Başar, AA muhabirine, Türkiye Dağcılık Federasyonu'nun ülke genelinde 490 dağcılık kulübü ile faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi. Dağcılık başta olmak üzere tüm doğa sporları için eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Başar, dağa çıkıldığında eğitim yetersizse kaybolma veya kaza riskinin her zaman bulunduğunu aktardı. Başar, bu tür riskler dolayısıyla doğaya çıkacakların mutlaka bilgilendirme mahiyetinde ilgili birimlere haber vermesi gerektiğine dikkati çekerek, federasyona bağlı kulüplerin de bulundukları illerde Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinin onayı olan faaliyetlerini yapmadan önce mutlaka ilgili birimlere bilgilendirme yaptığının altını çizdi. Doğada yapılacak faaliyetlerin başında antrenör veya yürüyüş liderinin mutlaka olması gerektiğine işaret eden Başar, bu şekilde faaliyetlerin daha güvenli gerçekleştirilebileceğini kaydetti. Başar, doğada yaşanabilecek herhangi bir olayda hızlı müdahale edilmesinin çok önemli olduğunu da dile getirerek, "Güvenlik güçlerine bilgi verilmesi, sağlık birimlerinden hizmet alınması konusunda bu arkadaşlarımız yeterli tecrübeye sahipler. Sonuçta bir sporla uğraşılıyor, kulüp antrenörleri bu konuda hassas ve görevlerinin başındalar." diye konuştu. "Doğa şartları çok hızlı değişebilir" Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak özellikle son dönemlerde, Kovid-19 salgınından sonra çok fazla talep almaya başladıklarını aktaran Başar, şu değerlendirmede bulundu: "Ülkemizde bulunan bütün il temsilcilerimize, kulüplerimize birçok insan bu spora başlamak için başvuruda bulundu. Bu, Türkiye Dağcılık Federasyonu açısından güzel bir şey ama dağcılık başta olmak üzere doğa sporlarını yapmak için doğaya çıktığımızda mutlaka eğitim almamız gerekiyor. Doğaya çıkmak güzel. Stres atmak, sağlık ve spor açısından çok önemli, faydalı bir spor ama mutlaka yürüyüş de olsa doğada hangi sporu yapıyorsanız yapın eğitim alınması gerekiyor." Başar, doğa şartlarının çok hızlı değişebildiğini anlatarak, "Çevresel şartlar doğada çok farklıdır. Hava şartları çok hızlı değişir, görüş mesafesi değişebilir. Çevresel olarak taş düşmeleri, buna benzer riskler de söz konusu olabilir. İnsanların kulüplerimizden, il temsilciliklerimizden, federasyonun açtığı eğitimlere başvurarak eğitim aldıktan sonra dağa çıkmaları gerekmekte. Biz başvuran tüm doğaseverlere bunu tavsiye ediyoruz, bu atlanmaması gereken önemli bir husus." ifadelerini kullandı. Kovid-19 salgını başladıktan sonra federasyona gelen başvuruların çok arttığını, neredeyse iki katını bulduğunu vurgulayan Başar, şöyle devam etti: "Daha öncesinde insanlar kulüpler vasıtasıyla şehirlerinde bu spora başlıyorlardı, bu bir fırsat oluyordu ancak Kovid-19'da insanlar eve kapalı kalınca bu sefer sosyal medya araçlarını, internet ortamını da kullanarak federasyonumuza yoğun bir başvuruda bulundular. Biz de eğitimlerimize bu salgın döneminde devam ediyoruz. Tırmanışlara, yarışlarımıza ara verdik, sadece milli takım kampları devam ediyor ancak özellikle bu başvuruları değerlendiriyoruz ve federasyonumuz eğitim kamplarını açıyor, insanların doğaya çıkması için ilk yapması gereken eğitimleri almasını da böylelikle sağlamış oluyoruz." (AA)