Geçtiğimiz perşembe günü yapılan MHP Genel Merkez Kurultayı’nın ardından, ilk açıklamayı Öncü TV mikrofonuna yapan MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu, hem yerel hem de genel gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. “Bahçeli sadece MHP’nin lideri değil, tüm Türkiye’nin lideridir” 18 Mart Perşembe günü gerçekleştirilen 13. MHP Genel Merkez Kurultayı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Caboğlu, “Kurultayımız, önce vatana millete, dünya Türklüğüne, tüm Müslüman ülkeler için hayırlı, uğurlu olsun. Bunu söylememin gerekçesi şudur; bizim liderimiz MHP’den ziyade genel gidişata baktığımızda, genel başkanımızın koymuş olduğu iradenin o anda çok anlaşılamasa da ilerleyen zamanlarda ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu geçmişte gördük. Genel başkanımız sadece MHP için değil hem Türkiye hem de dünya Türklüğü için lazım bir liderdir. İnsanlar hangi siyasi görüşte olursa olsun, genel başkanımızın açıklamalarını bu dikkatle incelemelidir. MHP’nin ülküsü de budur, önce ülke vatan, sonra da parti ve ben anlayışıdır. 52 yıldır bu anlayışla siyasette yer alıyor MHP. Türklük için ne yapılması gerekiyorsa, MHP’nin söylemlerinde bunları bulabilirsiniz.” diye konuştu. “Teröre bulaşmış her partinin karşısındayız” Terör örgütü PKK’nın siyasi ayağı olan HDP’nin kapatılması için açılan davayı MHP olarak olumlu karşıladıklarını dile getiren Caboğlu, teröre bulaşmış her türlü partinin karşısında olduklarının altını çizdi. “Bir ayağı dağda olan bir siyasi görüşün Türkiye’de siyaset yapamaması lazım” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne açtığı dava için “Geç kalınmış bir süreç.” diyen Caboğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Tabii siyasi partiyi kapattığınızda o görüşte olan kişileri bir şekilde bertaraf edemiyorsunuz ama bu bir devlet politikasıyla olur. Ülkemiz bu söylemlerde olan siyasi partilere ne istediyse vermiştir. Bir dönem bir televizyon kanalının söylemleri ve kapatılmasıyla ilgili böyle bir süreç yaşandı ve taraflar zaman kaybetti ama bugün resmi Kürtçe kanal var değil mi? Bu meselenin öncelikle bir Kürt meselesi olmadığını herkesin iyi bilmesinde fayda var. PKK terör örgütüne ve ona çanak tutucu söylemler olduğunda TBMM’de yer alabilmeleri doğru değil. Bizim insanların kişisel görüşleriyle bir sorunumuz yok. Terör örgütünün amaçlarına hizmet eden söylemler olduğunda bunu kapatmak lazım. Aslında bu görüşte olanların hiçbir şekilde siyaset yapamamaları lazım. İsterim ki bu kişilerin seçme ve seçilme haklarını bile ellerinden almak lazım. Bir ayağı dağda olan bir siyasi görüşün Türkiye’de siyaset yapamaması lazım, milletin bu bilinçte düşünmesi gerekir. Geç kalınmış bir süreç. Kapatılması gerektiği görüşünü biz her platformda dile getiriyoruz. Güneydoğu illerimize baktığımızda bu görüşte ciddi bir kırılma olduğunu görebiliyoruz. Biz Diyarbakır İl Başkanımız, Cihan Başkan’la sıkça görüşürüz. İyi bir dostumdur. Çok iyi bir çalışma içerisinde. Bütün mahallelere ve köyle giderek davamızın ne yönde memleket için faydalı olduğunu, Çanakkale ruhu ile aynı ruhta olduğumuzu orada izah ederek 10 bini aşkın bir üye artışı sağlamış. Diyarbakır gibi illerde MHP’ye bir yönelim olduğunu önümüzdeki seçimlerde göreceğiz zaten. PKK’ya hizmet eden bir partinin mecliste görev yapmasından ziyade bu görüşe destek veren, bu görüşte birlikte hareket eden kim varsa MHP olarak aynı kefeye koyarız. Aynı taraftan bakarız, herkesin kendine çeki düzen vermesi lazım. Geçmişte ne olduğunu konuşmanın zamanı değildir; bugün için; HDP ülkemize zarar veren bir siyasi partidir. Kapatılması gerektiğini net şekilde söylüyorum. HDP Genel Başkanları ya da orada siyaset yapanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kast eden eli kırarız şeklinde bir beyanatı olsa, biz partilerin kapatılması yönünde bir çalışma yürütür müyüz? Yürütmeyiz… Bütün söylemleriniz, dağ kadrosunu destekleyici söylemleriniz var. Bu anlayıştaki diğer partilerin de önünü kesmek lazım. Bunların seçme ve seçilme haklarını bile ellerinden almak lazım. Örnek vereyim, siz müteahhitsiniz inşaat sektöründe bir ihale alıyorsunuz, anlaşmayı yerine getirmediğiniz zaman bir daha ihale alamıyorsunuz. Böyle partilerin önünü kesmek lazım. Bu yönde çalışmaların olması lazım. Mecliste bu konuda çalışmalar olması gerekir.” “Esnaf odaları gaflet uykusu içinde” Esnaf odalarının, koronavirüs salgını nedeniyle zor bir süreçten geçen Düzce esnafının sorunlarını görmezden geldiğini savunan Caboğlu, son olarak şunları söyledi: “Öncelikle şunu söylemek isterim, ben de Düzce’de yaşayan bir esnafım; ticaret yapıyorum, zor bir süreçten geçiyoruz ama bunun da üstesinden geliriz. Yerelde esnaf düzeyinde baktığımızda; ne kadar esnaf odası başkanları varsa gaflet uykusu içinde olduklarını görüyorum. Bir kere bu tip çalışmaların, bu esnafların başında olan başkanların bir çıkış yapmasında fayda var. Şurada ben 3 seneyi aşkın İl Başkanı olarak Cumhur İttifakı içerisinde TBMM içerisinde grubu olan bir siyasi parti il başkanı olarak, hiçbir oda başkanının gelip bu konularla ilgili hasbihal ettiğimiz bir durum yok. Yani herkes o kadar memnun mu ya da herkes kendi başkanlarından çok mu memnun. Bunların da konuşulması gerekiyor ve bu yönde de çalışma yapmak lazım.” “Herkesin “ben” demeyi bir kere bırakması lazım” “Her zaman diyaloğu önemseyen bir başkan oldum.” diyen Caboğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hep şunu söyledim, il başkanları bir araya gelelim, STK’lar bir araya gelelim, Düzce’de bütün belediye başkanları bir araya gelelim ama bu yönde bir tutukluk var. Bir şeyi bir yerden başlatmamız lazım, bir zorunluğumuz var. Düzce’ye yapılan yatırımlara baktığımızda büyükşehir düzeyinde yatırımlar olduğunu görüyoruz. Bütün bu artı yatırımları olumlu bir yöne çeviremememizin bir sebebi var. Burada diyalog ve istişare eksikliği var. Herkesin “ben” demeyi bir kere bırakması lazım. AK Parti ya da MHP’den seçilmişler var, bunun hesabını bize millet bir dahaki seçimlerde sorar. Bununla ilgili çalışma yapma sorumluluğumuz var, girişimlerimiz de var; kamuoyu bunu daha iyi anlayacak. Esnaf önce kendi sorununu, oda başkanına iletip bir kamuoyu oluşturarak; siyasilerle, belediye başkanları ve milletvekilleriyle bir örgütlenmeyle bu pandemi sürecinde en az hasar alırız çalışma olması lazım. Günübirlik insanlara bir şey vadederek bunun üstesinden gelemezsiniz. Baktığımızda sanayi esnafı sıkıntılı, pazarcı esnafı sıkıntılı, Düzce’ye gelen yatırımcılar sıkıntılı; bunun sebebi sadece pandemi değil. Oda başkanlarının, bununla ilgili bir çaba içerinde olmalı varsa da bu konuda bir diyalog eksikliği var. Bunu bir şekilde gündeme getirip bunu üstesinden gelmek lazım. Şehir olarak diğer illerden farkımız yok ama ülke olarak aynı düzeydeki ülkelerden çok iyi durumdayız buna da şükretmemiz lazım.” HABER: Savaş ARI