DAGEM’in temel amacını; sosyal ve bilimsel projeler ile bulunduğu bölgenin arıcılık alanındaki sorunlarına çözüm üretmek ve arıcılığı kalkınmada öncelikli alanlardan biri haline getirmek şeklinde açıklayan Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Merkezimiz akademik deneyimini, topluma ve kalkınmaya katkı verecek alanlarda değerlendirmektedir. DAGEM’in bu doğrultuda yapmış olduğu faaliyetler sayesinde arıcılık, Düzce için büyük bir şans ve geçim kaynağı olmuştur.” ifadelerini kullandı.

DAGEM’de Katma Değerli Birçok Çalışma Yürütülüyor

DAGEM’in bulunduğu il ve çevre illere arıcılık eğitimleri ve danışmanlık hizmetleri verdiğini, bal dışındaki arı ürünlerinin tanıtımı ve üretiminin teşvik edilmesini sağladığını belirten Doç. Dr. Kekeçoğlu, “Arıcılık sektörü için gerekli yenilikçi uygulamalar ve ARGE çalışmaları yürütmekteyiz. Arıcılığa yeni başlayacakların eğitilmesi sonucunda arıcılık sektöründe istihdamın arttırılmasını amaçlıyoruz. Ayrıca ülkemizde henüz çok yeni kavramlar olan arı zehiri, arı sütü,  propolis ve apilarnil gibi bal dışındaki arı ürünlerinin arıcılara tanıtımı ve üretimi gibi konularda da üreticilere eğitimler vermekteyiz.” şeklinde konuştu.

Ar-Ge Faaliyetleri

İhtisaslaşma süreci kapsamında 8 Ar-Ge projesinin tamamlandığı bilgisini paylaşan Kekeçoğlu; “Düzce’de Üretilen Balların Tıbbi Değerinin Belirlenmesi İçin Fizikokimyasal ve Fenolik İçeriğinin, Uçucu Bileşiklerinin ve Antimikrobiyal Özelliklerinin Araştırılması”, “Düzce’de Üretilen Propolislerin Tıbbi Değerinin Belirlenmesi İçin Kimyasal İçeriğinin, Fenolik ve Flavonoidlerinin, Antioksidan ve Antimikrobiyal Özelliklerinin Araştırılması”,  “Anadolu Balarısından (Apis mellifera anatoliaca) Doğal Olarak Elde Edilen Arı Zehirlerinin Fizikokimyasal Özelliklerinin Belirlenmesi” “Arı Zehiri İle Krem Geliştirme”, “Erkek Arı Larvası (Apilarnil) Yara İyileştirme Özelliği”, “Sigara Dumanına Maruz Bırakılan Ratlarda Arı Kovanı Havası ve Propolis Uygulamalarının Canlı Ağırlık ve Bazı Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkilerinin Araştırılması” ve “Propolisin Cinsiyete Bağlı Miyokardiyal Iskemi-Reperfüzyon Hasarı Üzerine Etkisi: Östrojenin Rolü” başlıklı projelerin sonuçlarının arı ürünlerinin katma değerini arttıracağını sözlerine ekledi.

DAGEM Yasal İşletme Statüsü Aldı

Merkezin, 2013 yılında DAGEM markasını alarak bu marka altında üretim yapmaya başladığını belirten Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi, “2019 yılında DAGEM, Düzce Tarım Orman Müdürlüğü’nden yasal işletme statüsünü almıştır. Bu işletmede yasal olarak kestane balı, çiçek balı, polen, propolis gibi ürünlerin markalı ve patentli olarak üretimi yapılmaktadır. Üretimdeki asıl amaç, arıcılara örnek teşkil etmek, doğru üretim ve pazarlama konusunda arıcılar için model oluşturmaktır.” dedi.

“Gençlerin ve Ev Hanımlarının Eğitimini Özellikle Önemsiyoruz”

DAGEM’in verdiği arıcılık eğitimlerine çiftçiler, arıcılar, kadınlar ve hatta üniversite öğrencilerinin de katıldığını söyleyen Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Gençlerin ve ev hanımlarının eğitimini özellikle önemsiyoruz. Eğitimlerde özellikle arı sütü üretimine öncülük edecek olan kadınlara ağırlık vermeye çalışıyoruz. Teknik Arıcılık, Ana Arı ve Arı Sütü Üretimi, Arı Ürünleri Üretim Yöntemleri ve Arı Zehiri Üretimi konularında eğitimler veriyoruz. Eğitimlere katılımın yüksek olması, bilinçli üretimin artması açısından büyük önem arz etmektedir.” tespitinde bulundu.

Bölgesel Kalkınmada Propolisle İlgili Önemli Çalışmalar

Doç. Dr. Kekeçoğlu, “Düne kadar Düzce’de hiç propolis üretimi yokken, DAGEM tarafından yapılan araştırma, geliştirme ve üretim faaliyetleri sonunda Düzce ili ve çevre illerde arıcılar propolis üretimine başladı. Geniş ormanlık alanları nedeniyle önemli bir propolis üretim lokasyonu olan Düzce’nin propolis üretiminde lider olma şansı vardı. DAGEM olarak bu şansı iyi değerlendirdik. Öncelikle Düzce propolisinin bilimsel çalışmalarını yaptık. Bölge arıcısına ek gelir sağlamak için eğitim verdiğimiz arıcıları propolis üretimine teşvik ettik. Üretilen propolisi doğrudan satabilecekleri firmalar ile buluşmalarını ve sözleşmeli propolis üretimi için protokol imzalamalarını sağladık.  Daha sonra bölgede üretilen propolisten sağlanan katma değeri daha fazla arttırmak için fason üretim çalışmalarını başlattık.”

Arı Zehiri Çalıştayı ve Sertifikalı Üretim Kursu Türkiye’de İlk Defa DAGEM Tarafından Düzenlendi

Düzce Üniversitesi’nin arı zehri konusunda da öncü olduğuna vurgu yapan Kekeçoğlu, “25-26 Eylül 2019 tarihlerinde, DAGEM olarak üniversitelerde bu alanda çalışan akademisyenleri, kamu kuruluşlarını, özel sektör yetkililerini ve arıcıları harekete geçirerek yaklaşık 400 katılımcının yer aldığı ‘Arı Zehiri Çalıştayı’ ve aynı zamanda ‘Sertifikalı Üretim Kursu’ düzenledik. Bu etkinliği düzenlemekteki amacımız, son günlerde arıcılık sektöründe hızlı bir çıkış yapan arı zehirini, gerek sağlık gerekse arıcılık sektörü açısından tüm paydaşların katıldığı bir platformda değerlendirmekti. Arı Zehiri Çalıştayı ve Sertifikalı Üretim Kursu Türkiye’de ilk defa DAGEM tarafından düzenlenmiştir. Üretim kursuna arıcılık alanında çalışan bilim insanları, tıp doktorları, veteriner hekimler, arıcılar ve özel sektörden yaklaşık 160 kişi katıldı. Çalıştay sonrası Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçti ve arı zehiri için ‘Hayvansal Yan Ürün’ kategorisini oluşturdu. Daha önce zehir ile ilgili resmi bir tanımlama yoktu. Bu çalıştay sayesinde arıcılık sektörüne yeni bir gelir kaynağı, sağlık sektörüne de yeni bir ürün kazandırılmasına katkı sağlamış olduk.” diyerek açıklamalarına devam etti.

Arı zehirinin yeni nesil bir ürün olup, son günlerde ani bir çıkış yaptığını dile getiren DAGEM Müdürü, “Özellikle gram fiyatını yüksek olması (400 TL/gr) nedeniyle arıcılar için önemli bir gelir kaynağı olarak görülüyor. Tabi bu yeni gözde ürün ile ilgili arıcıların soruları ve sorunları oluyor. O nedenle biz DAGEM olarak öncelikle bu sorunlara çözüm getirecek projeler üretmeye ve uygulamalar yapmaya çalışıyoruz. Örneğin arıcılar şu anda hangi tip cihazla üretim yapacakları, en fazla ve en kaliteli arı zehirini hangi dönemde nasıl alacakları, kovan dışından mı yoksa kovan içinden mi alınan arı zehirinin daha kaliteli olduğu, analiz ve standartlar, yasal prosedür ve pazar konusunda bir karmaşa yaşıyor. DAGEM olarak bu sorunlara çözüm üretecek projeler ürettik.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de İlk Defa Anadolu Arı Zehirinin Kimyasal İçeriği Yapısını Konu Alan Yüksek Lisans Tezi

DAGEM’de arı  zehiri ürettiklerini söyleyen Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Üretimi farklı mevsimlerde, farklı bitki florasının olduğu alanlarda, kovan içinde ve kovan dışında yapıyoruz. Ayrıca arıcılar ile iş birliği içerisinde çalışıp farklı illerden arı zehiri de tedarik edip bunların analizlerini yaparak kalite değerlendirmesi ve standartların oluşturulmasına yönelik faaliyetler yürütüyoruz. Böylece arıcıların sorunlarına ve sorularına cevap verebiliyoruz. Bu bağlamda Türkiye’de ilk defa Anadolu arı zehirinin kimyasal içeriği yapısını konu alan ‘Anadolu Balarısı’ndan  (apis mellifera anatoliaca) Doğal Olarak Elde Edilen Arı Zehirlerinin Fizikokimyasal Özelliklerinin Belirlenmesi’ başlıklı yüksek lisans tezini ve ‘Arı Zehiri İle Krem Geliştirme’ isimli doktora tezini tamamladık.” sözleriyle önemli hususların altını çizdi.

“Gelecekteki Planımız Arı Zehiri Denilince Akla Düzce Üniversitesi’nin Gelmesini Sağlamak”

Arı zehirinin kozmetik ve sağlık sektöründe kullanıldığını belirten Doç. Dr. Kekeçoğlu, “Özellikle osteoartrit, rhomatoid artrit, kanser, fıtık, bel ağrısı, alerji, servikal omurga burkulması, periferik yüz felci, tenisçi dirseği, epilepsi, muscular distrofi (MS), multiple sklerozis (MD) gibi sağlık problerine iyi geldiği bilinmektedir. Düzce’de propolis üretimini arttırmak, üretilen propolisi katma değeri yüksek ürüne dönüştürmek ve ticarileştirmek hedefimiz vardı. Bunu başardık. Şimdide aynı şeyi arı zehiri için yapmak istiyoruz. Ancak her şeyde olduğu gibi bunun da önce bilimsel alt yapısını oluşturmak, daha sonra ürüne dönüştürmek temel kriterimiz. Ülkemizde zehir üretimine henüz yeni başlandı. Türkiye’de ilk Arı Zehiri Çalıştayını yaparak bu sektörün gelişimine öncülük ettik. Gelecekteki planımız arı zehiri denilince akla Düzce Üniversitesi’nin gelmesini sağlamaktır. Arı zehiri ile ilgili yasal süreçlerin oluşturulmasına öncülük edecek çalışmalara devam edeceğiz. Arı zehiri üreten arıcılarımız için şu andaki en önemli problem pazarlamadır. Bunun için arıcılık, arı ürünleri ve apiterapi alanında çalışan akademisyenler ve özel sektör iş birliği ile pazar oluşturacak ürünlere dönük projeler yapmak ve oluşan ürünü ticarileştirmek planlarımız arasında yer almaktadır.” dedi.

“Apiair (Arılı Kovan Havası) İle İlgili Bilimsel Çalışmalar da İlk Kez Düzce Üniversitesi’nde Gerçekleşti”

DAGEM olarak Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamında apiterapi faaliyetlerini yaygınlaştırma çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Kovan içi havanın solunması ile tedavi olarak bilinen Apiair ile ilgili bilimsel çalışmaları da ilk kez Düzce Üniversitesi’nde tamamladık. Apiair birçok ülkede KOAH, astım ve alerji hastalarını tedavi etmek amacıyla uygulanmakla birlikte hiçbir bilimsel alt yapısı yoktu. Bu nedenle Apiair’e ilişkin bilimsel çalışma dünyada ilk kez Düzce Üniversitesi’nde yapılmış oldu. Bu çalışmaların sonuçları KOAH, astım ve alerji hastaları için umut ışığı olacaktır.”

“Bölgesel Kalkınmaya İvme Kazandırmaya Çalışıyoruz”

Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, açıklamalarını “Arı ürünlerinin gıda, kozmetik ve apiterapi amaçlı kullanımına yönelik üretim, araştırma, geliştirme ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürme faaliyetleri ile bölgesel kalkınmaya ivme kazandırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken her zamanki gibi paydaşlarımızla iş birliğine ve güç birliğine önem veriyoruz.” sözleriyle sonlandırdı.