hareketler yapmasını özellikle bizim camiamız ve bir Düzceli olarak son derece rahatsız olduğumu söylemek isterim” dedi.

“Düzce’deki işçi sorunu, bizim sorunumuzdur, biz bu işin takipçisiyiz” diyen Caboğlu, “Düzce’de bir fabrikada yapılan eylemi sadece bir yönüyle ele almak doğru olmaz. Buradan şunu net bir şekilde söyleme isterim, çalışan işçi mutlaka emeğinin karşılığını alacak. Ama öyle zor bir zamanda böyle geçişken bir ekonomide işçisi de işvereni de bizlerde bir şekilde fedakârlık yapıp, bu süreçten çıkmamız lazım. Ben buradan işçi kardeşlerime seslenmek istiyorum;  keşke bu tip bir eyleme girmeden bize bu konuyla ilgili bize detaylı bilgi vermiş olsalardı, belki de böyle bir eylem yapmak zorunluluğunda kalmayacaktı. Biz fabrikanın yetkilileri ile konuştuk, bize işçilerin haklarının verileceği ile ilgili söz verdiler. Bugün pazartesi günü olarak geleceklerini ve işçilerin istediklerini verdiklerini söylediler. Ama fabrikanın bütün işleri durdurularak fabrikanın vermiş olduğu taahhüttü yerine getirmeyerek bu açıdan iş veren de sıkıntı yaşamıştır. Eğer burada sendika boyutunda grev kararı alınmış olsaydı fabrikanın öğlen yemeği verme zorunluluğu bile vardı. Her ne olduysa, ne yaşandıysa yaşandı. Düzce’deki işçi sorunu bizim sorunumuzdur bu işin takipçisiyiz. Bu işi çözme anlamında sayın vekilimiz olsun, teşkilatımız olsun çalışma içerisindeyiz. Şunu da söylemek isterim; ben daha fabrikaya gidemedim, işçilere destek nokrasında orada olamadım. Ama bende fındık üreticisiyim ve beş gündür fındık filizi alıyorum. Bizimde fındık konusunda emeğimizin karşılığını tam anlamıyla alamadığımız zamanlar olabilir.  Ama bu ben daha fındık üretmeyeceğim, fındık toplamayacağım anlamına gelmez. Bu süreç böyle devam etmeyecek işçinin de iş verenin de emeğinin karşılığını aldığı dönem gelecek. İşçi kardeşlerime bir önerim var, sendika boyutunda seçim öncesi bu tip provakatif olayların olabileceğini bizi bir üst akıl uyardı. Tanju Bey’in bu tip olaylara müdahil olması ve hangi sendikaların hangi boyutta bu işi yapmak istemeleri özellikle işçiyi kanunsuz bir şekilde sokağa dökmelerinin ne anlama geldiğini Düzce’deki bütün hemşerilerime bu şekilde de yorumlamalarını tavsiye ederim” şeklinde konuştu.