Maç öncesinde Elazığ’da bahar havası vardı ama bu havanın getirdiği rehavetin sonu mağlubiyet oldu. Aslında beklenti Düzcespor’un şampiyon takım gibi oynayarak buradan en azından bir puanla dönmesi ve İskenderunspor maçına daha rahat çıkılmasıydı. Ancak görüldü ki Elazığ Karakoçan takımı bu maça mental ve taktik açıdan çok iyi hazırlanmışken Düzcespor Bayrampaşa maçında şampiyonluğu garantileyip Elazığ’a turistik seyahate gelmiş bir görüntüdeydi. Orta sahanın direnci Mikail Koçak’ın sakatlığı nedeniyle maç kadrosunda olmaması, Nevzat Bilen’in ise hafif sakatlığı nedeni ile kulübede başlaması endişelendirirken, defans tandemindeki Recep Kalkan-Dede Çelik ikilisinin tekrar 11’de yer alması sevindiriciydi. Yavuz Hoca santrafor mevkiinde ise Timur Kosovalı’yı tercih etmişti.

İLK YARININ İLK BÖLÜMÜNDEN SONRA OYUNDAN DÜŞTÜK

Her iki takımın da kontrollü başladığı müsabakada 23. dakikada Samet Eker’in kullandığı korner atışında M.Enes Erdem’in kafa şutunun direkten dönmesinden sonra oyun tamamen Elazığ ekibinin kontrolüne geçti. Özellikle Emre Bekir’in kanadından tehlikeli gelmeye başladılar. Nitekim aynı kanattan kazanılan bir korner atışının devamında yine uzaklaştıramadığımız bir top ve rakip oyuncunun önünde bulduğu topa rahat bir şekilde vuruşu ev sahibi takımı öne geçirdi. Duran toplar dışında pozisyonumuzun olmadığı bir ilk yarı geçirdik. Bu devrede M.Rıdvan Özdemir’in sakatlanmasıyla orta sahada bir kayıp daha verdik.

İKİNCİ DEVREDE DÜZCESPOR SAHADA YOKTU

İkinci yarıya M.Enes Erdem yerine Nevzat Bilen’le başladık. Düzcespor’un bu devrede maçı ele alıp ağırlığını koymasını beklerken beklenenin aksine daha iyi bir Karakoçan takımı gördük sahada. Kazanılan serbest vuruşta uzak direğe ortalanan topa defansımız seyirci kalıp kafayı vurdurunca fark ikiye çıktı. Bu golden sonra kendine güvenerek daha iyi oynamaya başlayan Elazığ Karakoçan takımı topu yere indirerek tehlikeli ataklar geliştirmeye devam etti.

NE YAPTIN SEMİH

Bu arada Semih Üstün gereksiz bir arkadan müdahale ile ikinci sarıdan kırmızı kartı görüp oyun dışında kaldı. Semih kardeşim bu nasıl iştir? Mikail Koçak sakatlığı nedeni ile yok, ilk yarıda M.Rıdvan Özdemir sakatlanmış ve bu maç bir yana çarşamba günü oynanacak sezonun en önemli maçı arifesinde sen oyundan atılıyorsun. Ben bunu kabul edemiyorum. 10 kişi kaldıktan sonra oyun bizim için adeta korku filmine döndü. Ev sahibi takım skorun üzerine yatmadan zaman zaman güzel pas trafiği örnekleri vererek pozisyonlara girmeye devam etti.

DEFANSTA ADAM PAYLAŞIMI YAPAMADIK

Yediğimiz üçüncü golde rakibin üst üste paslarını seyrettikten sonra sağ kanattan ceza alanına yerden kesilen topta son olarak stoperlerin hareketsiz kalması, benzer tablonun son golde tekrarlanması can sıkıcıydı. Neredeyse ceza alanımıza hareketli giren her oyuncu tehlike yarattı. Defans hattımızın bu kadar stabil kaldığı ne alan nede adam paylaşımını yapamadığı bir maç hatırlamıyorum. Bu görüntü umarım bu maçla sınırlı kalır zira önümüzdeki İskenderunspor ve Orduspor maçları bu hataları kaldırmaz. Açıkçası bu maçtaki rehaveti ben çözemedim. Akıllar İskenderunspor maçında gibiydi. Maalesef şimdi şampiyonluk yolundaki rakiplerimizi ümitlendirdik.

FIRAT TV SPİKERLERİ BİLE ŞAŞIRDI

Maçı anlatan Fırat tv spikerleri takımımızın neredeyse şampiyon olduğunu söyleyerek ilk dakikalarda Düzcespor’un oyun kurgusunu methedip tecrübeli futbolculara sahip olduğumuzu belirttiler,centilmence maçı anlattılar.Ancak özellikle mağlup duruma düştükten sonra kartlar çıkmaya başlayınca, onlarda benim gibi düşünerek ‘ Bu mağlubiyet her şeyin sonu değil,sakin olmaları,kart görmemeleri,bundan sonraki maçları düşünmeleri lazım ‘ diyerek adeta hislerime tercüman oldular.Oysa biz nedense centilmence oynanan bir oyuna rağmen sinirli ve hırçın tavırlarla kartlara davetiye çıkardık.

SON VİRAJA GİRDİK

Şimdi önümüzde çarşamba günü oynayacağımız İskenderunspor maçı var ve kalan kısa sürede özellikle mental açıdan bu maça iyi hazırlanmamız büyük önem taşıyor. Elazığ şokunu bir an evvel atlatıp İskenderunspor maçını kazanarak fabrika ayarlarımıza acilen geri dönmemiz gerekiyor. Büyük taraftarımızı da arkasına alacak olan takımımız üç puanı alarak şehrimizi sevince boğacaktır.