Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu, Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayını ile sosyal medya üzerinden geniş bir kitleye ulaşan “Kitabın Ortasından” programına Düzce eski Milletvekili ve DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Kaşıkoğlu’nun yıllarca mensubu olduğu AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert sözleri damga vurdu. Kaşıkoğlu, iktidarı ve eski Lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ekonomi üzerinden eleştirdi. “Korku İmparatorluğu kurarak seçmeninizi kontrol etmeye çalışıyorlar” AK Parti’nin korku imparatorluğu kurarak, seçmenini kontrol etmeye çalıştığını iddia eden Kaşıkoğlu, “Son zamanlarda, gerçekten sorumlu birçok alan var. Efendi millettir, siyasetçi ise millete hizmet etmekle şereflenmiş kişidir. Şu anda efendi milletvekilleri, bakanlar, yöneticilerimiz. Ama halk; halkın ne durumda olduğunu öğrenmek için biraz pazara inmek lazım. Şimdi AK Parti teşkilatları tedbir-i kıyafetle çıkıyorlar. Çok da güzel bir şey buldular, gerçekten bunu çok iyi irdelemek lazım. Halkın içine çıkacak politika gerçekleştiremezseniz, geleceğe dair insanları heyecanlandıracak, umutlandıracak bir şeyler veremezseniz, işte bugün yaptığınız gibi, korku imparatorluğu kurarak seçmeninizi kontrol etmeye çalışırsınız.” açıklamalarında bulundu. “Türkiye’de bir ilki Cumhur İttifakı başardı; mazot fiyatları, benzin fiyatlarını geçti” Akaryakıta yapılan son zamlarla birlikte mazot fiyatlarının benzin fiyatlarını geçtiğini anımsatan Kaşıkoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Siz şimdi AK Parti’den geleceğe yönelik bir şey duyabiliyor musunuz? Önceden biz çok duyduk! “Şunu yapacağız” dedik, “Hızlı tren getireceğiz” dedik, “Duble yollar yapacağız” dedik, “Köprüler yapılacak” dedik, “Vergide adalet sağlanacak” dedik, “Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz iyi olacak” dedik, “İhracat aratacak” dedik, “Afrika’ya açılacağız” dedik. Bunlar ne kadar güzel, heyecan verici şeyler değil mi? Ama şu anda hepsi algı operasyonu olarak var bu vaatler ve bu vaatlere de artık Türk halkı inanmıyor. Neden? Kaç seneden beri elektrikle çalışacak bir traktör. Ne şimdi traktör var, ne o traktörün lastiği, ne de o traktörle resim çektirenler. Baksanız 2014 yılında bizim yerli ve milli uçaklarımız semalarda yer alacak. 2014 – 2021 yok! Bakıyorsunuz seçim zamanı Trakya’da gaz bulunuyor. Bunlar buluna buluna bize ancak zam olarak geliyor bu iş. İşte geliyor, kış mevsimi, kış kapıda. Elektriğe zam, doğalgaza zam. Benzin; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki de başardı, bu Cumhur İttifakı. İlk kez motorin fiyatlarının benzini geçtiği bir dönem gördük. En azından bir iki hafta öyle kaldı. En son gelen zamlarla birlikte 8.44 liraya gelmiş bir benzin fiyatından bahsediyoruz. Çiftçi ne yapacak, nakliyeciler ne yapacak, bu teker nasıl dönecek?” “Bunun sorumlusu muhalefet değil! 20 yıldır iktidarda bir başkası değil ki” Türkiye’nin ekonomik açıdan dünyaya güven vermediğini savunan Kaşıkoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Ülkeye güven ve istikrar gelir, bu kötü yönetimden ülke kurtulur, adalet, hukuk, şeffaflık, hesap verebilirlik, kuvvetler ayrılığı, milli iradenin tabana dayalı demokrasisi, meclisin güçlendirilmesi, hukukun emir verilen bir kurum olmaktan çıkarılması halinde, dünyada çok büyük şekilde likidite akışı var. Bakın size yüzde 6 faizle vermedikleri parayı, Almanya’ya yüzde 1 faizlerle veriyorlar. Türkiye dünyaya güven vermiyor. Güven vermeyince ne oluyor? İşte dolar bugün yükseliyor. Hatta bir de bu arada sosyal medyada bir şey dönüyor; deniliyor ki, işte Merkez Bankası’nın yüzde 85’i Yahudi ve Sabataist. Bunlara lütfen itibar etmeyin, Allah rızası için itibar etmeyin. Eğer bunların orada olduğunu biliyorsa, Tayyip Erdoğan neden bu yapıya son vermiyor? Yeri geldiğinde başkanı alıyor görevden, yeri geliyor gece yarısı kararnamesi ile başkan yardımcılarını görevden alıyor, yeri geliyor, bakanı görevden alıyor. O zaman orada böyle bir yapı varsa bunun sorumlusu muhalefet değil ki. 20 yıldır iktidarda bir başkası değil ki.” “Her şeye zam geliyor ama siz geliri aynı tutuyorsunuz” Akaryakıta gelen son zamlarla birlikte, araç sahiplerinin otomobillerini kullanmak istemediğini belirten Kaşıkoğlu, “Ali Babacan da başbakan olmasın, cumhurbaşkanı olmasın, DEVA Partisi iktidar olmasın. Ama kim iktidar olacaksa, kuralları önceden konulmuş, hukuk devleti yapısı içerisinde, tarafımızı seçelim, ittifaklarımızı kuralım. Batı mı, batı. Doğu mu, doğu. Rusya mı, Rusya. Yani bir şey yapalım, bununla iktidarlar geldiği, gittiği zaman 180 derece ters dönmesin artık bu işler. Ben paramın değerli olmasını istiyorum, ben pasaportumun değerli olmasını istiyorum. Ben 2006 yılında ilk Hac’a gittiğimde, bir Türk Lirası, 3 Riyal’di. Bugün 1 Riyal, 3 Türk Lirası, artış oranı yüzde 600. Yani diğerleri artmıyor, bizim paramız pula dönüşüyor. Dolayısıyla böyle baktığımızda, işte döviz diyorlar bazı arkadaşlarımız, sanırım yani konuyu kavrayamadığı için ‘Dolarla ne işin var!’ Benim dolarla bir işim yok. Ben dolarla bir iş yapmıyorum, ticaret yapmıyorum, ama ben sonuçta yağı alırken, dışarıdan ay çiçeği ithal ediyorsam, Trakya’nın en verimli ovalarını sanayiye açıp, Çorlu’da 500 bine çıkartıp nüfusu orada sanayiyi Ayçiçek bahçelerine kuruyorsan, ona ödediğin para döviz, dış borç döviz. Bakın bu sene ödeyeceğimiz sadece faiz 180 milyar Türk Lirası. Yazıktır, günahtır, kendi orta vadeli programında. Ama biz bunları gördük, daha iyi günleri de gördük. Doların 1 buçuk lira olduğu, insanların alım gücünün yüksek olduğu dönemleri de gördük. Yani o kadar bir savrulma var ki, belki bunları duymak, AK Parti seçmenlerini de yaralıyordur. Mini mini zamlar dediniz. Doların da efektif artışı ile birlikte bugün LPG’nin 3 liradan 6 liranın üzerine gelmesi, mini mini zammıdır yani. Siz Milletvekili olarak 30 bin TL maaş aldığınız için, belki sizi etkilemiyor olabilir. Ama günde sadece 50 liralık bir LPG alarak, ya da mazot alarak, yani koklata koklata bunu kullanmak durumunda olan insanlar ne yapacak? Yani belki de bugün birçok vatandaş, arabasını garajından çıkartamıyor. 8 liralık bir yakıt, 50 litrelik bir depoda 400 TL yakıt yapıyor. Asgari ücret 2 bin 800 TL. Siz geliri aynı tutuyorsunuz, yağ artıyor, elektrik artıyor, doğalgaz artıyor. Şimdi diyorlar ki; bunu dış güçler yapıyor. Yani Recep Tayyip Erdoğan bizzat kendisi söylüyor, ‘Dış güçler değil, bu hastalıklı bir yönetimin tezahürüdür’ diyor ve ben kendisine yüzde yüz hak veriyorum bu konuda. Bu kötü yönetimin bir eseridir.” ifadelerini kullandı. “Doğru yaptığı müddetçe Babacan’ın arkasındayız” Doğru yaptığı sürece, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın arkasında duracağını dile getiren Kaşıkoğlu, şu şekilde devam etti: “Eğer DEVA iktidar olsun, DEVA’nın ilkeleri bir sürekli 6 aylık ve yıllık planlar açıklıyoruz. Dün açıklanan, ‘Yarınların Türkiye’si’ projesinde biz hızlı internet istiyoruz, biz öğrencilerimizin ücretsiz internete kavuşmasını istiyoruz, biz fiber ağ yapısının milyon kilometrelerce Türkiye’nin hakkı olduğuna inanıyoruz. Dünya farklı şeyler konuşuyor, biz hala oturup burada ‘Sen ne kadar reisçisin’i tartışıyoruz. Ben ne DEVA’lıyım ne Ali Babacan’cıyım ne Recep Tayyip Erdoğan’cıyım. Ben milletvekili iken de aynı şeyleri söyledim. Doğru gittiği müddetçe Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasındayız, aynısını Ali Babacan için de söylerim. Doğru yaptığı müddetçe, onun arkasındayız. Ben hesabımı, Allah’a tek başıma vereceğim. Ben hesap verirken, Ali Bacan mı yanımda olacak?” “ODTÜ’yü birincilikle bitiren adam siz çoban diyemezsiniz” “Bitirdiniz rezervleri, 128 milyar dolar gitti, ona da bir çare buldular, borçlandıkları parayı döviz olarak şu anda halkımıza algı operasyonlarıyla oyun oynuyorlar” iddiasını sürdüren Kaşıkoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şu anda 123 milyar dolar rezervi var Türkiye’nin, ama öbür cepte de bu paraların 50-60 milyar doların üzerinde de borç var. Şimdi soruyorum size; sizin cebinizde 100 TL var, ama ödenmesi gereken kredi kartı borcunuz da 300 TL. Kaç para rezerviniz var, kaç para kıyıda, köşede paranız var? Neden bunları söylemiyorsunuz? Onu yapamadığı için dolara müdahale edemiyor. Dünya size güvenmiyor. Yatırım yapacak adam, “Burada hukuk yok ki” diyor. Ben ekonomist değilim, ama İbrahim Çanakçı’nın verilerine güvenirim, çok değerli devlet adamıdır, geçmişte hazine müsteşarı olarak uzun yıllar görev yapmıştır, kendisi bizimde kurucular kurulu üyemizdir. Ali Babacan bana göre, sadece Türkiye’nin değil Türkiye’nin sınırlarını aşan dünyada bir vizyoner karşılığı olan ekonomi ve finans anlamında dünyanın itibar ettiği ender şahsiyetlerdendir. Eğer biz ODTÜ’yü birincilikle bitirmiş, 4 ortalamayla bitirmiş bir adamı çoban yapacaksak, onu davar çobanı yapacaksak, o amcayı mı yapacağız şimdi ekonomi bakanı.” “Bizim böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız yok” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefet partisi liderlerine karşı kutuplaştırıcı bir dil kullandığı iddiasında bulunan Kaşıkoğlu, son olarak şu ifadelere yer verdi: “ÖTV’yi öyle bir arttıralım ki, insanlar arabaya binemesin, 5-6 bin TL’lik telefon kullanmasın, ne yapacağız. O zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yaşadığı dünyaya gidelim, çadırdan ok atacağız, obalarımız olacak, at üstünde dolaşacağız. Dünya nere, nasıl bakıyor, biz nereye, nasıl bakıyoruz. Aslında bir seçim istekleri var ama bir türlü istedikleri havayı göremiyorlar, muhalefet de tuzaklarına düşmüyor. Muhalefet medeni ilişkiler çerçevesinde oturup konuşabiliyor ama cumhurbaşkanı memleketin en önemli meselesi, dünyayı kasıp kavuran virüste bile liderleri bir masanın etrafında toplayamadı. Bizim böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız yok! Bizim, insanları kutuplaştırarak, Sayın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize’ye gittiğinde onun için söylediği, bir bayana, bir Müslüman’a bile söylenemeyecek sözün sayın cumhurbaşkanının ağzından sadır olması çok tehlikeli ve çok kötü. ‘Daha bunlar bir şey değil, sana nasıl haddini bildirdiler, daha neler göreceksin, daha neler?’ Bunlar bizim demokrasimizi ortadan kaldıracak, bizi Kuzey Kore ligine taşıyacak açıklamalar. Bunların demokraside karşılığı olamaz. Rekabet edersiniz, size oy vermez, ama nezaketi elden bırakmanın, insanları dışarıda eylem yapar hale getirmenin, kardeşi, kardeşe kırdırtmanın, iktidara ne faydası olur. Bir cumhurbaşkanın, şehit cenazesinde inek hırsızı olduğu iddia edilen bir kişinin ana muhalefet partisi liderine yumruk attığı fotoğrafı göstermesi ne anlama gelir? Böyle mi gidecek bu işler. Bu bizi nereye götürür? Ben bunu halkımın takdirine bırakıyorum, şahsen.” HABER: Savaş ARI Programın tamamını aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz: Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=qITj7vUhKwk Facebook: https://www.facebook.com/oncurtv/videos/1380069229075217