1999 yılında iki büyük depremle yıkılan, geçtiğimiz yıl temmuz ayında ise sel afetinin derin yaralar açtığı Düzce’de afet risklerini asgariye düşürmek için çalışmalar başladı.

Afetlerle mücadelede risk odaklı bir yönetim anlayışı benimseyen Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) ve iller bazında İl Afet Risk Azaltma Planı'nı (İRAP) hayata geçirerek afetlerin olumsuz etkilerini azaltmayı hedefliyor.

Bu kapsamda AFAD, Düzce’de söz konusu planların hedeflerine ulaşması amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Yürürlükteki Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğini hazırlayan AFAD, "alan bazlı" afet risklerinin belirlenmesi, kritik altyapıların afet direncinin desteklenmesi ve iklim değişikliğinin afet risklerine etkisine yönelik çalışmaların yanı sıra Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesinden de sorumlu kurum olarak görev yapıyor.

Vatandaş, evinin deprem tehlikesini haritadan sorgulayabiliyor

İlki 1945'te hazırlanan ve bugüne kadar 6 kez değiştirilen Türkiye Deprem Tehlike Haritası, son olarak 2018'de güncellendi. Güncellenmiş yeni harita, deprem riski yaratan fay hatlarını değil, deprem nedeniyle can ve mal kaybının yaşanabileceği, deprem tehlikesinin olduğu bölgeleri gösteriyor. En güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modellerle hazırlanan güncel haritaya göre, Türkiye topraklarının yüzde 17'si "en tehlikeli" alanda yer alıyor. Nüfusun yüzde 27'si ve binaların yüzde 26'sı da bu alanda bulunuyor. Vatandaşlar, e-Devlet üzerinden erişilebilen haritadan evinin ve iş yerinin deprem tehlikesini sorgulayarak depremin neden olabileceği olumsuzluklara karşı tedbir alma imkanına sahip oluyor.

Depreme dayanıklı yapıların inşasında usul ve esaslar yeniden belirlendi

Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası dışında 1 Ocak 2019'da yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği de afet risklerinin azaltılmasına yönelik önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Yönetmelikte, bir yapının inşa edileceği yerin, deprem bölgesi olup olmadığı ve zemin özelliklerinin dikkate alınması isteniyor. Bu özellikler dikkate alınarak, herhangi bir yapının, depreme dayanıklı tasarımı ve yapımı için gerekli asgari koşullar yönetmelikte sıralanıyor. Deprem riskinin azaltılması ve olumsuzlukların en aza indirilmesi için binaların ilgili yönetmeliğe uygun inşa edilmesi büyük önem taşıyor.

"Alan bazlı" afet riski belirleniyor

Afetlerin neden olabileceği can ve mal kaybının asgari düzeye indirilmesinde, öncelikle afet açısından riskli bölgelerin belirlenmesi, hayati öneme sahip. Bu kapsamda AFAD, yaşam alanlarının afetlere karşı dirençli, güvenli ve yaşanabilir hale getirilmesi amacıyla mekansal ölçeklerde incelemeler yapıyor. Afet Risk Azaltma Sistemi (ARAS) aracılığıyla "alan bazlı" yürütülen bu çalışmayla, afete duyarlı alanlar belirleniyor, tehlike ve risk haritaları üretiliyor. Bu sayede afet açısından tehlikeli alanlar belirlenerek kentsel yerleşimin tehlikeden uzak alanlarda planlanması sağlanıyor.

Kritik altyapıların afet direnci araştırılıyor

AFAD'ın tamamlanma aşamasındaki "Kritik Altyapıların Afet Direncinin Desteklenmesi ve Afet Risklerine Yönelik Farkındalığın Arttırılması Projesi" de önemli projeler arasında yer alıyor. Projede "kritik altyapı", işlevini kısmen veya tamamen yerine getiremediğinde, çevrenin, toplumsal düzenin ve kamu hizmetlerinin olumsuz etkilenmesi sonucu vatandaşların sağlık, güvenlik ve ekonomisi üzerinde ciddi etkiler oluşturacak ağ, varlık, sistem ve yapıların bütünü olarak tanımlanıyor. Proje kapsamında, Türkiye'deki enerji ve sağlık sektörlerinde bu tanıma uygun "kritik altyapılar"ın risk durumları belirlendi. Geliştirilen bir yazılımla bu altyapıların afetlerden görebilecekleri zarara ilişkin risk değerlendirmesi yapılarak eksikliklerin giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin üretilmesi amaçlanıyor.