Düzce merkezde, yakın zamanda hayata geçecek olan ve şehrimize yakışır bir alan olan Millet Bahçesi ile İstanbul Caddesi’nin yeniden modernize edilmesi çalışması artık son aşamaya geldi. Tarihini tam bilemeyiz, ama yakında birçok yeni hizmetlerle birlikte yapılacak bir törenle Düzceli’nin beğenisine sunulacak bu iki projenin birçok özelliği var. Sadece halkın refah içinde bu alanlarda gün geçirmeleri ana hedef. Endişelerde var elbet. Özellikle İstanbul Caddesi için. Bu konuyu daha önce, “ Bu güzellik bozulmasın.” başlığı ile yazdığım köşe yazısıyla dile getirerek endişelerimizi ifade etmiştim. Bu yazıyı çok okuyan oldu ve aynı görüşte olduklarını dile getirdiler. Hatta bu konuda dikkatli davranan bazı ilgili ve yetkililerle yaptığım görüşmelerde de aynı düşüncelerde olduğumuzu öğrendim.

KURYELER SORUN OLMUYOR

Neydi bu endişe? Düzce’nin merkezi ve diğer arterlerindeki motosiklet açmazı. “Bunlara kurallara uygun, ekmek peşinde koşan yemek veya başka ihtiyaçlarımızı evimize- işyerimize kadar getiren kurye motorları katmıyorum.” Bu kâbus standart dışı, şehrin her yerinde, kuralsız, kasksız, bazen aranan belgeleri olmayan, ehliyetsiz sorumsuz akaryakıtlı motosiklet kullanıcılarından kaynaklanıyor. Bu konuyu her mecra da ve her ortamda dile getiriyor veya yazıyorum. Belki de motosiklet kâbusunu en çok ele alan, dile getiren benim.

Şimdi İstanbul Caddesi yakında hizmete girecek. Aldığım bilgiye göre, Millet Bahçesi dâhil, İstanbul Caddesi’nde kontrolü sağlamak için özel güvenlik ve de zabıta olacak. Bu çok iyi önlem. Ben de, “İstanbul Caddesi’ne bisikletliler hariç, elektrikli ve de yakıtla çalışan hiç motosiklet girmesin” diyorum. Bu güzellik bozulmasın istiyorum. Sade ben mi? Halkta bize aynı şeyi söylüyor. Biz de halkımızın sesi, gözü ve kulağı değil miyiz? Konuyu dile getirmek, duyurmak gibi bir görevimiz var.

Ayrıca da, söylediklerim dinleyen veya okuyanlar, “Evet girmesinler motorlar”  görüşündeyiz. “Girmeyecek”, diyenler yetkili ve ilgililer var. Böyleyse, bu güzel projelerle halkımız rahat eder. Huzurlu ve sessiz şehir haline geliriz.

MOTOSİKLET KÂBUSU HER YERDE…

Sadece İstanbul Caddesi ve çevre arterlerde değil. Düzce’nin Bolu Caddesi’nden, İstanbul Caddesi’ne kadar olan kısımdan tutun da, şehir merkezinden biraz daha uzak her cadde, bulvar ve yollarında,  benzinli- mazotlu motosiklet kâbusu var. Trafiğe kapalı Spor Sokak ve G. Antep Caddesi’nde fink atan akaryakıtlı motosikletleri görmezden mi gelelim?  Buralarda yayayı huzursuz eden, çarpan, ‘Kaçsana len kenara’ diye yayaya bağıran, gaza basan, korna çalan akaryakıtlı motosikletlilerin bu kuralsızlara, eyvallah mı edeceğiz yani? Defaten dile getiriyorum, getirmeye devam edeceğim. Bunu ilgilere de bilgi olarak aktarıyorum.  Çok kötü bir şehir görüntüsü veriyoruz. Sanki, Güney Amerika ve Afrika ülkeleri gibi bir görüntü veriyoruz, akaryakıtlı kuralsız motorlar yüzünden. Her şeyden önemlisi, halkımız huzursuz.  Bu işe der demenin zamanı geldi.

HER GÜN MOTOSİKLET KAZALARI

Son günlerde bu motosikletlilerin kazaları hızla artış gösterdiğini yaptığımız haberlerde dile getiriyoruz. Önlem ve denetim sıklaşmalı. Adam çarpıyor, motoru bırakıp kaçıyor. Çünkü belge yok. Aklı sıra kurtulacak sanıyor kendini. Trafik ekipleri kısa zamanda buluyor bu kaçanları. Ama gel de anlat, kuralsız insanlara. Yaralamalı motosiklet kazaları dikkat çekiyor. Hem de çok dikkat çekiyor. “Önce denetim mi yapalım, yoksa önce ikaz mı edelim gibi bir kararsızlık içinde miyiz acaba?” Bence, denetimi sıklaştırıp, bu kuralsızları bir hizaya getirmek lazım. Böylece, kurala uymayanlara uygulanacak yasal işlem, diğerlerine ikaz gibi gelir.  Bu düzeni sağlamazsak, “Bisiklet şehri olmayız.”

ELEKTRİKLİLER DE KURALA UYSUN…

Sadece sıvı yakıtlı motosikletiler de değil, ehliyet istemeyen elektrikli bisikletliler arasında bildiğini okuyanların sayısı da çok. Ne ışıklı kavşaklarda duran var, ne trafiğin işaret ettiği güzergâhların dışında giden- gelenler çok. Kaldırımlarda, hatta iş merkezi ve pasaj işlerinde bile gezenler var. Ehliyet istemiyorsa, kuralda mı istemiyor? Bu elektrikli bisikletler de kurallara uymalı. O zaman bisiklet kültürü gelişmiş şehir oluruz. Ama bu iş önce denetim ve ikazlarla yola girer, görüşündeyim. Benle aynı görüşte olan çok sayıda yetkili ve ilgili olduğunu biliyorum.

“Sağlığınıza ve kurallara dikkat edin. Üçüncü doz aşı sizi bu illet hastalıktan korur.  Aşı olun.” dileğimle hoşça kalın.