Türkiye ve Yunanistan arasında yıllardır süre gelen gerginlik, AK Parti MKYK Üyesi ve AK Parti İstanbul eski Milletvekili Metin Külünk’ün moderatörlüğünü yaptığı instagram canlı yayınında tartışıldı. Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında yaşanan gerginlik ile ilgili “Yunan nasıl girebilir? Distopya ve Tepkinin Felci Örneği” başlıklı bir makale yazan Dr. Öğretim Üyesi Bekir Yüksel Hoş, programda Amerika ve Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı olan kirli emellerini paylaştı.

Külünk: ““ABD ve Yunanistan Türkiye’nin gücünden rahatsız”

Programın açılış konuşmasında Külünk, Amerikan’ın Yunanistan’ın arkasında neden bu kadar güçlü durduğu yönündeki tezini paylaştı. Külünk, “Uzun bir aradan sonra instagram canlı yayınında beraberiz. Gündemde olan bir başlığım var. Önemli bir konu var. Yunanistan denilince “biz 5 saatte Atina’ya varırız”  diyoruz. Elbette ki öyle, inanıyoruz ve de güçlüyüz. Birde tersinden bakmak gerek. Amerika Yunanistan’ın arkasında neden bu kadar güçlü duruyor? Unutmayın 2000’li yılların başında, Amerika Birleşik Devletlerinde, chelange milenyum tatbikatında işgal edilecek ülke Anadolu topraklarıydı. Yani bizim vatanımızdı. Dolayısıyla Afganistan’ı ve Irak’ı işgal eden ve Yunanistan’ı nerdeyse kendisinin kasabası haline getiren gücün aklında hep ve şüphesiz ki Türkiye cumhuriyeti Devletimizin gücünden duydukları rahatsızlıkla, bizi bir kez daha Anadolu topraklarında küçültmek istiyorlar. Bunu Yunanistan üzerinden nasıl gerçekleştirmek isteyebilirler ihtimalini konuşacağız. Yakın zamanda bir haber sitesinde Yüksel Hoş hocanın enteresan bir makalesi yayımlandı. “Yunan nasıl girebilir? Distopya ve Tepkinin Felci Örneği” başlıklı bir makale. Açık açık Trakya topraklarımızın, Yunanistan üzerinden FETÖ‘nün PKK‘nın DHKP-C’nin dâhil olduğu Amerika’nın yönettiği bir modelle işgal edilebilme senaryosunu makale haline getirmiş.  Okuyunca benimde dikkatimi çekti. Yüksel hocaya telefon açtım, “Önemli bir şeylerden bahsediyorsun sen;  bu konuyu konuşalım hocam” dedim. Yüksel Hoca da “efendim hay hay “ dedi ve bu akşam ki canlı yayın teklifimizi kabul etti” dedi.

Külünk,Dr. Öğretim Üyesi Hoş’a “Geçtiğimiz günlerde makalenizi okudum. Yazınızın içine geçildikçe anlam kazanıyor. Yani yazının içinde siz, ege de bize ait olan işgal edilmiş adaları Yunanistan ‘ın silahsız tutması gerekirken silahlandırdığı adalara Amerika‘nın neden üsler kurmak istediğini ve PKK‘nın, FETÖ ‘nün, DHKPC ‘nin Yunanistan’da ki kamplarının aslında sırrı sizin makalenizle birleştirilince ortaya çıkıyor. Birde buna Miçotakis ‘in fazla cesaretini de ekleyince, özellikle Amerikan kongresinde ki konuşmasıyla olan fazla cesaretini ekleyenince ama bir şeyi de unutarak Yunanistan’daki bağımsızlıkçı Yunan Siyasal geleneğinin bu işten çok rahatsız olduğunu unutarak ortaya koyduğu, kendine ait cesaret örneğiyle siz bir yunan senaryosunu kalem çalışmışsınız. Ne demek istiyorsunuz hocam? Bir yunan işgali mümkün mü? Çünkü çok iddialı cümleleriniz var ve bunu tarihle de ilişkilendiriyorsunuz. Yunanistan ‘ın Osmanlı ‘dan kopuşunu bir kısa başlıkla anlatmak mümkün mü?” sorusunu yöneltti.

Hoş: “Küçük devletlerin kaderi, büyük milletlerin kaderine bağlıdır”

Yüksel Hoş ise, “Yunanistan ‘ın Osmanlı ‘dan ayrılması dönemleri zaten Fransız ihtilalinin getirdiği milliyetçilik akımları ile gerçekleşiyor. Ancak olay belli ki milliyetçiliğe bakamıyor, bir milletin çıkarı büyük olan milletin çıkarıyla kesişirse işte oradan yürürler. Genelde böyle olmuştur.  Küçük toplulukların kaderi daima büyük milletlerine kaderine bağlıdır ya da onların çıkarı belirler. Eğer İsrail, Amerika‘nın ya da İngiltere ‘nin çıkarlarını temsil etmeyecek olsaydı günümüzde bir İsrail devleti kurulmazdı. O kadar ümitsizlerdi ki Madagaskar’da falan kursak olur mu diyorlardı. Hitler onları Madagaskar olarak düşünmüştü onlar da Madagaskar üzerinde duruyorlardı. Çünkü Filistin onlar için çok imkânsızdı ama ne oldu? Onlara bölgede bir jandarmalık görevi verildi. Hatta bir İngiliz askerin deyimle “biz İsrail ‘e bir devlet gözüyle bakmıyoruz. İsrail, 28 bin kilometrekarelik büyük bir askeri üs gözüyle bakıyoruz” demişti. O bölgede İsrail ‘in finanse edilmesi, batının çıkarları için aynı zamanda Arapların tepesine gerektiğinde indirilecek bir tokmak olarak planlandı. Aynı şekilde de bu bölgedeki Yunanistan devleti de gelecekte ki Süveyş kanalı egemenlik hattını güvence altına alması için ve aynı zamandan boğazlara yakın bir yer olsun diye Yunanistan bir şekilde kuruldu. Yunanistan ‘ın yapay bir devlet olduğunun ya da öz, milli, ulusal bir enerji ile tamamen ortaya çıkmadığını ve aynı zamanda Yunan Devletinin kurulmasının iyi de olmadığını, iyi sonuçlar vermediğini Yunan Bilim Adamları da dile getiriyor.  Mesela Hitsikis diye bir adam var. Ilımlı bir profesör gibi görünür Hitsikis hatta Türk-Yunan birleşik devleti ideali de vardır.  Çokça da kitap yazmıştır bu konu da” cevabını verdi.