Kınık, yaptığı açıklamada, 12 Kasım 1999'da yaşanan Düzce Depremi'nin üzerinden 21 yıl geçtiğini fakat acıların hala taze olup unutulmadığını söyledi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 7,8 ile sallanan ve ciddi kayıplar verilen Düzce'nin toparlanma safhasına geçtiği dönemde, kısa süre sonra eşine rastlanmamış bir şekilde 12 Kasım 1999'da 7,2'lik bir depremle adeta tamamen yıkıldığını hatırlatan Kınık, "Marmara ve Düzce depremi bize, afetlere nasıl hazırlıklı olmamız gerektiği ve nasıl müdahale etmemiz gerektiği konusunda milletçe uyarı yaptı. Biz aslında her yıl dönümünde hem acımızı anıyoruz hem de onlara rahmet diliyoruz." dedi. "Bu işin şakası yok" Bu acıları yaşayıp unutmanın imkanı olmadığını vurgulayan Kınık, Türk Kızılay olarak tekrar o günleri, o acıları yaşamamak için "neler yapabiliriz" diye düşündüklerini belirtti. Kınık, şöyle devam etti: "Kızılay olarak bizler ve Türkiye'deki diğer afet kurumları hem müdahale kapasitesini geliştirmek için hem de afet risklerinin azaltılması konusunda farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Yıl dönümleri aslında bizler için toplumsal farkındalık oluşturmak için bir fırsat oluyor. Bütün vatandaşlarımıza şunu ifade ediyoruz, burası faylar üzerinde kurulmuş olan bir vatan coğrafyası, bunlarla yaşamak durumundayız. Depremin kendisi öldürmüyor ancak tehlikenin üzerine yaptığımız riskli yapılar bizi öldürüyor veya zarar oluşturuyor. Bu risklerden zarar görmemek için buna uygun bir yaşam biçimi, buna uygun bir yapı tarzı oluşturmak zorundayız. Bu işin şakası yok çünkü yitirilmiş bir can, ailemizden kaybettiğimiz bir can, hayatımızı gerçekten çok derinden etkiliyor." "Acıyı yaşayanlar deprem bilincini oluşturuyor" Kınık, depremi yaşayan vatandaşlarda farkındalık gözlemlediklerini belirterek "Kocaeli, Düzce, Yalova, Sakarya, Van, Erzincan, Elazığ ve son olarak İzmir'de depremi derinden yaşayanlar bunu çok daha iyi anlıyor. Depremi yaşayan insanlar artık bu işin ciddi olduğunun farkında oluyorlar. Düzce, deprem bilincinin oluştuğu örnek bir şehir. Bir taraftan da depremi yaşadıklarında yanı başlarında olan kurum ve kuruluşları da hatırlıyorlar. Dayanışmanın önemini kavrıyorlar. Acıyı yaşayanlar deprem bilincini oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu. "Düzce'de her birey birer Kızılaycı olarak doğuyor" Düzce Depremi'nde Türk Kızılay olarak ciddi çalışmalar yaptıklarını ve halk ile iç içe uzun süre sahada olduklarını anlatan Kınık, "Bu anlamda Düzce bizim Kızılaycılığı en iyi yaptığımız illerden biri. Vatandaşlarımız da bu konuda çok duyarlı. Düzce'de hala çok sayıda Kızılaycı büyüklerimiz vardır. Düzce'de her birey birer Kızılaycı olarak doğuyor." ifadelerini kullandı. (AA)